Güncelleme Tarihi:
Çetinsaya, California eyaletine bağlı San Diego şehrinde bu yıl 66'ncı kez düzenlenen Uluslararası Eğitimciler Birliği (NAFSA) Konferansı'na katılarak, dünyanın 100 farklı ülkesinden gelen katılımcılara Türkiye'deki yükseköğretim sistemini anlattı.
Organizasyon kapsamında gerçekleştirilen "Kıtalararası Eğitim Köprüsü" başlıklı oturumda Türkiye'deki yükseköğretim ve eğitim sektörünün uluslararası alanda artan önemi değerlendirildi.
Çetinsaya, oturumda, Türkiye'nin son yıllarda yükseköğretimde büyük değişim geçirerek önemli bir aşama kaydettiğini belirtti. Çetinsaya, "Türkiye son on yılda yükseköğretime 21'inci yüzyıl ulusal ve uluslararası hedefleri kapsamında ciddi yatırımlar yapmıştır. Yatırımların sonucunda elde edilen başarı ve gelişme bize gelinen noktayı ve sıra dışı büyümeyi ispatlamaktadır. Rakamlara bakıldığında 2000 yılında yükseköğretimde okullaşma oranı yüzde 25 seviyesindeyken bugün bu rakamın yüzde 75'e ulaştığını görüyoruz" diye konuştu.
Uluslararası öğrenci sayısı 70 bin
Çetinsaya, eğitimde uluslararasılaşmanın önemli ve gerekli olduğuna inandıklarını belirterek, şöyle devam etti:
"Eğitim sistemimiz son on yıldır Avrupa'daki Bologna sürecine dahil oldu. Bologna sürecinin çalışkan ve başarılı bir üyesi olarak bu süreci her seviyede takip ediyoruz. Son yıllarda istatistiklere bakıldığında Türkiye'nin başarısını görmemek mümkün değil. 2011'de Türkiye'de 30 bin uluslararası öğrenci varken şu anda bu sayı 70 binlere çıktı. Bunun ardında 'Study in Turkey' projesi kapsamında gerçekleştirdiğimiz büyük bir markalaşma ve kurumsallaşma çabası var. Şimdi hedefimiz, kazandığımız tecrübelerle birlikte uluslararasılaşma yaklaşımımızı Avrupa dışında dünyanın farklı bölgelerine, Asya'ya, Latin Amerika'ya, Afrika'ya taşımak. Tüm dünya ülkeleriyle eğitimde işbirliğine açığız ve sistem olarak bu ortaklığa hazırız."
"Yükseköğretimde tarihi derinlik Türkiye'yi farklı kılıyor"
Bilgi Üniversitesi Uluslararası Merkez Direktörü Yrd. Doç. Dr. Şamil Erdoğan da Türkiye'nin yüksek öğretimde eski uygarlıklara kadar uzanan derin tarihini ele aldığı konuşmasında Türkiye'nin köklü üniversitelerinden örneklerle geçmişten bugüne eğitime verilen önemi anlattı.
Erdoğan, "Neden Türkiye, derseniz derin akademik geçmişiyle birlikte Türkiye bugün eğitim için eşsiz bir lokasyon sunmaktadır. Son on yılda artan üniversite sayısı ve modern şartlarda ileri teknolojik imkanlarla hizmet veren akademik kadrolarımız yurt dışından giderek artan sayıda öğrenciyi ülkemize çekmektedir" diye konuştu.
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) tarafından hazırlanan Türkiye tanıtım videosunun da gösterildiği NAFSA kapsamında ilk kez gerçekleştirilen "Türkiye" özel oturumunda ayrıca, İstanbul Aydın Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Dr. Mustafa Aydın ve Yaşar Üniversitesi Uluslararası İlişkiler ve Programlar Ofisi Müdürü Patricia Türkmenoğlu birer konuşma yaptı.
Uluslararası eğitim ve değişim ağlarının kurulmasını amaçlayan ve dünya çapında 3 bin yükseköğretim kurumunu temsil eden NAFSA Yıllık Konferans ve Fuar organizasyonuna YÖK Başkanı Prof. Dr. Çetinsaya önderliğinde katılan Türk heyeti, organizasyonun fuar bölümünde Türkiye'nin çeşitli üniversitelerinden temsilcilerin bulunduğu geniş çaplı bir stantla katılımcılara, Türk üniversitelerini tanıttı.
Bu yıl 'Küresel Yeterliliğe Giden Yollar' temasıyla gerçekleştirilen NAFSA Konferansı ve Eğitim Fuarı'nda farklı ülkelerden 400'ün üzerinde üniversite ve eğitim kurumu stant açarken, 9 binin üzerinde temsilci, eğitim sistemlerini tanıtma imkanı buldu.