Güncelleme Tarihi:
Raporda 2014’te 56 milyar TL’lik Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) bütçesinin 2015’te 62 milyar TL olduğunu belirtiliyor. Oransal olaraksa merkezi bütçede MEB’in payı 2003’te yüzde 6,91’ken 2015’de yüzde 13,11. Ancak Eğitim-Sen’e göre bu artış yeterli değil. Analize göre MEB bütçesinin yüzde 68’i personel giderlerine, yüzde 10’uysa sosyal güvenlik primlerine harcanıyor. Geri kalansa okul, derslik, öğretmen ihtiyacı ve acil çözüm bekleyen sorunlarına aktarılıyor.
Eğitim-Sen, 2015 eğitim bütçesini mercek altına aldığı raporunda MEB bütçesinden eğitim yatırımlarına ayrılan pay 2002’den 2014’e azaldığının altını çiziyor. İlgili bölümde şu ifadeler yer alıyor.
“MEB bütçesinden eğitim yatırımlarına ayrılan pay 2002 yılında yüzde 17 iken, 2009’da yüzde 4,57’ye kadar düştü, 2014 yılı itibariyle eğitim yatırımlarına ayrılan pay yüzde 9 oldu.”
Öğretmenler ağır yük altında
Analizin dikkat çektiği diğer bir noktaysa öğretmen maaşları. 12 yıl önceki öğretmen maaşları kimi mesleklerle karşılaştırılıyor:
“2002 yılında en düşük memur maaşı 293 TL, polis memuru maaşı 591 TL, uzman doktor maaşı 810 TL, avukat maaşı 780 TL iken öğretmen maaşı 560 TL’dir. Aradan geçen 12 yıl içinde hemen hemen bütün meslek gruplarının temel ücretlerinde gerçekleşen artış, eğitim emekçilerinin maaşlarındaki artıştan daha fazla oldu, yüz binlerce öğretmenin satın alım gücü fiilen düşürüldü.”
Açıklamada ayrıca, 2002’de göreve başlayan bir öğretmenin kamuda görev yapan bir avukattan yüzde 34 daha az maaş aldığı, bugün ise bu farkın yüzde 88’e çıktığının altı çiziliyor.
Üniversite fazla, bütçe az
Üniversitelerin bütçesinin de incelendiği raporda, üniversite sayısı artmasına rağmen ayrılan bütçenin yeterli olmadığı belirtiliyor. Sunulan Yüksek Öğretim Bütçeleri ve Milli Gelire Oranı tablosunda 2003’de Yüksek Öğretim Bütçesi’nin Merkezi Bütçeye Oranı 2.27, 2014’teyse bu oran 3.91. Eğitim-Sen’e göre oran artıyor görünse de, yeni açılan üniversitelerin ihtiyaçlarını karşılamaktan çok uzak. Raporda MEB bütçesindeki gibi, yükseköğretimde bütçenin yüzde 63’ü personal harcamaları deniyor. Eğitim-Sen, analizin sonunda bütçe yapısının değişmesi gerektiğinin altını çizerek taleplerini şöyle sıralıyor:
- MEB ve yükseköğretim bütçelerinin milli gelire oranı en az iki kat arttırılmalı ve OECD ortalamasına çıkarılmalı,
- Eğitimde yeterli bütçe, okullara ihtiyacı kadar ödenek ayrılmalı, eğitim yatırımlarına ayrılan pay arttırılmalı,
- 2014 yılı enflasyon farkı ve ekonomik kayıplar “ek zam” olarak ödenmeli ve zam oranı 2015 bütçesi içinde yer almalı,
- Artan oranlı vergi dilimi uygulamasına son verilmeli, ek dersler başta olmak üzere, tüm ek ödemeler temel ücrete ve emekliliğe yansıtılmalı,
- 2015 yılında aile ve çocuk yardımı başta olmak üzere, sosyal yardımlar sembolik olarak belirlenmekten çıkarılmalı, ihtiyaç kadar artış yapılmalı,
- Eğitime hazırlık ödeneği sadece öğretmenlere değil, tüm eğitim çalışanlarına yılda iki kez en az bir maaş tutarında ödenmeli,
- Öğretmen, akademik personel, memur ve yardımcı hizmetli açıkları kapatılmalı, en az 300 bin öğretmen, 50 bin yardımcı hizmetli ataması acilen yapılmalı.