Güncelleme Tarihi:
Günümüz sınıfları geleceğe hazırlanmıyor
Terakki Vakfı Okulları’nda ELT Konferansı’nda bir konuşma yapan Thomas Frey, geleceğin eğitimi ile ilgili şunları söyledi:
“Şu anda etrafımızda gördüğümüz her şey geçmiş ile ilgili. Geleceğin ihtiyaçlarını ve isteklerini yapmayı planladığımız işlere aktaramazsak, gelecek yaptığımız her işi yok edecek güce sahip. Hayata geçirmek istediğimiz her proje için bunu düşünmemiz gerekir. Bu özellikle eğitim alanı için oldukça önemli bir gerçek. Günümüz sınıflarında eğitim gören öğrencileri yakından ilgilendiren şey geleceğin iş ortamı yok olacak, ardından yerine gelecek yeni endüstrilerdir. Örneğin elektrik, otomobil, uçak, telefon sektörü gibi örnekler
yeni endüstriler tarafından yenilenecek. Şimdiye kadar geçmişe baktığımızda yok olmuş endüstriler görürüz. Öğretmenler size sesleniyorum: Sınıfınızda, okulunuzda karşınızda duran öğrencileri nasıl bir dünyaya hazırlayacaksınız? Şu anda mevcut endüstriler 2024
itibariyle tepe noktasına ulaşarak daha sonra düşüşe geçecek, yeni boyutlar kazanarak devam edecek. Ancak bu sektörlerdeki markalar kendilerini bu yaratıcı inovasyona adapte edemezlerse o zaman büyük sorunlar yaşayacakları kaçınılmaz bir gerçek.”
FREY’E GÖRE ÖNÜMÜZDEKİ YILLARIN EĞİTİMDEKİ 5 TRENDİ
Online eğitim başlıyor
Trend 1: Teknoloji eğitim stilini değiştiriyor
Eskiden kütüphanede katalog taraması, kitap bulma ve okuyarak istediğin bilgiye ulaşma süresi ortalama 10 saat iken günümüzde bu 10 dakikaya indi. Gelecekte ise insanlara soru sorulduğunda bu süre nanoteknoloji sayesinde 10 saniyeye inecek. Kim, ne, nerede, ne zaman sorularının yanıtları artık sorun olmaktan çıktı. Geleceğin asıl soruları, ‘Neden, nasıl’ olacak. Bunu eğitim sistemimize ve öğrenme stilimize adapte etmeliyiz. Bugün teknoloji sayesinde her 60saniyede 204 milyon e-posta, 1.87 milyon ‘like’ (facebookta), 1.4 milyon Skype konuşması, 47 bin aplikasyon indirimi yapılıyor. Bu hızın içinde artık müfredatta yer alan kim, ne, ne zaman ve nerede soruları öğrencilerin gerçekliğinden çok uzak görünüyor. Harvard Üniversitesi araştırmacıları, 2019 yılı itibariyle k-12 okullarında bilginin yüzde 50’sinin online verileceğini belirtiyor. Yaratıcı inovasyonla, işler, meslekler yeni formlar alacak. Buna hazırlıklı olmalıyız, eğitim öğretim ortamlarını da bu paralelde düşünmeliyiz.
Aletler insan sayısını geçecek
Trend 2: Geleceğin endüstrileri
Fiziksel ortamın software ortamına taşınması ile internete bağlı aletlerde artış olacak. 2020 itibariyle internete bağlı aletler dünyada yaşayan insan sayısını geçecek. 2020’de 50 milyon alet internete bağlı çalışacak. 2024’ten sonra trilyonlarca sensör etrafımızda olacak. Bu da inovasyonun parçalara ayırılacağını gösteriyor. Akıllı evler, akıllı arabalar, akıllı kıyafetler gibi. Ayakkabınıza indireceğiniz bir aplikasyonla saniyeler içinde ayakkabının işlevini değiştirecek. Akıllı lenslerle etrafa bakıp, saniyeler içinde havanın derecesini, nemini ölçmeniz, ya da tabağınızdaki yiyeceğin kalorisini görmeniz mümkün olacak. Böyle bir ortamda eğitim alanların farklı işgüçlerine sahip olmaları, bunlara paralel becerilerle donatılmaları gerekir.
