Güncelleme Tarihi:
Duyular arası aktarma, Edebiyat ve Türkçe alanları ile ilgili bir deyimdir. Edebi ve sanatsal bir betimleme şekildir.
Duyular Arası Aktarma Nedir ve Nasıl Yapılır?
Duyular arası aktarma, bazı duyulara ait sözcüklerin, duyular arasında aktarmaya uğrayarak başka duyuların yerine kullanılması şeklinde kullanılmasına duyular arası aktarma adı verilir. Türkçede deyim aktarmaları, başlığı altında incelenen bu konu beş duyunun yani tatma, dokunma, koklama, işitme, görme hislerinin birbirleri arasında yer değiştirmesi şeklinde gerçekleşir.
Bazı duyulara ait olan kelimeler, bazen duyular arası aktarmaya uğrar ve zaman zaman başka duyuların yerine kullanılabilir. Bu bazen yakınlık bazen de benzetme yakınlık ilgisi ile gerçekleşir. Bu şekilde, bir duyunun başka bir duyuya ait olan halini ifade etmek için kullanılmasına “duyular arası aktarma” ismi verilir. Özellikle de sanatlı söyleyişlerde, sözün etkileyiciliğini arttırmak ya da bir durumu çok daha iyi ifade edebilmek için deyim aktarması yönteminden yararlanılır.
Türkçede deyim aktarmaları başlığı altında incelenen bu olaya şu şekilde örnek verebiliriz: “Tatlı” kelimesinin gerçek anlamını düşünecek olursak, bu anlam, aslında doğrudan “tatma” duyusu ile ilgilidir. Ama size “Çok tatlı bakıyor.” cümlesinde kullanılan “tatlı” kelimesi de, bakışların güzelliğini açıklamak için kullanılıyor. Aynı zamanda tatma duyusu doğrudan görme duyusuna aktarılıyor. Bu örnek sayesinde, “görme ve tatma” duyuları arasında aktarma yapılıyor.
Duyu Aktarımı Örnekleri ile Konu Anlatımı
Duyu aktarımı, edebi eserlerde ve şiirlerde de sıkça kullanılır. Duyu aktarımı için örnek vermek gerekirse: "Sanatçının ipek sesi herkesi büyüledi.", "Arkadaşının sert sözleri onu yaraladı." gibi cümleler sıkça kullanılır. Görüldüğü gibi sözün yaralaması da mümkün değildir. Bu cümlelerde bir duygu aktarımı yapılmıştır. Duygu aktarımı, duyguların net ve anlaşılır bir şekilde aktarılmasını sağlar. Örneğin;
Akrabalarla buluşunca çok sıcak bir ortam oluştu.
Kahvenin kokusu çok sert imiş.
Bana bir süredir neden soğuk davranıyorsun?
İpek tenine her takı yakışır.
Kadife sesi ile tüm izleyenleri büyülemeyi başardı.
Derin bakışlarının esiri olduk.
O, pek çok konuda çok sığ düşünüyor.
10 Kasımda, Atatürk’ü anma gününde çalan acı siren herkesi ağlattı.
Sert sözleri ile herkesi yaraladı.
Sana sıcak renklerin olduğu kıyafetler çok yakışıyor.
Tüm bu örnekler incelendiği zaman, hepsinde beş duyumuzdan biri olan “dokunma, işitme, tatma, koklama, görme” hislerinin birbirleri arasında yer değiştirdiğini de rahatlıkla görebiliriz. Genellikle de tatma ve dokunma duyuları ile görme duyusu arasında aktarım yapılmakla birlikte, tüm duyular için farklı örnekler verilebilir. Bu konuda “insandan doğaya, insandan insana ve doğadan doğaya aktarım” da zaman zaman yapılabiliyor. Duyular arası aktarım, tatma, dokunma, işitme, koklama ve görmek gibi duyuların farklı şekilde yer değiştirerek kullanılmasına da denebilir. Duyu aktarması yaparken kullanılan ifadeler aynı zamanda deyim anlamına da gelir.
Duyu aktarımı bir ya da daha fazla duyumuza farklı özelliklerin diğer duyulara aktarılması olarak açıklanır. Diğer bir tabirle de görme duyusu ile ilgili bir özelliğin duyma, tat alma özelliği ile koklama özelliğinin birbirine aktarılması işlemine verilen isimdir. Mesela, sıcak sözcüğü genellikle, dokunma duyusu ile algılanır. Ama “sıcak renkler” olarak kullanıldığında bu deyim, görme duyumuza geçmiş olur. Duyu aktarımı, aynı zamanda deyim aktarması anlamı taşır.