Güncelleme Tarihi:
TBMM Milli EÄŸitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu, Milli EÄŸitim Bakanlığı’nın TeÅŸkilat ve Görevleri Hakkında KHK ile Bazı Kanun ve KHK'larda DeÄŸiÅŸiklik Yapan Kanun Tasarısı'nı, alt komisyon raporu üzerinden görüşmeye baÅŸladı. Yılmaz, tasarının sunumunu yaparak, getirilen düzenlemeler hakkında bilgi verdi. Daha iyi bir eÄŸitim vermek için komisyon gündemine getirdikleri, eÄŸitim camiasını ilgilendiren tasarıya katkılarından dolayı teÅŸekkür eden Yılmaz, halkın eÄŸitimine iliÅŸkin kendilerinden beklentilerinin yüksek olduÄŸunu söyledi. Yılmaz, bu nedenle atılacak adımın herkesi ilgilendirdiÄŸini ve atılacak her adım hakkında, herkesin söyleyecek sözü olduÄŸunu söyledi.   Â
ÖZGÜRLÜKÇÜ, ÜRETKEN VE REKABETÇİ BİR EĞİTİM SİSTEMİ
Yılmaz, eÄŸitimin, bugüne kadar görev yapan her Cumhuriyet hükümetinin programında özel yer aldığına iÅŸaret ederek, 65’inci Hükümet Programı'nda da eÄŸitimin, 6 temel çalışma alanından biri olarak belirlendiÄŸini anımsattı. Ä°nsani kalkınma hedeflerinin temelini eÄŸitimin oluÅŸturduÄŸuna deÄŸinen Yılmaz, eÄŸitimin, ülkenin geleceÄŸine yönelik yapılan yatırım olduÄŸunu dile getirdi. Yılmaz, Türkiye'nin çaÄŸdaÅŸ uygarlık seviyesi üzerine çıkma hedefini gerçekleÅŸtirecek yegane sürecin eÄŸitim olduÄŸuna dikkati çekerek, "Bu alanda temel gayemiz insanımızın yaÅŸam kalitesini yükseltmek, ülkemizin insan kaynağını çaÄŸdaÅŸ dünyayla rekabet edebilir donanıma kavuÅŸturmak. Bu ise hayat boyu süren bir çalışmayı gerektirir. Bilgi tabanlı, ekonominin ihtiyaç duyduÄŸu insan gücünü yetiÅŸtiren, özgürlükçü, üretken ve rekabetçi bir eÄŸitim sistemini oluÅŸturmak istiyoruz" diye konuÅŸtu.    Â
TASFÄ°YE VE MAÄžDURÄ°YET YOK
Milli Eğitim Bakanı Yılmaz, tasarının getirdiği yenilikler hakkında komisyon üyelerine bilgi verdi. Tasarıyla Rehberlik ve Denetim Başkanlığı’ndan, Teftiş Kurulu Başkanlığı’na geçiş öngörüldüğünü belirten Yılmaz, bugünün yönetim anlayışı gereği olarak, eğitim sistemi denetiminin tek elden yürütülmesi gerektiğini söyledi. Yılmaz, böylelikle eğitim hizmetlerinin sunumundaki hataları en aza indirmeyi, hizmetler arasındaki farklılığı gidermeyi, hizmet sunumunda hedeflenen kalite düzeyini yükseltmeyi amaçladıklarını anlattı. Yılmaz, düzenlemenin, kamuoyunda yansıtılmaya çalışıldığı gibi bir grup maarif müfettişini tasfiye ve mağdur edilmesi amacında olmadığını söyledi.