Mikro üniversiteler geliyor
Trend 3: Geleceğin becerileri
Geleceğe hazırladığınız öğrenciler bu dünyada nasıl, nerede iş bulacaklar? 2030’dan sonra mikro üniversiteler ortaya çıkacak. Uzun yıllar alan eğitim yok olacak bir noktada. Çünkü hız, bilgi bizim şu anda algıladığımızın çok ötesinde gerçekleşeceğinden, yıllar alan geleneksel üniversite eğitiminin yerine çok özel konularda uzmanlaşılan 2-3 aylık mikro üniversiteler çıkacak. 3D baskılar olacak. İstediğiniz ilacı basabileceksiniz. Çinliler örneğin yeni bir böbrek baskısı yaptılar, yani organlar basılarak elde edilmeye başlandı bile. Tüm bu bahsettiğim şeyler o kadar uzak değil aslında. Peki bu eğitimi nasıl etkileyecek? 3D baskı okullar olacak artık. İnsansız hava araçları olacak etrafta. Mesela 3D programlama eğitimi /sertifikasyonu gibi. Klasik bir ekonomiye giriş dersi bir aplikasyon, oyun tasarımı, film ya da sanal gerçeklik gibi konularla öğretilebilecek. Paylaşılan ekonomi önem kazanacak. Bir gün işimize yarar diye aldığımız, evimizde bulundurduğumuz, arabadan, çeşitli mutfak setlerine kadar birçok şeye sahip olmayacağız artık onlar paylaşılır olacak. Örneğin – zip-araba, 15 kişisel araba yerine geçecek. Etrafta bir yerden bir yere giden arabalarda taşıyıcılar olacak ve kişiler bunlardan online taşıma isteği ile yararlanacak. Aplikasyon geliştirme, 3D programlama, hızlı ulaşım (kapsülle) gibi sektörler ön plana çıkacak. Sektörleri günümüzde var olan sektörlerin yenilikçi inovasyonla dönüşmemiş haline göre kalacaklarını varsayarak öğrencilere meslek edindirmek gerçekçi değil maalesef. Her yok olan meslek yerine 2.6 milyon yeni iş olanağı gelecek.
Makineler insan yerine geçecek
Trend 4: Akıllı aletlerle vücudumuzun ihtiyacının belirlenmesi
Quantified - Self, vücudumuzdaki her şeyin hesaplanması, vücudumuzun dışarıdaki bilgiyi de ölçebilmesi demek. Akıllı aletlerle vücudumuza bağlanan sensörlerle ölçülmesi demek. Örneğin yeni nesil dövmeler aç kapa düğmeleriyle görünür-görünmez olabilecek. Makineler insan yerine geçebilecek. 1970’lerde kokpitte beş kişi varken bunun üçünü elemiş bulunuyoruz. Vinod Khosla’nın araştırmasına göre gelecekte de örneğin doktorların yüzde 80’inin yerini onlar kadar ve hatta onlardan daha etkili ve hızlı karar verecek akıllı makineler alacak. Vücutta yapılacak bir tarama ile kişinin hangi alanda kendini geliştirmesi gerektiği, hangi kitapları okumaya ihtiyacı olduğu gibi konular kolaylıkla ve hızlı bir şekilde belirlenebilecek.
Eğitimli insan artacak
Trend 5: Öğretmensiz eğitim formları
Yapılan bir araştırmaya göre dünyada şu anda 18 milyon öğretmen açığı var. Yüzde 23 oranında çocuk eğitim olanağına sahip değil. İleride insanlar günümüzdeki her bireyin üç katı kadar eğitimli olacak. Harvard Üniversitesi profesörlerinden ve ‘The Innovations of Dilemma’ kitabının yazarı Clayton Christiansen yaptığı araştırmada 2019 itibariyle tüm k-12 okullarının yarısının online eğitim vereceğini belirtti. Bu da öğrencilerin kendi hız, ilgileri ve beceri düzeylerine göre bireysel eğitim alma imkânı demektir. Gelişen ve gelişmekte olan ülkelerde okula başlayan bir çocuğun, gelecekte 3D baskı evlerde oturup, sürücüsüz arabalar, insansız hava araçları ile donatılmış bir dünyada birden fazla robotla yaşayacağı bir ortama hazırladığımızı unutmamamız gerekir.
1) Çocukların yanında olmak onları tehlikelerden koruyabilir mi?
