Emekli öğretmene sürpriz
Güncelleme Tarihi:
Ankara’da 1934’te doğan Müjgan Özakar’ın babası Mustafa Fehmi Özakar dönemin Ekonomi Bakanlığı’nda şef memur, annesi Berat Fatma Özakar da Cumhuriyet’in ilk kadın öğretmenlerindendi.
TEV bağışçısı emekli öğretmen Müjgan Özakar emekli olduktan 37 yıl sonra bir sınıfta yeniden öğrencilerle bir araya geldi. Müjgan öğretmenin bu defaki öğrencileri TEV bursiyerleriydi. Cumhuriyet döneminin ilk kadın öğretmenlerinden Berat Fatma Özakar’ın kızı olan 88 yaşındaki Müjgan Özakar mal varlığını ‘çocuklar okusun’ diye Türk Eğitim Vakfı (TEV)’e bağışladı. TEV bursiyeri olup üniversitede öğretmenlik okuyan öğrenciler ise öğretmenler günü yaklaşırken güzel bir sürpriz yapıp onu yeniden öğretmen kürsüsüne çıkardı. Müjgan öğretmen; “Ömrümün büyük kısmı kara tahtanın önünde çocuklara ders anlatarak geçti. Seneler sonra yeniden bir sınıfın havasını gençlerle birlikte koklamak aldığım en güzel öğretmenler günü hediyelerinden biriydi” dedi.
Ankara’da 1934 yılında doğan Müjgan öğretmenin babası Mustafa Fehmi Özakar dönemin Ekonomi Bakanlığında şef memur, annesi Berat Fatma Özakar da cumhuriyetin ilk kadın öğretmenlerindendi. Dayısı da öğretmen olan ve ailesinde gördüğü örneklerle her zaman öğretmen olmak isteyen Müjgan Özakar, liseyi Ankara Atatürk Kız Meslek Lisesinde tamamladı. Lise yıllarında bir yandan da mankenlik yapıyordu. Lise biter bitmez evlendirilen, 18 yaşında ilk, 21 yaşında ise ikinci çocuğunu kucağına alan Müjgan Özakar 1960’lı yılların başında Ankara Kız Teknik Yüksek Okuluna girdi. Mesleğe ise 28 yaşında Kütahya Simav’da el işi öğretmeni olarak başladı. Öğretmenlikle arasına eşinin Almanya’da yaşama isteği girdi ancak o birkaç yıl sonra eşinden ayrılıp yurda ve mesleğine geri döndü. 23 yıl öğretmenlik yaptıktan sonra 1985 yılında Ankara Gaziosmanpaşa Ortaokulu’ndan emekli oldu.
CUMHURİYETİN ÖĞRETMENLERİNDEN CUMHURİYETİN GENÇLERİNE
Renkli bir yaşamın ardından şu anda İstanbul’da bir huzurevinde yaşayan Müjgan öğretmen eğitime verdiği önemin eğitimci bir aileden gelmesinden kaynaklandığını söylüyor. Tüm mal varlığını öğrencilerin eğitimine bağışlayan Özakar; “Annem cumhuriyet döneminin ilk öğretmenlerinden. Eğitimin insan hayatındaki önemini ailemden öğrendim. Ben de o nedenle hayat boyu kazanıp biriktirdiğim neyim varsa eğitim için bağışladım. Bankadaki param ve kıymetli antika eşyalarım vasiyetimle çocukların eğitimine katkıda bulunmak için harcanacak. Atatürk’ü ve cumhuriyeti çok sevdiğim için geleceğimiz olan çocuklara faydam olsun istedim” diyor.
GELECEĞİN ÖĞRETMENLERİNDEN SINIFTA SÜRPRİZ
Müjgan öğretmen TEV bursiyeri gençlerin hazırladığı öğretmenler günü sürpriziyle ilgili yaşadığı mutluluğu dile getirirken; “Eski öğrencilerim arada kart atarlardı. Bugün de TEV bursiyeri geleceğin öğretmenleri beni yıllardır uzak kaldığım okul ortamına getirdi. Bu beni en çok mutlu eden hediyelerden biri oldu” ifadelerini kullandı.
