Dünyayı dolaşan üniversiteliler

KENDİNİZİ ŞEHRE BIRAKIN

Göktuğ Kral Boğaziçi Üniversitesi İşletme 4’üncü sınıf öğrencisi: İlk defa üniversite 1’inci sınıfta yurtdışına çıktım. İtalya’ya ucuz uçak bileti bulmuştum. Sonraki sene daha uzun bir Avrupa seyahati planladım. Interrail fikrini gözden geçirirken Avrupa içi uçuşların ucuz olduğunu fark ettim ve İtalya, İspanya, Fransa, Hollanda’ya bir rota çizdim. Son olarak bu yaz rotamı Güneydoğu Asya’ya çevirdim. 80 günde Hindistan’dan Endonezya’ya kadar 10 ülkeyi gezdim. Doha’da Arap kültürüyle tanışma fırsatı yakaladım. Şu ana kadar toplam 18 ülke gördüm.

AY IŞIĞINDA VENEDİK’İ DOLAŞTIM

Yurtdışına ilk çıktığım tatilde abimle Floransa’dan Venedik’e gitmiştik. Trenle sabah gidip akşam dönecektik. Kanallar arasında dolaşırken şehrin büyüsüne kapıldım ve daha fazla kalmaya karar verdim. Abim ertesi gün derse gireceği için döndü. Cebimde sadece 51 Euro vardı. 18’i ile ertesi gün için tren biletimi aldıktan sonra kalan 33’ü ile önümde 24 saatlik bir survivor maratonu başladı. Adadaki en ucuz hosteller gecelik 60 Eurodan başladığı için kendimi tren istasyonunda yatmaya hazırladım. Hava kararırken süpermarkete girip beni ertesi güne kadar götürecek yiyecek aldım. Sabah 6’ya kadar sokak sokak, kanal kanal ay ışığında şehri dolaştım. Tek bir canlının olmadığı dar sokaklarda gecenin bir yarısı yürümek insanı ürkütse de gerçek Venedik’i o an gözlemleme imkânı buldum.

ÇOCUK BURGERLERİ İŞE YARIYOR 

Öncelikle ulaşım masraflarınızı çok düşük tutmalısınız. 2-3 ay öncesinden alındığında 200- 300 TL gibi çok komik rakamlara Londra, Paris, Roma gibi şehirlere uçak bileti bulabiliyorsunuz. Konaklamayı gecelik 8-10 Euroluk hostel odalarında ucuza getirebilir, hatta couchsurfing. com gibi siteler üzerinden yerel insanların evine ücretsiz misafir olabilirsiniz. Yeme içmeye gelince, seyahat etmenin en sevdiğim tarafı farklı lezzetleri tatmak. Mümkün olduğunca yerel-yöresel yemekleri yerim. Özellikle Güneydoğu Asya’da iken çok farklı yiyeceklertattım. Ancak Avrupa  ülkelerinde işler değişiyor çünkü Euro ve Pound kurlarıcebinizi yakıyor. Bu yüzden genelde Avrupa’da market alışverişi yapıp yemeğimi kendim hazırlarım. Marketten yemekten sıkıldığımda ise 1 Euroluk 3-4 çocuk burgerı atıştırarak öğünü geçiştiririm.

HİÇBİR ŞEYİ ISKALAMAYIN

Vietnam’da motorsiklet kazası yapmamı ve saldırıya uğramamı saymazsak, şu ana kadar başıma ciddi bir olay gelmedi. Seyahat ederken çok dikkatli olmak gerekiyor. Hırsızlık, dolandırıcılık gibi olaylara karşı hazırlıklı olunmalı. Ciddi bir olay olduğunda en doğru hareket Türkiye Konsolosluğu ile iletişime geçmek. Gezgin öğrencinin en büyük sıkıntısı para. O da biraz tutumlu yaşanarak ve seyahat masrafları kısılarak aşılabilir. Seyahatin güzel geçmesi için en önemli unsur gidilen yer hakkında ön araştırma  ile planlama yapmak. Spontane seyahatler çok güzeldir, insanın macera ihtiyacını karşılar ama gittiğiniz yerde “Nerelere gidilir, ne yapılır, yenir, içilir’’ noktasında kaçırdığınız bir şey olursa sonradan pişmanlık duyabilirsiniz.

İtalya dünün ve bugünün birleşimi
Favori seyahat şarkısı: Talisco-My Home
En beğendiği ülke/şehir: İtalya hiç şüphesiz favorim. İtalya’nın her bir şehrinde, her bir kasabasında ayrı bir güzellik, estetik buluyorsunuz. Favori şehrim ise Toskana Vadisi’nde bir tepenin üzerine kurulu kale şehri San Gimignano. Kasaba boyutundaki bu yerleşkede tüm evler Ortaçağ mimarisinde, taştan yapılmış. Modern bir ev bulmak imkânsız.