- ABD’de yapılan istatistikler, kazaların yüzde 48’inin çocuğun yanında bir yetişkin olduğunda meydana geldiğini gösteriyor. Çocuklarla sürekli beraber olmak, onları dikkatlice izlesek de bazen tehlikeli durumları önleyemiyor. Sürekli hareket halinde ve meraklı oldukları için yapacakları her şeyi önceden tahmin etmek zor. Bu nedenle çocukların güvenliği için gerekli olan her tedbirin önceden alınması gerekiyor.
2) Mutfak hangi tehlikelerle dolu?
- Bıçak, çatal gibi sivri ve kesici aletler, çocuğun rahatlıkla ulaşabileceği alt raflara konulmamalı. Buzdolabının kapağının her zaman kapalı olmasına ve su ısıtıcılarının çocukların erişemeyeceği yerlerde bulunmasına özen gösterilmeli. Elektronik aletlerin kordonlarının toplu ve kullanılmadıkları zamanlarda fişlerinin prizden çekilmesi gerekiyor.
3) Oyuncaklar tehlike yaratabilir mi?
-Çocuklar için uygun oyuncağı aldıktan sonra, onları güvenle kullanmalarını sağlamak da önemli. Bu yüzden oyuncak kontrolü sıklıkla yapılmalı. Kırılmış, sivri köşeleri olan ya da kenarlarında tahta kıymıkları oluşan oyuncakların büyük tehlike oluşturabileceği unutulmamalı.
4) Mobilyalar çocuklar için ne kadar güvenli?
-Mobilyalar, evde çocuklar için tehlike oluşturabilecek objelerin en başında geliyor. Sivri köşelerinin olması ve küçük parçalar içermesi tehlike yaratabilir. Bu nedenle, sivri köşelerin uçlarına plastik koruyucular takılması ve mobilyaların üzerinde kırılabilecek, düşebilecek küçük objeler bulundurulmamasına dikkat edilmeli.
5) Çocuklarda boğulma veya tıkanma kazalarının nasıl önüne geçebiliriz?
- Çocuklar etrafındaki her şeyi büyük bir merakla keşfetmeye çalışırlar. Bunu yaparken de bulduklarını ağızlarına koymak isterler. Bu parçalar kazayla boğazlarına kaçabilir. Evde çocuklarımız için tehlike oluşturabilecek hiçbir küçük parça ve obje ortada ırakılmamalı. Oyuncaklarında kırılan, kopan bir parça olup olmadığı sıklıkla kontrol edilmeli.
Gençler toplumsal konular için yarışacak
Dört yıllık lisans eğitimi alan öğrenciler eğitim, çevre, sağlık, spor, kültür sanat ve toplumsal konulardaki projeleri ile yarışacak. Jüri tarafından seçilen birinci ‘İngiltere’de 2014 Yaz Dönemi Eğitim Programı’na gidecek. Kredi Kayıt Bürosu’nun (KKB) düzenleyeceği ‘Hayal Edin Gerçekleştirelim’ yarışmanın son başvuru tarihi ise 18 Nisan. Detaylar www.hayaledingerceklestirelim.com adresinde.
Öğrencilere iklim değişikliği anlatılacak
Milli Eğitim ile Orman ve Su İşleri Bakanlığı arasında yapılan işbirliği ile meteoroloji uzmanları okullara giderek bilgiler verecek, iklim değişikliğini anlatacak. Öğrenciler genel meteorolojik tahminlerin nasıl yapıldığını, bunlara nereden ulaşacaklarını öğrenecekler. Öğretmenler de bu eğitimlerden yararlanacak.
* Anaokulundan üniversiteye kadar özel okullardaki erkek öğrenci sayısı kızlardan daha fazla.
* Okul öncesi eğitim kurumlarında 8 bin 404 sayısı ile en fazla öğretmen İstanbul’da bulunurken, 63 eğitimciyle Bayburt son sırada yer alıyor.
* 4’üncü sınıf düzeyinde Türkiye’deki okulların sadece yüzde 38’inde disiplinsizlikten kaynaklanan sorunlar yaşanıyor. Bu oran uluslararası ortalamada yüzde 61, Rusya Federasyonu’nda yüzde 65.
Dünyada engelli bireylerin sayısı yaklaşık nedir?
-Engelliler dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 10’unu oluşturarak, 650 milyon insanı temsil ediyor.
Farklı dil ve lehçelerde eğitim alınabilecek mi?
-Demokratikleşme paketinde yer alan kanuna göre Türk vatandaşlarının günlük yaşamlarında geleneksel olarak kullandıkları farklı dil ve lehçelerle eğitim ve öğretim yapmak amacıyla özel Okul açılabilecek.