Güncelleme Tarihi:
Bostan, 24 Kasım Öğretmenler Günü’nün öğretmenin ve öğretmenlik mesleğinin sıkıntısına dokunulmadığını belitti. Bostan günün basmakalıp nutuk ve birkaç törenle geçiştirildiğini anlatarak şöyle konuştu:
“Bu en önemli günde sevinçler yüzlerde ve dudaklarda yarım kaldı. Çünkü öğretmenlik mesleği dertli, öğretmen dertli; dertli bile değil, artık dert küpü. Başka bir ifadeyle tükenmişlik sendromu içinde. On iki yıldan beri çözülmeye çözülmeye, üstüne üstük sorun üzerine sorun üreten eğitim politikalarıyla bir kördüğüme dönüşmüş sorunları büyük bir yumağı andıran bu kutlu meslek, neredeyse bitme noktasına gelmiş, daha doğrusu, getirilmiş bulunuyor.”
Öğretmenlik mesleğini perişan eden ve geleceğini karartan sorunların başında ücret adaletsizliği, özlük haklarının gaspı olduğunu belirten Hanefi Bostan, şöyle devam etti:
“Hiç şüphesiz öğretmenlerin sorunlarının başında her geçen sene biraz daha aşınan reel gelirleri, birinci sırayı almaktadır. On iki yıldan beri her gelen hükümet, eline aldığı "gelecek seneye yönelik enflasyon tahmin rakamları" gibi ciddiyetsiz çizgileri göstererek keyfince yaptığı düşük ücret zamlarla öğretmenin gerçek gelir düzeyini düşürdükçe düşürdü. Artık günümüzde dibe vurdurdu. Nitekim 2002 yılında yeni göreve başlayan bir öğretmenin maaşı 5,12 tam altın değerinde iken bugün aynı durumdaki öğretmenin maaşı 3,26 tam altın değerine indi. Milli Eğitim Bakanı ve Başbakan 2002 yılından bugüne öğretmen maaşının yüzde 283,7 oranında, 2014 yılı için yapılacak zam da göz önüne alınırsa yüzde 303 artığını söyleseler de, durumun aksi olduğu ortada.”
Bostan, bugün kamu çalışanları içinde en az maaş alan kesim içinde öğretmen ve akademisyenlerin birinci sırayı geldiğini belirterek, şunları söyledi:
“Hasılı; dert çok, derman ise görünürde yok. Hepsinin üstünde merak ettiğimiz bir şey daha var. Bu kadar sorunun kol gezdiği, bir ortamda, bütün sorunu dershanelere endeksleyen Hükümet üyeleri ve Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileri rahat bir uyku uyuyabiliyorlar mı? Bizce, uyumamalıdır. İlk iş olarak, öğretmenlerin maaşı düzeltilmeli. Yandaş idareciler tasfiye edilmeli, gasp edilen öğretmenlerin bütün özlük hakları iade edilmeli. Bu da yetmez: Bakanlık yetkilileri, okullara gelip, doğrudan öğretmenler ve diğer eğitim ve öğretim çalışanlarıyla bire-bir ve açık kalpli görüşmeler yapmalı. Dertlerini, şikâyetlerini birinci elden öğrenmeli.