En iyi 10'da bir Türk kızı

Melis Anahtar henüz daha lisedeyken Harvard'da profersör olan Dr. Mehmet Toner ile birlikte tıpta devrim sayılabilecek projelerde çalıştı. Harvard Üniversitesi laboratuarlarında geliştirdiği kandaki akyuvarları ayırmaya yarayan teknolojik aygıtla İntel’in 2004 yılında düzenlediği Uluslararası Bilim ve Mühendislik Fuarı’nda Mühendislik dalında birinci oldu.

Teknolojinin tıp alanında kullanılmasıyla ortaya çıkan biyomedikal bilimine merak saran genç kız, adını duyurduğu önemli çalışmalarla zorlanmadan MIT'ye girmeyi başardı. Ancak Melis'in başarıları bununla da bitmedi. Melis MIT'de birçok önemli projeyi yürütürken, yaz aylarında da ülkenin sağlık alanındaki en üst devlet kuruluşu olan başkent Washington'daki Ulusal Sağlık Enstitüsü'nde (NIH) ender gorulen hastaliklar üzerine  çalışmalar yapıyor. Melis Anahtar halen MIT'deki Bioinstrumentation Laboratuarın'da iğnesiz enjektör projesinde calışıyor.

Melis'in en son başarısı ise dünyaca ünlü Amerikan Glamour dergisinin her yıl yayınladığı "En iyi 10 Üniversite Öğrencisi" listesine girmesi. Ünlü yatırımcı ve televizyon sunucusu Martha Stewart'ın da genç bir kız iken seçildiği yarışmada Melis, bir öğrenciye verilen en büyük para ödülünü de alarak hayır kurumlarına bağışladı.

Melis Anahtar ile Amerika'nın Sesi Radyosu'ndan Özge Övün konuştu. İşte röportaj:

Özge Övün: Glamour dergisinin finalistleri arasında olduğunu öğrendiğinde neler hissettin? Bu süreçte yaşadıklarını anlatır mısın?

Melis Anahtar: Bu yarışmada seçilen on kız arasına girdiğimi telefonda öğrendim. Önce inanamadım ve hemen annemi aradım. Mart ayında New York City’ye fotoğraf çekimi için davet edildim. İki gün diğer kızlarla çok güzel bir otelde kaldık. Fotoğraf çekimi profesyonel bir stüdyoda yapıldı. Gerçekten çok zevkliydi. Yarışmanın sonucu Glamour dergisinin Haziran sayısında açıklandı. 5-8 Haziran arası ödül töreni için tekrar New York’a gittim. Bu yıl bu yarışmanın ellinci yılı olduğu için eski finalistler de davet edilmişti. Çok sayıda başarılı insanla tanıştım. Bu yarışmada tek öğrenciye verilen en büyük ödül olan L’Oreal beauty of giving award’ini da bana verdiler. 2500 dolarlik bu ödülü istediğim iki hayır kurumuna bölüştürdüm. Bunlardan birisi Boston’daki Shriner’s Yanık Hastanesi, öbürü de annesi ve babası kanserli çocuklar için bir yaz kampıydı.

Özge Övün: Sen bilim alanındaki çalışmalarınla girdin listeye. Amerika’da bile insanlara bu durum ilginç geliyordur. Yani genç bir kızın böyle çok önemli bilim çalışmalarına imza atmış olması ve geleceğin önemli bilimadamlarından biri olma yolunda ilerlemesi. Biraz insanların tepkilerinden bahseder misin? Senin buluşlarını ve çalışmalarını duyduklarında nasıl tepki veriyorlardı?

Melis Anahtar: Hem ders yılında hem de yazın laboratuarlarda çalıştığım için yaşıma göre yaptıklarımı çok buluyorlar. Bazı insanlar hiç sosyal hayatım olmadığını düşünüyor ama düzenli çalıştığım için eğlenmeye de zaman buluyorum.

Özge Övün: Peki ya Türk olduğunu öğrendiklerinde nasıl tepki gösteriyorlar? Herhalde adının farklı olmasından anlıyorlardır.

Melis Anahtar: Amerika’da doğup büyüdüğüm için pek sormuyorlar. Ama soranlar da hep Türkiye ve Türklerle ilgili güzel şeyler söylüyor.

Özge Övün: Glamour’dan önce de çok önemli çalışmaların vardı. Bundan sonra da bu çalışmalara devam edeceksin kuşkusuz. Kariyerinde gelmek istediğin yer nedir? Tıpa mı kaymak istiyorsun yoksa araştırmacı olarak mı kalacaksın?

Melis Anahtar: Şu an makina ve biomedikal mühendisliği okuyorum. Bundan sonra tıp okumak istiyorum ve tıp konusunda araştırma yapmak istiyorum.

Özge Övün: MIT’deki Türk öğrencilerle aran nasıl? Özel aktiviteler yapıyor musunuz? Bir de Türkiye’den bilimle uğraşan genç arkadaşlar sana nereden, nasıl ulaşabilir?

Melis Anahtar: MIT’de pek çok Türk öğrenci ve hoca var. Elimden geldiği kadar herkesle bağlantıda olmaya çalışıyorum. MIT Admission’in web sitesinde başvuracak öğrenciler için blog yazıyorum. Bazen Türk öğrenciler de yazıp soru soruyorlar. İsterlerse oraya yazabilirler