Güncelleme Tarihi:
Müsteşar Tekin şunları söyledi:
“Twetter üzerinden yoğun biçimde sorulan bazı sorulara cevap vermek istiyorum. Bunlardan bir tanesi eğitim kurumları yöneticileri yönetmeliği. Bu yönetmelik MEBBİS üzerindeki eleştiri ve öneriler ışığında revize edilerek süreç başlatıldı. DPB’den gelir gelmez Başbakanlığa gönderilecek. Bu tür bürokratik aşamalara göre tahminim 10 gün içinde yayımlanacak ve akabinde de yürürlüğe girecek.“
Eğitim özrüne yer verilmeyecek
“Lisansüstü eğitimlerine devam eden arkadaşların bu eğitimlerinin özür kapsamında ele alınıp alınamayacağı konusu. Bir taraftan çok mutluyuz çünkü çok sayıda öğretmenimiz lisansüstü eğitimlerine devam ediyor. Bir taraftan ise üzgünüz çünkü bu kadar çok sayıda arkadaşı eğitim özrü nedeniyle yer değiştirmeye tabi tutmak mümkün değil. Bu nedenle özür grubu değerlendirmelerinde eğitim özrüne yer vermeyi düşünmüyoruz. Eş durumundan dolayı mağdur olan arkadaşlara yardımcı olacağız. Ama bunu il emri ile yapmayacağız. Zorunlu hizmet süresi ile ilgili soru soran arkadaşlara, yer değiştirmede esas alınacak tarihi 31 Aralık olarak belirledik. En azından bazı mağduriyetleri giderebilmek açısından. Ancak her türlü soruna tek bir düzenleme ile çözüm bulmak mümkün değil.”
Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Koncuk: MEB yargı kararlarını uygulamak zorunda
Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, öğrenim özrünün özür grubu tayinleri içinde yer alması konusunda MEB Müsteşarı Yusuf Tekin’in twitter üzerinden paylaştığı ifadelere tepki gösterdi.
Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, öğrenim özrünün uygulanması gerektiğini savunarak, “Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) yargı kararlarını uygulamak zorunda. ‘Ben hukuku görmezden geliyorum, hukuka rağmen bildiğimi okurum’ anlayışı artık son bulmalıdır” değerlendirmesinde bulundu. Koncuk,MEB İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğünün 29 Mayıs’ta “öğrenim özrü”yle ilgili sendikalarına “2013 yılında özür durumuna bağlı yer değiştirmeler öğrenim özrüne de yer verilerek gerçekleştirilecek” yanıtını verdiğini anımsattı. Bu yanıta rağmen MEB Müsteşarı Yusuf Tekin’in Twitter üzerinden “Bir taraftan çok mutluyuz çünkü çok sayıda öğretmenimiz lisansüstü eğitimlerine devam ediyor. Bir taraftan ise üzgünüz çünkü bu kadar çok sayıda arkadaşı eğitim özrü nedeniyle yer değiştirmeye tabi tutmak mümkün değil. Bu nedenle özür grubu değerlendirmelerinde eğitim özrüne yer vermeyi düşünmüyoruz” ifadesini hatırlatan Koncuk, şunları söyledi:
“Aradan geçen 48 günde ne oldu da Bakanlık öğrenim özrüne yer vermekten vazgeçmiştir? Her şeyden önemlisi Tekin’in açıklaması yargı kararlarının hiçe sayıldığının göstergesi değil midir? Öğrenim özrü mağduru öğretmenler yargı kararının ardından büyük bir umutla beklerken, Bakanlığın ters köşe yapması, öğrenim özrü mağdurlarına bir kez daha çelme atması kabul edilebilir değildir. MEB yargı kararlarını uygulamak zorundadır. ‘Ben hukuku görmezden geliyorum, hukuka rağmen bildiğimi okurum’ anlayışı artık son bulmalıdır.”
Bakanlık hukukun üstünlüğüne inanmalı
“Özür grubu tayinlerine kısıtlamalar getirmek, kazanılmış hakkı öğretmenlerin elinden almak, öğretmenlerin lehinde karar veren yargıyı alaşağı edecek uygulamalara imza atmak neyin nesidir?” diye soran Koncuk, Bakanlığın yapması gerekenin hukukun üstünlüğüne inanmak olduğunu belirterek şöyle konuştu:
“Bakan Avcı da oluşan bu infiale bir an önce el koymalıdır. Öğretmenlerin hak kazandığı üniversitede yüksek lisans yapma hakkının ellerinden alınmasına, onlara ‘kendini geliştirme’ denmesine akademisyen kimliği olan Bakan Avcı şiddetle karşı çıkmalı ve öğrenim özrü tayinlerini yapmalıdır. Zira özür grubu mağdurlarına yapılan vicdansızlıklar devam ettiği sürece, Bakanlığın adil yönetilmesi mümkün olmayacaktır.” (AA)