IRONMAN macerası

Ironman, 4 km yüzme, 180 km bisiklet ve 42 km koşunun aralıksız ve 17 saat içinde yapıldığı uzun mesafe  triathlon yarışı. Kondisyonsporlarına Boğaziçi’nde kürek takımına girerek adım attım. İki senenin ardından performansımdan cesaret bularak maraton koşmayakarar verdim. Ironman yarışına da kayıt yaptırdım. Bütün zorluklara rağmen start çizgisinden denize daldım, 11 saat 56 dakikalık aktivite sonucunda ellerimin arasında dalgalanan Türk Bayrağı ile bitiş çizgisine vardım.

GEZEREK ÖĞRENİN

Beril Tutku Tezel İstanbul Teknik Üniversitesi Kimya Mühendisliği 3’üncü sınıf öğrencisi: Gezmek her zaman benim için bir tutku oldu. Tabii ki seyahatlerimin hepsi aynı anda gerçekleşmedi. Bazen ailemle çıktığımız bir turla, bazen arkadaşlarımla tamamen kendi planlarımızdan oluşan seyahatlerle, bazen de AIESEC gibi projelerle gerçekleşti. 15 ülkeye gittim.

NOT DEFTERİNİZ YANINIZDA OLSUN 

Gittiğim şehirler genelde uzun yıllardır görmeyi çok istediğim yerler. Nerelerin görülmesi gerektiği, neleri meşhurdur, mutlaka ne yapılmalı sorularının cevaplarını kısmen biliyorum. Oralarla ilgili yazılmış her türlü bilgiyi okuyorum. Yeri geliyor film ya da belgesel izliyorum. Kesinlikle bir küçük not defterine yapmam gereken her şeyi not ediyorum.

EKSİ 25’DE GÖL KEYFİ 

En unutamadığım anılarımdan biri, eksi 25 derecede Finlandiya’nın Oulu şehrinde, evinde kaldığımız bir kadının bizi göle girmemiz için ikna etmesiydi. Tam iki saat süren ikna konuşmasından sonra 10 saniyeliğine bile olsa gölde yüzdüm. Hâlâ büyük bir delilik olarak görüyorum ama sonrasında hissettiğim duygu mükemmeldi. İkincisi Hindistan’da bir filin üzerinde yarım saat çevreyi gezmem. Her zaman içimde fillere karşı nedenini bilmediğim büyük bir sevgi vardı ve ona dokunup üzerinde olmak benim için tarifi imkânsız bir sevinçti.

ANNE ÜRÜNÜ POĞAÇA, BÖREK 

Couchsurfing gibi gittiğiniz şehirlerde hiçbir para ödemeden insanların evinde kalma fırsatı sunan uygulamalar var. Başta çok güvenli değil gibi görünse de, insanların profilindeki referanslar size doğru seçim yapma şansı sunuyor. Hem ülke insanını daha yakından tanımış, hem de para harcamadan konaklama ihtiyacınızı gidermiş oluyorsunuz. Eğer dağcılık ya da kampçılığa ilginiz varsa özellikle Avrupa’da her yerde kamp alanıbulmak mümkün. Yemek sorunu bir şekilde yanınızda götürdüğünüz konserve ya da anne ürünü poğaça, börek tarzındaki yemeklerle çözülebiliyor. Ucuza yemek yiyebilmek için genelde fastfood zincirleri tercih ediliyor. Ben yöresel yemekleri mutlaka tadarım. Sokaktan çok fazla yemek yerim, sağlıksız olabileceğine aldırmadan. Asıl lezzetin onlarda olduğunu düşünüyorum.

KİMSEYE ALDIRMADAN, KEŞFEDİN 

Dikkat edilmesi gereken en önemli şey bence ön bilgi. Damdan düşer gibi bir ülkeye gitmek çok da mantıklı değil. Başlarına az çok neyin gelebileceğini bilmeleri gerek. Söyleyebileceğim tek şey korkmamaları. Özellikle Avrupa dışındaki ülkeler için. İnsanların “Sen kafayı mı yedin?“ demelerine aldırmadan, cesur olup keşfetmeleri. Yaptığınız her seyahat sonrası biraz daha değişmiş olarak döneceksiniz. Dünyanın size ilham vermesine izin verin.

Favorim Hindistan
Favori seyahat şarkısı: Anthony Hamilton&Elayna Boynton–Freedom
En beğendiği ülke/şehir: Kesinlikle Hindistan. Tarifi mümkün olmayan, başka hiçbir ülkeye benzemeyen, kendini dünyanın çok dışında tutabilmiş bir kültüre sahip, inanılmaz bir ülke.

KENTTE KAYBOLUN

Bahadır Sungur Galatasaray Üniversitesi Siyaset Bilimi 3’üncü sınıf öğrencisi: Yurtdışına ilk kez, 10 yaşımdayken ailemle beraber çıktım. Babamın bir havayolu şirketinde çalışmasından kaynaklı yaklaşık 4-5 senedir aktif olarak yurtdışına tek seyahat ediyorum. Şu an Erasmus’ta olduğumdan epey gezme imkânım var. Yaklaşık 10 ülkeye gittim. Ancak ABD gibi kimi ülkelerin farklı şehirlerini değişik zamanlarda gezdim.

