Güncelleme Tarihi:
MİLLİ Eğitim Bakanlığı'na getirilişini bazı meslektaşlarımızın “sürpriz” olarak niteleseler de, Doç.Dr. Hüseyin Çelik’in bu göreve getirilişinde aslında yadırganacak bir durum yok. Yükseköğretim Kurulu (YÖK) yetkilileriyle dişe diş bir mücadele veren, bazı öğretmen sendikalarının direnişleri karşısında geri adım atmayan, yargı kararları karşısında her seferinde yeni bir çıkış yolu arayan Hüseyin Çelik’in aynı bakanlığa getirilişinin bu durumda neresi sürpriz oluyor?
AKP’nin oy oranının artırılmasında Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’in, Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın önemli bir yeri olduğunun da bilinmesi gerekiyor. İlköğretim ve ortaöğretimde öğrenci sayısı 17 milyon civarında. Bu öğrencilerin tamamına kitapları ücretsiz dağıtılıyor. Okullar açılmadan önce başlayan ders kitabı bulma telaşı artık yaşanmıyor. Kitap bulamama derdi yok. Her vatandaşın umurunda mı, ders kitaplarının sadece bir dönem okutulup sonra çöpe atılması…Batı ülkelerinde okutulmaya başlanan ve öğrenciye ücretsiz verilen kitap en az 5 öğretim yılı okutulurken, büyük bir savurganlık önlenirken, ülkemizde bırakın 5 yılı bir öğretim yılı okutulup sonra atılıyor… Önceki yıllarda da Milli Eğitim Bakanlığı yoksul öğrencilere kitaplarını ücretsiz dağıtırdı. Ancak, bugün hiçbir ayrım gözetilmeden kitaplar dağıtılıyor. Açıkçası, bu durumdan da şikayetçi olanın sayısı hayli az…
SSK hastanelerine, üniversite hastanelerine yüzde 50 indirimle ilaç alınma dönemi artık geride kaldı. Vatandaş, ilaç alabilmek için artık kuyruğa girmiyor. İstediği eczaneden ilacını alabiliyor. İstediği hastaneye gidebiliyor, istediği doktora muayene olabiliyor.
Vatandaşın umurunda mı Devletin ilaç alımında trilyonlarının ilaç işverenlerinin, yabancı şirketlerin kasasına girmesi… O, ilacı nasıl kolay aldığına, kuyruğa girmeden sağladığına bakıyor.
“KALDIĞIMIZ YERDEN DEVAM”
Milli Eğitim Bakanı Çelik’in getirilişine “sürpriz” diyenlerin havaya göre, rüzgarın esişine göre konuşanlar olduğunu da göz ardı etmeyelim. Açıkçası, Çelik yalnız seçim bölgesi Van’da değil, Doğu ve Güneydoğu illerinde oyların artmasında etkili olan bir politikacı olduğu göz ardı edilmemeli. Biz sevelim, sevmeyelim partisi içinde sevilen etkili bir isim olduğu da kabul edilmeli. Bu etkin göreve getirilişi de Başbakanın kendisine olan güvenini ortaya koyuyor.
Bakan Çelik’le telefonla konuştuk. “kaldığımız yerden yola devam" dedi ve öncelikli hedeflerinin "sektörel mesleki eğitim" olacağını söyledi. Okul öncesinden ilköğretime, genel akademik okullardan meslek liselerine başlattıkları ve "süreklilik" gerektiren projelerin devam edeceğini belirtti. Çelik, fiziki, teknolojik alt yapılarda, insan kaynaklarında, rehberlik sisteminde, müfredatta önemli değişiklikler getirdiklerini, ihtiyaca göre bunlarda yeni düzenlemelere de gidileceğini ekledi. Bakan, "sistemi oturtmak önemli. Eğitim sistemi akşamdan-sabaha değiştirilecek işler değil" dedi.
YENİ HEDEFLER
Milli Eğitim Bakanı Çelik, "bu dönem önceliğimiz sektörel mesleki eğitim olacak" dedi. Mesleki eğitim denilince, bugüne kadar hep imam hatiplerin ön plana çıkarıldığını hatırlatan Bakan, şunları söyledi:
"Sektörel mesleki eğitim diye ayrım yapıyorum. Burada, insanların meslek edinmelerini sağlamak, ara eleman ihtiyacını gidermek, insanları 'ben her işi yaparım abi' demekten kurtarıp, hangi işi yapacak eğitim aldığını söylemesini sağlayacağız. Mesleki eğitimle yaygın eğitim bu dönem üzerinde çok önemle üzerinde durduğumuz konu olacak."
DEVLET EKSENLİ DEĞİL
Açıklamasında özellikle "sektörel mesleki eğitim" ifadesini kullanan ve bunun "piyasaya yönelik eğitim" olduğunu anımsatan Milli Eğitim Bakanı Çelik açıklamasını sözlerini şöyle sürdürdü
"İmam Hatip okulları, Devlete bağımlı meslek okuludur. Ülkemizde özel sektör eksenli bir büyüme modeli içindeyiz. Hükümetimiz döneminde kurduğumuz 32 üniversitede eğitim fakültesi, teknik eğitim fakültesi, ziraat fakültesi gibi devlet eksenli meslek dallarında eğitim verecek fakülteler açmadık. Daha çok iktisadi idari bilimler, mühendislik, güzel sanatlar gibi piyasaya yönelik de insan yetiştirecek fakülteler açtık. Yükseköğretimde de , mesleki ve teknik eğitimde de özel sektör ağırlıklı bir meslek yapılanmasının peşindeyiz."
9 YENİ ÜNİVERSİTE
Geçen hükümet döneminde 32 il'de Devlet üniversitesi kurduklarını, üniversite bulunmayan 9 il de daha üniversite kuracaklarını kaydeden Çelik, "Mevcut üniversitelerin kampus ihtiyacı, öğretim elemanı ihtiyacı, yükseköğretimin alt yapısını güçlendirmek de bu dönem üzerinde en çok çalışacağımız konular arasında bulunuyor. Okul öncesinden yükseköğretime kadar, geçen dönemden başlattığımız yarıda kalan, süreç gereği devam eden tüm konularla yola devam edeceğiz" dedi.
Eğitimde yeni dönemde olabilecek sıkıntılar çok uzakta değil. Üniversite rektörlerinin, YÖK Başkanlığı’nın ataması fitili ateşlemeye yetecek.