Eğitimin karargahı karışık

Güncelleme Tarihi:

Eğitimin karargahı karışık
Oluşturulma Tarihi: Aralık 06, 2007 11:33

"Atatürkçülük konularının ders kitaplarına yansıtılması" Talim Terbiye kurulunu iyice karıştırdı.

Haberin Devamı

Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu'nda, Atatürkçülük ile ilgili konuların ders programlarına eksik yansıtıldığının ortaya çıkmasından sonra Kurul Başkanı Prof.Dr. İrfan Erdoğan ile bazı üyeler arasındaki başlayan gerilim, yeni istifaları getirdi.

Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı Prof.Dr. İrfan Erdoğan’ın  görev e başlamasından sonra, yardımcılığına getirmeyi başardığı Prof.Dr. Ali İlker Gümüşeli, ders kitaplarının seçiminde yaşanan olumsuzluklar, Kurul Başkanının bilgisi olmadan emrindeki bazı görevlilerin alınması, yerlerine konularla ilgisiz kişilerin getirilmesine tepki gösterip görevinden ayrılmıştı.

Prof.Dr. Gümüşeli, görevden alınan nitelikli personelin yerine, “eş-dost-akraba ve siyasi görüş” dikkate alınarak atama yapıldığını, bu durumda çalışma koşullarının, bir şeyler yapmanın imkansız hale geldiğini öne sürmüştü.

Haberin Devamı

GÖREV VERMEYİNCE AYRILDI
Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı Prof.Dr. İrfan Erdoğan’ı yalnızlaştırarak istifaya zorlandığı eğitim çevrelerinde dile getirilirken, Erdoğan’ın en yakın çalışma arkadaşlarının bilgisi dışında görevden alınması da huzursuzluğu artırdı.

Başkan Yardımcılarından Abduvahap Özpolat’ın görevden ayrılması için uzun süredir çaba gösteren Kurul Başkanı Erdoğan, bunda başarılı olamadı. Denilir ki, “Özpolat istifa etmek istiyor ama bakan ayrılmasını istemiyordu. Çünkü, Bakan İrfan Erdoğan’ın görevden ayrılmasını bekliyordu. Erdoğan ayrılınca, Özpolat’ı başkanlık görevine getirecekti.”

Özpolat gerçekten ayrılmamak için direndi. Ancak, yapılan son düzenleme yani görev dağılımı onun istifasını getirdi. Başkan Erdoğan, yaptığı yeni görev dağılımında, Özpolat’a hiçbir görev vermeyerek onunla çalışmak istemediğini net bir biçimde ortaya koydu. Daha önce Özpolat’a bağlı olan birimler de elinden alınmış, kendisine herhangi bir birimi de bağlamamıştı. Başkanla uzun süredir özellikle Atatürkçülük konularının ders kitaplarına yansıtılması konusunda görüş ayrılığı içinde olduğu belirtilen Özpolat, sonunda başkan yardımcılığı görevinden ayrıldı ve kurul üyesi olarak bundan böyle çalışmasını sürdürecek.
 
Abdulvahap Özpolat, daha önce ders programlarına Atatürkçülük ile ilgili konuların programlara yeterince yansıtmadığı gerekçesiyle gündeme gelmişti. Talim ve Terbiye Kurulu’nda ders kitaplarını incelemekle görevli bazı öğretmenler, Kurul Başkanı İrfan Erdoğan’a verdiği dilekçede, Atatürkçülük ile ilgili konuların ders kitaplarına eksik yansıtıldığını öne sürmüş, eksik yansıtılan bölümlerle ilgili hazırladıkları bir raporu da sunmuşlardı.
Konunun “hurriyet.com.tr”de gündeme getirilmesi üzerine, Talim ve Terbiye Kurulu Başkan Yardımcısı Özpolat, programlara Atatürkçülük ile ilgili konuları yansıttıklarını, ancak bu dilekçeden sonra yeni bir komisyon oluşturup eksik görülen konuların programlara alınması ve bunların ders kitaplarına eksiksiz yansıtılması konusunda komisyon çalışmaları yapılmasına ilişkin yazıyı imzalamıştı.

Haberin Devamı

Kurulun diğer başkan yardımcısı Alp Boydak’ın istifa ettiği yayıldıysa da, Boydak’ın Başkan Erdoğan tarafından görevden alındığı anlaşıldı. Kurulun iki başkan yardımcısının istifa dilekçesi ise işleme konulmadı. Boşalan başkan yardımcılıklarından birisine Halil Aşıcı getirildi.

SÖZ SIRASI ÖZPOLAT’TA
Prof.Dr. İrfan Erdoğan döneminde başkan yardımcılığına getirilen Özpolat’ın, kendisine görev verilmeyince ayrılışı da aynı başkan döneminde gerçekleşti. Bakanlıkta konuşulan "Özpolat istifa etmek istiyor ama bakan ayrılmasını istemiyordu. Çünkü, Bakan, İrfan Erdoğan'ın görevden ayrılmasını bekliyordu. Erdoğan ayrılınca, Özpolat'ı başkanlık görevine getirecekti" iddialarına Özpolat “asılsız” diyor ve sözlerini şöyle sürdürüyor:

Haberin Devamı

 “Böyle bir konu, sayın Bakanın hiç bir şekilde ne dile getirdiği ne de düşündüğü bir husustur. Tamamen  sayın Bakanı yıpratmayı; Talim ve Terbiye Kurlu Başkanlığı'ndaki çalışma huzurunu bozmayı amaçlanmıştır.”

