Dünyanın sonu geldiğinde bu gemide yaşayabilirsiniz

Uzay gemisinde üç kat var. Birinci kat araştırma katı. İkincisinde insan yaşamı sürüyor. Üçüncü katta üretim yapılıyor.

20 ülkeden 400 projenin katıldığı yarışmada dünya ikinciliğini alan Mirgül Bengisu Yıldırım, Berfin Oral, Öykü Taner, Övgü Taner hayallerinden yola çıkarak dünya yörüngesine kurulan bir uzay istasyonu geliştirdi. Böylece ismini Maya geleneğine göre yeri ve göğü birbirine bağladığına inanılan Ceiba ağacından alan yerleşim bölgesiyle dünyanın dışında bir yaşam oluşturdular.

İnsanoğlunun nesli tükenmeyecek

Ceiba, dünya yörüngesine kurulan ve yapımı 24 yıl süren bir uzay istasyonu. Kurulumu tamamlandıktan sonra gemi uzayda hareket halinde olacak. Burada yaşamın sürmesi için dünyanın yerçekimine, basıncına, atmosferine sahip bir ortam oluşturuldu. Bu gemide yaşayanların dünyadan bağımsız bir şekilde hayatını sürdürmesini sağladılar. Böylece güneş sistemi yok olduğunda bile, uzay istasyonunda hayat devam edecek ve insanoğlunun neslinin tükenme tehlikesi ortadan kalkacak. Dört kız öğrencinin hayal gücünden yola çıkarak tasarlanan Ceiba’daki yaşama gelince...
Uzay gemisi dört silindir ve üçer kattan oluşuyor. İlk kat araştırma ve geliştirme katı. Burada gezegenlerin incelenmesi, enerji ve su elde edilmesi gibi çalışmalar yapılıyor. Elde edilen enerji tüm sisteme dağıtılıyor.
İkinci katta insan yaşamı sürüyor. Burada insana gerekli olan tüm temel ihtiyaç ve madde döngüleri sağlanıyor, dünyadaki gibi farklı yaşam alanları oluşturuldu. İnsan yaşamı için gerekli biyolojik faktörlerin yanı sıra düzenli bir sistem kurabilmek için hükümet, güvenlik güçleri, eğitim, sağlık ve endüstri gibi alanlar uzay koşulları da gözetilerek, bulunduğumuz şartlara göre tekrar düzenlendi.
Üçüncü katta üretim gerçekleşiyor. Arıcılık, hayvancılık, tarım gibi faaliyetler yürütülüyor ve elde edilen ürünlerin bağlantı kolonuyla tüm katlara aktarımı sağlanıyor.

19 yıldır dünya dışında bir yaşam hayali tasarlanıyor

Uluslararası Uzay Yerleşkesi Yarışması, 1994 yılından itibaren NASA Ames ve Ulusal Uzay Topluluğu (NSS) tarafından ortaklaşa desteklenen dünyanın her yerinden öğrencilerin katıldığı bir proje yarışması. Bu projenin amacı insanoğlunun dünya dışında bulunan bir yerleşkede hayatlarını sürdürebilmeleri için bir ortam hazırlamak.
Yarışma her yıl uluslararası alanda 11-18 yaş arası öğrencilerin katılımına açık. Değerlendirmeler 6-8’inci sınıflar, 9-10’uncu sınıflar ve 11- 12’nci sınıflar olmak üzere üç kategoride yapılıyor. Geçen yıl yarışmaya 18 ülkeden (Hindistan, Romanya, ABD, Singapur, Kanada, İngiltere,Türkiye, Sri Lanka, Yeni Zelanda, Çek Cumhuriyeti, Uganda, Nepal, Bulgaristan, Birleşik Krallık, Avustralya, Endenozya, Pakistan, Malezya) 474 proje, 1246 öğrenci katıldı.
Bu yarışmada konseyin ilk baktığı nokta projenin alıntı olup olmadığı. Yarışma artistik dizayn ve yaşam bilimleri olmak üzere iki kriter üzerinden değerlendiriliyor.

Ful Akıngüç Över (İstanbul Kültür Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı): Bu çalışma yaratıcılığı, bilimsel araştırmayı, küresel düşünme biçimini gerektiriyor. Bilimsel araştırma, eleştirel düşünce eğitimin olmazsa olmazı. Dünya vatandaşı yetiştiriyoruz. Sadece bilimsel değil, sanatsal yaratıcılığı teşvik etmeye yönelik projeleri de destekliyoruz. Öğrencilerimizin, geleceği tasarlayarak başarı elde etmeleri gurur verici. Böylece, hem dünya hem de insanlığın geleceğiyle ilgili keşifler yapıyorlar ve nasıl bir dünyada yaşayacaklarının hayalini kuruyorlar.
Yerelden çıkıp, global eğitim çemberinin içinde yaşamamız gerekiyor. Bu tür yarışmalar çok önemli. Öğrenilen bilgileri ezberlemek değil, yaşama uygulayabilmek, davranış haline getirebilmek, bir şekilde yaşadığımız evrene, ortama, ülkemize yararlı bireyler halinde yaşamı sürdürmek...
Bu yarışmada öğrencilerimiz fizik, kimya, biyoloji gibi tüm disiplinleri bir araya getirerek bir tasarım yaptılar. Öğrencilerimizin dünya ikinciliğini Türkiye’ye taşımaları çok sevindirici. Aylar boyunca dört kızımız araştırma yaptılar, emek harcadılar ve bütün bunlar her şeyden daha değerli.