İLLE DE PROGRAMA UYMAYIN 

Ufak bir valiz hazırlarım ve olabildiğince gezi programımı gitmeden çıkarmaya çalışırım. Ama genelde o programa uymam, şehri kaybola kaybola gezerim.

FRANSA’DA BİR PAZAR

Fransa’da 3-4 haftalık bir çalışma tecrübem oldu, pek de merkezi olmayan bir yerde. Orada bir pazarda dahi Türk satıcıya rastlamak beni şaşırtmıştı.

TOPLU ULAŞIM ARAÇLARINI TERCİH EDİN 

Az parayla gezebilmenin en önemli püf noktası, konaklama masrafını minimuma indirmek. Metro, otobüs gibi toplu ulaşım araçlarını bulmak. Ayrıca yemek için de ucuza çıkacak sandviç tarzı şeyleri tercih edebilirsiniz. Ben yurtdışında dini açıdan sıkıntı yaratmayacak her yiyeceği denerim.

KONFOR ARAMAYIN 

Gezgin adayları, savaş coğrafyaları haricinde gidebildikleri her yere gitmeli. Fazla konfor ve hijyen aramamalı. Eşyalarına sahip çıkmalı ve uyanık olmalı.

Paris en üç şehri keyif aldığım şehirdi
Favori seyahat şarkısı: Şu sıralar Le vent nous portera. 
En beğendiği ülke/şehir: Paris. Tarihi yapının korunması beni oldukça etkilemişti, gezmekten keyif almıştım. Ülke olarak ise ABD’ye bir sempatim var.

YOLA SIKINTILARI TAŞIMAYIN

Kurtuluş Alp İstanbul Teknik Üniversitesi’nde Kontrol ve Otomasyon Mühendisliği 2’nci sınıf öğrencisi: Yurtdışına çıkıp, dünyayı gezme fikri çocukluğumdan beri en büyük hayalimdi. Hatta küçüklüğümden bugüne benimle gelen ender şeylerden biri, odamdaki dünya haritası. Yurtdışına ilk, interrail ile çıktım. Şimdiye kadar toplam 12 ülkede 27 şehir gezdim. Seyahat hazırlığına dünya haritasını açarak başlarım. Gidebileceğim yerleri seçip uygun rota ve gün planlaması yaparım. Plan ile maddi denge uyuşuyorsa artık gitmeye yüzde 95 hazırım demektir. Seçtiğim şehirleri defalarca araştırıp, en ufak ayrıntıyı bile öğrenmeye çalışırım. İlk defa yurtdışına çıktığımda İtalya’ya gittim. Ülke değiştirelidaha bir saat bile olmamışken, Roma tren istasyonunda rezervasyon yaptırmam gerekti. Çok sıra olduğu için makineden yaptırmaya karar verdim fakat yanlış bir tuşa basmamla makine ötmeye başladı ve iki güvenlik görevlisi belirdi. Neyse ki derdimi anlatabildim de beni bıraktılar.

UCUZ UÇAK BİLETİ KOVALAYIN

Yol masrafını azaltmanın en pratik yolu, otostop. Buna yönelik şüphesi olanlar için yol arkadaşı bulma siteleri de var. Son önerim de ucuz uçak bileti kovalamak. Erken davranırsanız pek çok ülkeye uygun fiyata bilet bulmanız mümkün. Yemek konusunda ise en önemli unsur esnaf lokantaları ve marketler. Kaldığım yerde mutfak varsa basit yemekler yapıp yerim. Kalacak yer konusunda en ucuz tercih ise çadır. Couchsurfing diye bir olay da var. Gidecekleri yerler hakkında ufaktan bilgi sahibi olsunlar. Şehrin sokaklarında kaybolmanın tadını yaşamayı herkese tavsiye ederim. Gideceğiniz yerlerin iklimi değişken olabiliyor. Sıcak ve soğuk için uygun kıyafetleri aynı anda taşımak önemli. Değerli eşyaları her zaman yakında tutmakta fayda var. En önemli tavsiyem yolculuğa çıkarken sorunları, dertleri ve sıkıntıları arkada bırakıp yola çıkmak. Ayrıca ben yolculuklarda yaşadığım küçük ayrıntıları yazmayı seviyorum, size de öneririm.

En güzel zamanlarımın üç şehri
Favori seyahat şarkısı: Simon&Garfunkel- El condor pasa
En beğendiği ülke/ şehir: Batum (Gürcistan), Kotor (Karadağ) ve Prag’tı (Çek Cumhuriyeti). Üçünün ortak paydası, tarihi doğası ve insanları. Bu üç şehirde en güzel zamanlarımı geçirdim, diyebilirim.