Güncelleme Tarihi:
Eğitim Sen Merkez Kadın Sekreterliği ‘Eğitimde Cinsiyetçilik Raporu/2015’ raporu yayımladı. Buna göre, kadına yönelik şiddet, taciz, tecavüz ve kadın cinayetleri yine azalmadı. 2015 yılının 11 ayında 252 kadın en yakınındaki erkekler tarafından katledildi. Raporda, “Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin bizzat hükümet tarafından derinleştirildiği, kadını eve hapseden uygulamaların yaygınlaştığı, geleneksel rollerin eğitim aracılığıyla pekiştirildiği bu yıl da eğitim ve bilim emekçisi kadınlar ve kız öğrenciler bakımından cinsiyetçiliğin ve ayrımcılığın yükseldiği bir yıl oldu” denildi. Raporda öne çıkan bulgular şöyle:
EŞİTSİZLİK EN ÇOK SİYASİ GÜÇLENMEDE YAŞANIYOR
2015’te dünya sırlamasında ilerlediğimiz tek alan cinsiyetçilik. Dünya Ekonomik Forumu’nun 2015 Küresel Toplumsal Cinsiyet Uçurumu Raporu’nda, 2014’te toplumsal cinsiyet endeksinde 125’inci olan Türkiye, ekonomik katılım ve fırsat eşitliğinde 132’nci, eğitimde 105’inci, siyasi güçlenmede ise 113’üncü sırada yer aldı. Eşitsizlik en çok siyasi güçlenme, ardından ekonomik katılım alanlarında öne çıktı. 142 ülkede ekonomik katılım ve fırsat eşitliği, eğitim, sağlık ve siyasi güçlenme konularında toplumsal cinsiyet eşitliğinin incelendiği raporda Türkiye 125’inci oldu. 2015 yılındaki raporda, Türkiye’nin OECD ülkeleri arasında toplumsal cinsiyet eşitliğinde en düşük ülke olmaya devam ettiği görüldü.
KIZ ÇOCUKLARI DAHA AZ OKULA GİDİYOR
2015 OECD raporuna göre Türkiye’de eğitim; okuryazarlıkta 102, ilköğretimde okullaşma oranında 103 ve ikinci öğretimde 96’ncı sırada. Mevsimlik tarım işçisi olan 18 yaş altı çocukların yüzde 50’sinin okullarını terk ettiği ve okula devam edenlerin yüzde 57’sinin de düzenli okula gitmediği saptandı. Okula gittiği halde ev işi dâhil çeşitli işlerde çalıştırılan çocuk sayısı 7 milyon, çalıştırılan çocukların eğitimi terk oranı ise yüzde 21 olarak belirlendi. MEB’in 2014 yılında açıkladığı verilere göre, Kürt nüfusunun yoğun olarak yaşadığı bölgelerde; erkek çocuklar kız çocuklara göre daha fazla okula gitmiyor.
ATAERKİL TOPLUM YAPISI DERS KİTAPLARINDA
Bu yıl da MEB, geçmiş yıllarda yaptığı gibi toplumsal cinsiyet ayrımcılığını ders kitapları ve müfredat ile derinleştirmeye devam etti. Eğitim sistemi, toplumsal cinsiyet rollerinin pekiştirilmesi ve erkek egemen sistemin korunması üzerine inşa ediliyor. Açık veya örtük biçimleriyle ataerkil toplum yapısı ve buna bağlı toplumsal cinsiyet rolleri sürdürülerek, eğitimin en önemli unsuru olan ders kitaplarıyla, aile yaşamını kutsayan ve kadını yok sayan politikalarla kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri meşrulaştırılıyor. Kocaeli Kozluk’ta Yavuz Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde öğrencilere Mecit Dönmezbilek isimli yazarın yazdığı ‘Adab-ı Muaşeret’ isimli kitap dağıtıldı. Öğrencilere dağıtılan kitapta “Hanımın Kocasına Karşı Sorumlulukları” kısmında yer alan ifadelerde kadınları aşağılayıcı sözde ‘adap kuralları’ yer alıyor. 2015 yılında Antalya Kepez Atatürk Anadolu Lisesi’nde Filiz G. adlı okul müdür yardımcısının mini etek giyen öğrencileri ‘caydırmak’ için erkeklerden oluşan bir ‘taciz timi’ kurma skandalı hâlâ hafızalarda. Batman Yenimahalle İlkokulu’nda 7 Ekim 2015 günü üyemiz Şükran Astan, erkek bir veli tarafından sözlü ve fiziksel şiddete maruz kaldı. Ders esnasında üyemiz Şükran Astan’ı sınıf dışına çağıran veli, öğretmenimizin çıkmak istememesi üzerine küfür ve hakaretlerle üyemize saldırdı. Öğrencilerinin gözü önünde şiddete uğrayan üyemiz kendisini müdür yardımcısının odasına kilitleyerek kurtuldu.
OKULLAR VE YURTLARDA TACİZ
28 şubeden 869 eğitim ve bilim emekçisi kadın ile Haziran ayında açıkladığımız ‘Eğitimde Toplumsal Cinsiyet Temelli Şiddet Araştırması’ verilerine göre; 2014-2015 yılında, psikolojik şiddete uğrayan eğitim ve bilim emekçisi kadınların yüzde 40’ı yaşam tarzlarından dolayı şiddete uğruyor. Kadınlar yaşadığı ilişkiler, siyasal görüşleri ya da gittikleri mekânlar dolayısıyla psikolojik şiddete maruz kalıyor. Anketin sonuçlarına göre, eğitim ve bilim emekçisi kadınların yüzde 14’ü görevleri sırasında cinsel tacize uğrarken, cinsel tacize uğrayan kadınların yüzde 83’ü aynı zamanda psikolojik şiddete de maruz kalıyor. Tacize uğrayan kadınların yüzde 20.8’i öğretmen/öğretim elemanları tarafından cinsel tacize uğradı. Sadece idareciler tarafından cinsel tacize uğrayan kadınların oranı yüzde 19.2. Öğretmen/öğretim elemanları ve idari personel tarafından cinsel taciz uygulanma oranı ise yüzde 10.8.
***
Kadına yönelik şiddet okullarda birinci sırada
‘Eğitimde Toplumsal Cinsiyet Temelli Şiddet Araştırması Anket Sonuçları’ndan birkaçı şöyle:
- Okullar toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin ve şiddetin en yaygın yaşandığı mekânlar.
- Eğitim ve bilim emekçisi kadınların neredeyse yarısı cinsiyetlerinden dolayı psikolojik şiddete uğruyor.
- En sık rastlanan psikolojik şiddet kıyafetler ve yaşam tarzları ile ilgili ve politik açıdan devam eden erkek şiddetinin bir uzantısı olarak devam ediyor.
- Psikolojik şiddet uygulayanların yarısı okul idarecileri.
- Fiziksel şiddete uğrayan kadınların neredeyse tamamı aynı zamanda psikolojik şiddete maruz kalıyor.
- Cinsel şiddet okullar ve üniversiteler açısından tehdit unsuru olmaya devam ediyor.
- Cinsel tacize uğradığını beyan eden kadınların neredeyse tamamı aynı zamanda psikolojik şiddete uğruyor.
- En sık rastlanan taciz davranışları gözle taciz, cinsel içerikli şakalar ve cinsel yorumlar.