Nasıl hazırlandılar?

Selin Tataroğlu (Projenin akademik danışmanı): Projede bize öncülük eden şey insanoğlunun uzayı, uzaydaki keşifleri, olayları takip etmesi ve yeni şeyler öğrenme azmidir. Her geçen gün globalleşen dünyamızda bilime ve teknolojiye verilen önem gittikçe artmaktadır. Biz de yeni nesil ve yeni beyinler olarak gelişen teknolojiyle birlikte, bilimin ışığında ilerliyoruz. Bilimin sınırlarının olmadığı düşünüldüğünde hayal gücümüzün bize açacağı kapılarla yeni ufuklara kavuşacağız. Biz de fen öğrencilerine yeni fikirler geliştirmek için uğraşıyoruz ve bilime gösterdiğimiz ilgiyi projemizle somutlaştırıyoruz.
Projemizin ismi Ceiba. Hayat ağaçlarını, kozmik düzeni gösteren motif anlamına geliyor. Tasvirlerde Ceiba, boyu elli metreyi aşan bir ağaç. Bu ağacın beyaz çiçeklerinin insan ruhunu simgelediğine inanılır. Böylece Ceiba’nın yeri ve göğü birbirine bağladığına inanılırdı. Biz gemimizdeki dört silindirin her birine Ceiba’nın çiçeklerinin isimlerini verdik. Ceiba Rosea, Ceiba Speciosa, Ceiba Bombax ve Ceiba Pentandra. Bu silindirleri bağlayan ana silindirin adı da Root oldu.
Ceiba Dünya yörüngesine kurulan ve yapımı 24 yıl süren bir uzay istasyonu. Ceiba’da yaşamın sürdürülebilirliğini sağlamak için dünyadaki yerçekimine, basıncına, atmosferine sahip bir ortam oluşturduk. Çeşitli sosyokültürel yapısıyla farklı düşüncelere, geleneklere, yaşam tarzlarına ve kişiliklere sahip çıkan Ceiba, dünyadan bağımsız bir şekilde hayatını sürdürecek. Böylece güneş sistemi yok olduğunda bile tasarladığımız uzay istasyonunda hayat devam edecek ve insanoğlunun neslinin tükenme tehlikesi ortadan kalkacak.
Ceiba’da bilimsel araştırmalar yapılacak ve uzayın keşfedilmesine olanak sağlanacak. Böylelikle Ceiba’lı olmak yeni bilgiler ışığında insanoğlunun gelişimini sağlayacak.

NASA yeni yaşam merkezi peşinde

NASA, artık insanların dikkatini başka bir şeye çekmek istiyor. Bu güneş sistemi, dünyanın bir sonu olacak. Artık bizim belli bir gezegene bağlı kalmadan hep bir son tehdidi ile değil, her an yeni bir yaşama, evrende bir yolculuğa çıkabileceğimiz şekilde yeni bir yaşam tarzı oluşturmamızı istiyorlar.
Bizim proje de bir bilimkurgu.
Geçen yıl hazirandan eylüle kadar önce projeyi düşündük. Yaşam merkeziyle ilgili araştırmalar yaptık. Çalışmaları daha sonra kâğıt üzerine döktük. Ancak, her şeyi düşünmek gerekiyordu. Havayı, basıncı, atmosferi, beslenmeyi, yaşam alanını, hatta yönetim şeklini, orduyu, güvenliği tek tek araştırdık. Yeni bir yaşam alanında olabilecek ne varsa hepsini tasarladık. Şimdi 23-28 Mayıs’ta Los Angeles/San Diego’da başvuran ve başarılı olan ülkelere projemizi anlatacağız.

1-Berfin Oral
Birbirimizin evinde aylarca araştırmalara daldık. Dünyamızın kıymetini anladık. Daha fazla korumamız gerektiğini düşünüyoruz şimdi.

2- Övgü Taner
Ders çalışırken bile farklı bir dünyayı hayal etmek çok özel bir duygu. Hayal dünyam gelişti.

3- Mirgül Bengisu Yıldırım
Geçen yıl bu yarışmaya katılmayı istedim. İngilizcemi geliştirdim. Uzaya çok ilgi duyuyorum. Yeni bir yaşam tasarlamak heyecan vericiydi.

4- Öykü Taner
Hayalperestlik harika bir duygu. Evren, uzayla ilgili okuduğum kitabın sayısını hatırlamıyorum bile.