EŞİNDEN BOŞANDI, ÖĞRETMENLİĞE DÖNDÜ
Müjgan öğretmen erkenden evlendirildiği için hayali olan öğretmenliğe zor ve geç kavuştu. 1962 yılında mesleğe başladıktan 11 ay sonra eşi, öğretmenlikten istifa etmesini ve onunla birlikte Almanya’ya taşınmasını istedi. Ancak Almanya’da işler yolunda gitmedi. Bağışçı öğretmen o günleri; “Eşim Mehmet Rıfat Girişgen’in isteğiyle taşındığımız Almanya’da Goethe Enstitüsü’nde Almanca öğrendim. Öğretmenliğe devam etmek istiyordum. 4 sene Almanya’da yaşadıktan sonra eşimle ayrıldık ve ben Türkiye’ye dönüp çok sevdiğim mesleğimi yapmaya Ankara’da devam ettim” diye anlatıyor.
ÖĞRENMESEM BÖYLE DİNÇ OLAMAZDIM
Özakar emekli olduktan sonra da çeşitli kurslara katılıp kendini geliştirmeye devam etti. Sonuncusu 80 yaşındayken olmak üzere bir çok sertifika aldı. Pembe saçları ve yaşam enerjisiyle dikkat çeken Müjgan öğetmen; “2014 yılında 80 yaşındayken de bilgisayar kursuna gittim. Yani öğrenmeyi hiç bırakmadım, bıraksaydım bu yaşta bu kadar dinç olamazdım” diyor.
AYNI ZAMANDA MANKENLİK BİRİNCİSİ
Lise yıllarında moda podyumuna da çıkan Müjgan Özakar mankenlik anılarını şöyle anlatıyor:
“Lisedeyken diktiğimiz kıyafetleri sergiliyorduk, ben de mankenlik yapıyordum. 1955 senesinde gazetelere çıktım. Sonra ağabeyim kızdı; “benim kardeşim mankenlik yapamaz” dedi. Ailem müsaade etmediği için mankenlik kariyerim kısa sürdü. Ama ilerleyen yaşlarımda katıldığım bir yarışma bir defaya mahsus olsa da yeniden mankenlik yapmama vesile oldu. Burda Mecmuası, ‘kendin dik, kendin giy’ diye bir yarışma başlatmştı. Orada Türkiye birincisi oldum. Beni Almanya Stuttgart’a gönderiler, en iyi modacıların önünde podyuma çıktım. ”
Merve Duman (Boğaziçi Üniversitesi okul öncesi öğretmenliği 4’üncü sınıf): “Müjgan öğretmenin 90 yaşına gelmiş olmasına rağmen hala eğitime dair idealleri olduğunu görünce şaşırdım. Bu benim geleceğim için umut dolu bir örnek. Öğretmenlik yapmam gerektiğini bir kez daha anladım, bana ilham verdi. Umarım onun yaşına gelince ben de böyle olabilirim."
Ayşe Polat (İstanbul Üniversitesi sosyal bilgiler öğretmenliği 3’üncü sınıf): “Tüm mal varlığını eğitime bağışlayacak kadar öğretmenlik mesleğine olan tutkusu hayranlık uyandırıcı. Gençlere verdiği önem bizlere örnek olması açısından değerli.”
Mehmet Salih Orhan (Marmara Üniversitesi Türkçe öğretmenliği 2’nci sınıf): “Benim için çok güzel bir tecrübeydi çünkü gelecekte biz de öğretmen olacağız. Müjgan öğretmenin idealist yaklaşımı ve eğitime verdiği önem çok kıymetli.”
Adem Öztürk (Yıldız Teknik Üniversitesi Türkçe öğretmenliği 2’nci sınıf): “Müjgan öğretmenin sürprizimize karşı yaşadığı mutluluk bizi de çok etkiledi. Öğretmenlikle ilgili verdiği tavsiyeleri unutmayacağım.”