YÜKÜ ÇEKEN BİRİMİM GÜÇLENDİRİLECEK
Bakanlığın, kamuda çalışan toplam personelin üçte birini bünyesinde barındırdığını, nüfusun yaklaşık dörtte biri olan öğrencilere de doğrudan hizmet verdiğini aktaran Yılmaz, her yıl sadece atama ve yer değiştirme işlemleri açısından yarım milyonun üzerinde başvuru aldıklarını vurguladı. Yılmaz, her yıl 1 milyon 300 bin öğrencinin temel eğitimden, ortaöğretime geçmek için sınava girdiğini, sınav ve yerleştirme işlemlerini bakanlığın yaptığını, yaptıkları her idari işlemlerinin yargı denetiminde yürüdüğünü, hukuk devletinin gereğinin de bu olduğunu dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Herhangi bir uygulamamızla muhatap olan, bizden talepte bulunan herkesin, her çalışanımızın ya da hizmet sunduÄŸumuz her insanın yargıya baÅŸvurma hakkı var. Tüm bunlar göz önüne alındığında halen 200 bin üzerinde derdest olan dava mevcut. Hukuki iÅŸ ve iÅŸlemleri bizim iÅŸ yükümüze denk olmayan, diÄŸer bakanlıklardaki yapıyla yürütüyoruz. Bu nedenle tasarıyla Hukuk MüşavirliÄŸimizi, Hukuk Ä°ÅŸleri Genel Müdürlüğü olarak yeniden yapılandırarak, bünyesinde oluÅŸturacağımız uzmanlaÅŸmış dairelerle ve ekiple, takım ruhu içinde daha hızlı, saÄŸlıklı bir hukuk hizmetini yürütmeyi amaçlıyoruz. Yapılan her sınavda itirazlar oluyor, buna iliÅŸkin, talep, itiraz ve yargılama sürecini ivedilikle takip etmek durumundayız. Hiçbir hukuksuzluÄŸa meydan vermeden, kimsenin hak kaybına uÄŸramasına neden olmadan yerleÅŸtirme iÅŸleminin süresinde yapılması gerekiyor. Bakanlığımızın merkez ve taÅŸra teÅŸkilatının yükü çok ağır. Bu yükü çeken birimimizi, güçlendirmek istiyoruz."    Â
ÖZEL SEKTÖRÃœN PAYI YÃœZDE 12’YE ÇIKACAK    Â
Yılmaz, Türkiye'de özel sektörün eğitimdeki yerinin arzu edilen düzeyde olmadığını dile getirdi. Özel okullaşma oranının OECD ülkeleri ortalamasının altında olduğunu, 2015- 2016 öğretim yılında bu oranın yaklaşık yüzde 7 şeklinde gerçekleştiğini belirten Yılmaz, bakanlığın stratejik planında 2019 sonuna değin bu oranı yüzde 12'ye çıkarmayı hedeflediklerini söyledi.
Tasarıda birçok ilde devlet ve vakıf üniversitesi kurulmasının öngörüldüğünü anımsatan Yılmaz, farklı iller içinde üniversite talepleri geldiÄŸini ifade etti. Yılmaz, "Komisyonun uygun görmesi halinde bu üniversiteleri çekmek istiyoruz. Daha sonra hep beraber deÄŸerlendirip, önümüzdeki dönemde bu üniversiteleri kuracağız" dedi.    Â
Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, ders sayısının Avrupa'dan daha fazla olduğunu belirterek, "Belki ders sayısının azaltılması lazım. Okulun içindeki öğrenciyi o dersten çıkartıp, diğer derse koşturur hale getirmemek lazım. Oyunla eğitimi, dinlenmeyi bir arada götürüp, daha iyi bir eğitim vermek gerekir. Müfredatın sadeleştirilmesi lazım" dedi.
Bakan Yılmaz, tasarı üzerinde milletvekillerinin soru ve eleÅŸtirilerini yanıtladı.   Â
Hiçbir dönemde, AÄŸustos 2016'da öğretmen ataması yapacaklarını söylemediklerini belirten Yılmaz, eski Milli EÄŸitim Bakanı Nabi Avcı ile bizzat konuÅŸtuÄŸunu, "Benim böyle bir açıklamam yok" dediÄŸini aktardı. Milli EÄŸitim Bakanlığı’nca öğretmenler tarafından seminer döneminde incelenmesi istenen kitaplar arasında Alevilere yönelik eleÅŸtirilerin yer aldığı Nurettin Topçu'nun kitabının bulunduÄŸuna yönelik haberler üzerine Yılmaz, sadece Topçu'nun deÄŸil, Peyami Safa, OÄŸuz Atay, ÇiÄŸdem Kağıtçıbaşı, Jean-Jacques Rousseau'nun kitaplarının da olduÄŸunu kaydetti.   Â
