Emek olmadan başarı olmaz

Güncelleme Tarihi:

Emek olmadan başarı olmaz
Oluşturulma Tarihi: Ocak 04, 2014 15:33

Ders çalışmak bana göre dünyanın en sıkıcı işlerinden biri. Sizlere “çalışmalısınız” diye önerilerde bulunsam da (ki yazının konusu da bu zaten) itiraf edeyim lisede ve üniversite yıllarında ders çalışma konusunda hiç de örnek alınacak bir öğrenci olmadım.

Haberin Devamı

Üniversitede vize ve final haftalarında ne zaman kitabı elime alsam ya uykum gelirdi ya da acıkırdım. Uykum geldiğinde yatmaya gider saatlerce yatakta bir o yana bir bu yana döner ve sıkıntıdan patlardım. Ayrıca çalışmadığım zamanlarda içimde inanılmaz bir sıkıntı olurdu. Eğitim hayatım boyunca ‘0’ (sıfır)’dan 100 (yüz)’e kadar her notu da aldım. Üniversite 3’üncü sınıfta kız arkadaşımdan ayrıldığım için depresyona girip tam 4 dersin finallerine girmedim ve zar zor bütünlemede bu dersleri verebildim. Kısacası kötü örnek olabilecek bir öğrenciydim.

Peki ne oldu da üniversiteyi kazanabildim ve 4 yılda bitirebildim?
Bu soruya verebileceğim tek yanıt “motivasyon” ve “dersi derste dinlemek”tir. Beni bulunduğum durumdan daha iyi duruma getirebilecek tek şey üniversite idi. Eğer üniversiteyi kazanamasaydım ya yaşadığım kasabada kalacak, ya da vasıfsız bir işçi olacaktım. Bu durumun farkında olduğum için dişimi sıktım ve arkadaşlarım bir iki yıl okulu uzatırlarken ben 4 yılda mezun oldum.
“Kitap okuma” konusunda çok iyiydim. Haftada bir kitabı rahatlıkla bitirirdim. Sanıyorum kitap okumam ve dersleri takip etmem bana üniversiteyi kazandırdı.

Haberin Devamı

Çalışmamak daha da sıkıcıdır

Ders çalışmayla ilgili ilk yapmanız gereken kendinize bir amaç belirlemeniz. Amacınız ne? Nereyi hedefliyorsunuz? Bu hedefe ulaşmak için yeterince çabalıyor musunuz? Sizce amacınıza ulaşmanızı engelleyen faktörler neler? Bu soruları düşünüp bir kağıda yazıp görebileceğiniz yere asmalısınız. Ara sıra da bu kağıdı okumalısınız. Kağıdı her okuduğunuzda derslere daha iyi motive olduğunuzu görüp siz de şaşıracaksınız.

İkinci olarak derslerdeki eksiklerinizi belirleyip, bunları gidermek için önlemler almalısınız. Eğer gerçekçi olmazsanız, gerekli önlemleri almazsanız (yani ders çalışmazsanız) hedefinize ulaşamayacağınızı bilmelisiniz. Branş ve etüt öğretmenlerinize çözemediğiniz soruları mutlaka sormalısınız. Size değişik gelen soruları kesip bir deftere yapıştırın ve boş zamanlarınızda bu soruları okuyun, çözün. Ayrıca arkadaşlarınızla bu soruları tartışın. Arkadaşlarınızla bu yöntemi izlemek sizlere çok şey öğretecek.

Haberin Devamı

Üniversite sınav soruları artık uzun paragraflı çıkıyor. Sadece sözel dersler değil matematik, geometri, fizik gibi sayısal derslerde de uzun sorular var. ÖSYM kitap okuyanla okumayan adayları ayırt etmek istiyor. Dolayısıyla elinizden geldiğince kitap okumaya çalışın. “Hiç zamanım yok” dediğinizi duyar gibiyim. Bu arkadaşlarımız da en azından gazetelerin makalelerini okusunlar. Göreceksiniz çok yararı olacak.

23 Mart’ta Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) yapılıyor. Yaklaşık 78 gününüz var. 78 günde her gün iki farklı dersten konu çalışıp 200 soru çözseniz 15 bin 600 soru çözmüş olursunuz. Bu kadar çalışan birisi zaten hedefine ulaşmış olur.
Zaman zaman ümitsizliğe kapılacak ve çalışmayı bırakacaksınız. Şunu unutmayın, ders çalışmak sıkıcı ancak çalışmamak daha da sıkıcıdır. Önemli olan çok bunalsanız da her gün zamanınızın bir kaç saatini üniversite sınavına hazırlığa ayırmanız. Son olarak bir öğrencimin önerisini yazarak yazımı sonlandırmak istiyorum: “Emek olmadan başarı olmaz”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!