Güncelleme Tarihi:
İnsanlığın olmazsa olmazları arasında elektrik, zorunlu bir ihtiyaç olarak gündelik ve iş yaşantımızı oldukça kolaylaştırıyor. Elektrik, ekonomiden sağlığa; teknolojiden ulaşım ve sanayiye olmak üzere pek çok alanda ihtiyaçlarımızı en iyi şekilde karşılamamızı sağlayan güçlü bir enerjidir. İçinde yaşadığımız dünyada çok sayıda eşya ve sistemin elektrik ile çalıştığı düşünüldüğünde, elektriksiz bir dünyada yaşamın artık mümkün olamayacağı net bir şekilde ortaya çıkıyor.
Elektrik Nedir?
Bir akımın elektronlar sayesinde serbest bir ortam içerisinde çekim gücüyle belli bir noktaya doğru hareket etmesi ile oluşan enerjiye elektrik denilmektedir. Elektrikli makinelerin ve aletlerin çalışması, elektrik akımı ile voltaj oluşturulması ile gerçekleştirilmektedir. Cisimler, atom ve moleküllerden meydana gelen birimlerdir.
Bir cismin parçalara ayrılması neticesinde o cisme özelliğini veren en küçük birimin atom ile moleküllerden oluşması ortaya çıkmaktadır. Atomlar, merkezinde yer alan pozitif yüklü protonlar ve yüksüz nötronlardan oluşan çekirdek ile çevresindeki çok sayıda negatif yüklü elektron bulutundan meydan gelirler. Bu atomların dışında bulunan elektronlar; ısı, manyetik alan ve kimyasal bir takım reaksiyonlarla yörüngelerinden koparak serbest bir biçim alırlar. Serbest olan elektronlar sayesinde oluşan enerjinin hareket etmesi elektriği ortaya çıkarır.
Elektrik akımı, voltajı oluştururken serbest elektronlardan yararlanmaktadır. Elektrik, elektrik yüklerinin akışına dayanan bir dizi fiziksel olay olarak da adlandırılmaktadır. Elektrik kelime olarak Türkçeye Fransızcadan geçmiştir. Türkçe eş anlamlısı ise çıngı kelimesidir. Elektrik pek çok değişik türlerde var olabilmektedir. Örneğin durgun elektrik, yıldırımlar, elektrik akımı ve elektromanyetik indüksiyon gibidir. Ayrıca elektrik, elektromanyetik radyasyon, radyo dalgaları gibi durumların oluşumlarına da yol açmaktadır.
Antik çağlardan bu yana elektrik olayı ilgi ve merakla araştırılmaktadır. Elektriğin teorik olarak anlaşılması, on yedinci ve on sekizinci yüzyıla kadar uzanmaktadır. Elektriğin endüstri başta olmak üzere yaygın bir kullanım ağı için uygun hale gelmesi ise on dokuzuncu yüzyılda gerçekleşmiştir. Elektrik zamanla ulaşım, sağlık, sanayi, endüstri, ısıtma, aydınlatma, turizm, iletişim ve teknolojik alet ve makinelerde elektrik geniş bir şekilde kullanılmaktadır.
Elektriği ilk bulan kişi, tarihi kaynaklara göre Thales'dir. Thales, M.Ö. 624-546 yıllarında yaptığı çalışmalarda kehribarın yün ile sarıldığı zaman, ovulma ile birlikte eşyaların birbirini çektiğini ve kıvılcım çıkardığını gözlemlemiştir. Bilim ve teknolojik ilerlemeler ışığında elektrik, günlük yaşamın en mühim kaynakları arasına girmiştir.
Elektrik Nasıl Oluşur ve Üretilir?
Günümüzde çok farklı kaynaklar üzerinden elektrik üretimi sağlanmaktadır. Bu kaynaklar; hidro enerji, termik kaynaklar, nükleer kaynaklar ve yenilenebilir enerji kaynaklardır. Her biri kendi içerisinde geniş bir yelpazeye ayrılan bu kaynaklar içerisinde; doğalgaz, kömür, nükleer ve petrol en önemli enerji kaynakları arasında bulunmaktadır.
Elektrik, doğada bulunan elektrik yüklerinin birbiri ile kaynaşması sonucunda iç içe geçme ve birleşmesi ile oluşan enerjidir. İletken bir telin, manyetik alan içinde hareket ettirilmesi sureti ile elektrik üretimi gerçekleşmektedir. Elektrik akımının üretimi için ise elektrik jeneratörü kullanılmaktadır. Güçlü enerji üretimi sırasında etkin bir biçimde dönebilme için büyük çaplı güç santrallerine gerek duyulmakta olup bu santrallerin kullanımı tercih edilmektedir.
Güç santralleri bünyesinde üretilen sıvılar, buharlaşma yolu ile ısı üreten bir mekanizmaya dönüşür. Oluşan ısı ile birlikte elektrik üretilebilmesi amacı ile elektrik jeneratörlerinin dönmesine olanak vermektedir. Bu büyük ölçekli işlem ile türbinlerin dönebilmesi için çok yüksek oranda buhar üzerinden ısı enerjisi oluşturulmaktadır. Böylelikle sağlıklı bir biçimde elektrik üretimi yapılmaktadır. Bununla birlikte özel sistemler dahilinde saklama olanağı bulunmaktadır.