Ders kitaplarına Atatürkçülük ile ilgili konuların yeterince yansıtılmadığı Talim ve Terbiye Kurulu’nda görevli öğretmenler tarafından, başkana verilen raporda belirtilmiş, dtaha sonra bu konu ile ilgili bir komisyon oluşturulmuştu. Özpolat, Atatürkçülük ile ilgili konular hakkında kendisine dönük eleştirileri şöyle cevaplandırıyor:
“Bakanlıkta herhangi bir yetkilinin Atatürkçülük konuları hakkında duyarsız davranması söz konusu olamaz. Bu hususta şimdiye kadar yapılması gereken layıkıyla yapılmış, bundan sonra da en iyi şekilde yapılmaya da devam edilecektir. Bu konuda  bana yönelik bazı eleştiriler üzerine  bizzat kendi hakkımda şikayet dilekçesi yazarak 12.06.2007 tarihinde suç duyurusunda bulundum.  Atatürkçülük konuları ile ilgili hakkımda ileri sürülen iddiaların soruşturulmasını istedim. Bunun üzerine Bakan onayı ile hakkımda soruşturma açıldı. Soruşturma sonucunda tarafıma yazılan cevabi yazıda,  hakkımda ileri sürülen iddiaların sübut bulmadığı, konu ile ilgili olarak bir kusurumun bulunmadığı belirtilmektedir. Buna rağmen hala Atatürkçülük gibi önemli bir konuda adımın zikredilmesi beni yıpratıyor.”

Haberin Devamı

BAKANIN DA UYGULADIĞI YÖNTEM
Talim ve Terbiye Kurulu Başkan Yardımcısına  “görev vermeme” yöntemine Milli Eğitim Bakanlığı personeli hiç de yabancı değil. Müsteşar Yardımcısı Remzi Sezgin, görevden alındı. Mahkeme kararıyla göreve döndü. Ancak, yaklaşık 3 yıldır Milli Eğitim Bakanı tarafından kendisine hiçbir görev verilmedi. O, beklide en verimli olacağı dönemde bir kenarda oturtuluyor.

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’in göreve getirdiği Müsteşar Yardımcısı Cumali Demirtaş, yine aynı bakan döneminde görevden alındı. Demirtaş da mahkemeye gitti ve mahkeme kararı uyarınca göreve başlatıldı. Daha önce kullandığı makam odasına geldiğinde, odanın kapısı kilitliydi. Üstelik kilidi de değiştirilmişti. Demirtaş, Remzi Sezgin gibi bakanlığın Beşevler’de bulunan bir birimine gönderilmiş, böylece bakanlık ana binasından da uzak kalması sağlanmıştı.

Haberin Devamı

Müsteşar Yardımcıları Remzi Sezgin ve Cumali Demirtaş’a, mahkeme kararıyla döndükleri tarihten bu yana hiçbir birim bağlanmadı, kendilerine hiçbir görev verilmedi. Bakanlığın müsteşar yardımcısı kadrosu 7 olmasına rağmen, bakan, iki kişiyi daha müsteşar yardımcılığına vekaleten getirerek sayıyı 9’a çıkardı. Yani bir yandan hiç görev verilmeyen müsteşar yardımcıları, bir yandan da ihtiyaç olduğu gerekçesiyle müsteşar yardımcısı sayısı kadrosu olmamasına rağmen artırılabiliyor.

AKP ADAYLARINA FARKLI, MHP’YE FARKLI İŞLEM
Milletvekili genel seçimlerinde MHP’den Kayseri Milletvekili aday adayı olan Talim ve Terbiye Kurulu Üyesi Dr. Veli Kılıç, yeniden göreve dönmek isteyince, “siyasi görüşü belli oldu” gerekçesine dayandırılarak Talim ve Terbiye Kurulu Üyeliğine verilmedi.
Kurulun AKP’den aday adayı olan üyesi ve bakanlığın diğer birimlerindeki bürokratlar görevlerine dönmelerine karşın, Kılıç’ın, İlköğretim Genel Müdürlüğü’ne uzman olarak verilmesi de şaşkınlık yaratmıştı.

İdare Mahkemesi’ne dava açan Veli Kılıç, dav ayı kazandı ve mahkeme kararı uyarınca Talim ve Terbiye Kurulu Üyeliği görevine başlatıldı.

BU KADARI DA OLMAZ
Evet, mahkeme kararları uygulanıyor ama işte böyle uygulanıyor. Kimilerine hiçbir görev  verilmiyor, kimilerinin de odaları elinden alınıyor.
Ticaret ve Turizm Öğretimi Genel Müdürü Bekir Turgut, AKP hükümeti döneminde bu göreve getirildi. Yine aynı hükümet döneminde görevden alındı. Bunun üzerine Bekir Turgut dava açtı ve mahkeme kararıyla görevine döndü.

Ancak makam odasına geldiğinde, odasının kapısın üzerinde “müsteşar yardımcısı” yazıyordu. Yani, genel müdür odasız kalmıştı. Öğreniyoruz ki, Turgut odasız, masasız bir genel müdür haline getirilmiş…

Ne demek gerekir bilemiyorum. Ancak “bu kadar da olmaz ki” diyebiliyoruz…

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!