Kitaptaki, o tabire katılmadığını bildiren Yılmaz, Türkiye coÄŸrafyasında yaÅŸayan insanların ortak noktalarının, ayrıldıkları noktadan çok daha fazla olduÄŸunu anlattı. Yılmaz, "Sünni meÅŸrepli Alevi" olduÄŸunu söylediÄŸini, baÅŸka hiçbir yerin camisinde Hz. Ali, Hz. Hasan, Hz. Hüseyin'in isminin yazmadığını, bunun sadece bu coÄŸrafyanın kültürüne ait olduÄŸunu söyledi.   Â
Yılmaz, bütün kardeÅŸlerine, Alevi kardeÅŸlerine, "Milli EÄŸitim Bakanlığının incelemesinden geçen ister romanlar olsun, kendisini farklı yerde veya inanç gruplarında kimliklendirip, Türkiye'nin genel milli eÄŸitim politikalarından rahatsız eden ibareler varsa, lütfen getirin deÄŸiÅŸtirmeye hazırız." dediÄŸini vurguladı. Yılmaz, "Biz ortak, birlikte yaÅŸayacağız. Farklılıklarımızı görsek dahil, zenginlik olarak göreceÄŸiz. BaÅŸka ülke, baÅŸka gidecek yerimiz yok." dedi.   Â
Â
"RÃœYALARA SANSÃœR KOYACAKLAR..." Â Â Â
DoÄŸru, iyi bir ÅŸey yapacaklarını söylediklerinde buna inanılmasını isteyen Yılmaz, niyetlerin okunmaya çalışıldığını söyledi. Yılmaz, Arif Nihat Asya'nın, "Sessizce düşünsek duyacaklar bir gün / Olmazları olmuÅŸ sayacaklar bir gün / Onlar bu vehimle ellerinden gelse / Rüyalara sansür koyacaklar bir gün" dizelerini okudu.   Â
Yılmaz, eÄŸitimde çok iyi ÅŸeyler yaptıklarını, ancak daha yapılması gerekenlerin bulunduÄŸunu dile getirdi.   Â
PISA'da ülkelerin ortalama matematik performans puanlarındaki deÄŸiÅŸimde, Türkiye matematikte 2013'te 423 ortalama puan, 2012'de 448 puan aldığını bildiren Yılmaz, PISA 2012 sonuçlarına göre 12 ülkede ortalama matematik performans puanlarında en fazla artış gösteren ülkelerin Brezilya, Tunus, Meksika, Polonya ve Türkiye olduÄŸunu, matematikte iyi bir noktaya geldiklerini söyledi.   Â
Â
"TAÅž BÄ°LE DEĞİŞİR"   Â
Yılmaz, öğretmen adayların aldıkları sınav sonuçlarına göre, Åžubat 2017 döneminde atama yapılacağını bildirdi.   Â
EÄŸitimin yap, boz tahtasına döndüğü eleÅŸtirilerine yanıt veren Yılmaz, insanın olduÄŸu yerde mutlaka deÄŸiÅŸimin olduÄŸunu dile getirdi. Yılmaz, "Bu kurumlar taÅŸ gibi deÄŸildir. TaÅŸ dahil yaÄŸmur, hava, su, yelden deÄŸiÅŸir. Kendi yaptıklarımızı deÄŸiÅŸtiriyoruz. Ama hukuk yaÅŸayan olgudur. Ä°htiyaçları kısmen karşılamadığı oranda düzenleme yapmak asli görevimiz" dedi.   Â
Yılmaz, "OKS, LGS'den iyidir; SBS, OKS'den iyidir, ÅŸimdi de TEOG, SBS'den iyidir. Bunu yap, boz ÅŸeklinde deÄŸil daha iyi, daha güzeli arama gayreti olarak görmek gerekir" deÄŸerlendirmesinde bulundu.   Â
İmam hatip lisesinin, talep olmadan açılmaması gerektiğini dile getiren Yılmaz, şunları söyledi:
"Müşterisiz meta zayidir. Kimse evladını göndermez, o zaman otomatikman kapanır. GeçmiÅŸte böyle olduÄŸu dönemler yaÅŸandı. Halkın talebi doÄŸrultusunda Milli EÄŸitim Bakanlığı okul açacaktır, halkın talebi olmadığı durumda hiçkimseye bir dayatma yapabilmesi mümkün deÄŸil.   Â
Müfredat konusu, seçim beyannamemizde de var. Müfredatın sadeleÅŸtirilmesi lazım. Ders sayımız Avrupa'dan daha fazla, belki ders sayısının azaltılması lazım. Okulun içindeki öğrenciyi o dersten çıkartıp, diÄŸer derse koÅŸturur hale getirmemek lazım. Oyunla eÄŸitimi, dinlenmeyi bir arada götürüp, daha iyi bir eÄŸitim vermek gerekir diye düşünüyorum."  Â
Tasarının görüşmeleri maddeler üzerinde devam ediyor.   Â