Güncelleme Tarihi:
2019-2020 eğitim öğretim yılında Türkiye’deki üniversitelerde toplam 185 bin 1 yabancı uyruklu öğrenci var. Farklı farklı ülkelerden gelen öğrencilerden bazıları Türkiye’de yabancılık çekmiyor. Çünkü burada oldukça fazla yurttaşları var. Ancak bazıları tıpkı toplam rakamın sonundaki ‘1’ gibi yalnız kalmış gurbet ellerde. Türkiye’de ülkesini tek başına temsil eden bu öğrenciler hangi ülkelerden? En çok öğrenci nereden gelmiş? Türkiye’de hiç yabancı öğrencisi olmayan şehir hangisi? İşte cevapları.
EN ÇOK ÖĞRENCİ SURİYE’DEN
YÖK verilerine göre Türkiye’de en çok öğrenci bulunduran ülkelerin başında Suriye geliyor. 37 bin 236 kişiyle toplam yabancı öğrenci sayısının 5’te 1’ini oluşturan Suriyeli öğrencilerin 8 bin 867’si İstanbul’daki üniversitelerde okuyor. Suriyeli öğrencilerin en kalabalık olduğu devlet üniversitesi 2 bin 77 öğrenciyle İstanbul Üniversitesi, en kalabalık olduğu vakıf üniversitesi ise 615 kişiyle Bahçeşehir. Suriye’yi 21 bin 69 öğrenciyle Azerbaycan, 18 bin 16 öğrenci ile Türkmenistan takip ediyor.
YABANCI ÖĞRENCİLERİN TERCİHİ İSTANBUL
İstatistiklere göre Türkiye’deki yabancı öğrencilerin en çok tercih ettiği şehir İstanbul. 56 bin 82 öğrenci İstanbul’da eğitim görürken, bu öğrencilerin sayıca en fazla olduğu üniversite 8 bin 112 kişiyle İstanbul Üniversitesi. İstanbul’da yabancı öğrenci sayısı en az olan üniversite ise Demiroğlu Bilim Üniversitesi. Burada sadece 12 yabancı öğrenci var.
EN AZ TUNCELİ’DE, HAKKARİ’DE HİÇ YOK
Tunceli, Türkiye’de yabancı öğrenci açısından en az nüfusa sahip şehir. Munzur Üniversitesi’nde eğitim hayatını sürdüren toplam 8 yabancı öğrenci var. Bu öğrencilerin 6’sı Somali, biri Suriye, bir diğeri de İran vatandaşı. Hakkari Üniversitesi’nde ise hiç yabancı uyruklu öğrencisi yok.
4 ÜLKEDEN SADECE BİRER ÖĞRENCİ
Türkiye çok sayıda ülkeden gelen öğrencilerin bir arada okuduğu mozaik bir yapıya sahip. Ancak bazı ülkelerden sadece bir kişi öğrenci olarak gelmiş buraya. Üçü uzak kıtanın, Orta Amerika’nın insanı. Küçük ama bir o kadar da ilginç üç ülke; Jamaika, Kosta Rika ve Nikaragua birer öğrencisiyle Türkiye’deki yabancı uyruklu öğrenciler listesine son sıralardan dahil olmuş. Nikaragualı Kenneth Otu Bankong Esenyurt Üniversitesi’nde Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler (İngilizce) bölüm öğrencisi. Türkiye’de tek öğrencisi olan bir diğer ülke de adı pek duyulmamış olan Güney Büyük Okyanus’taki Vanuatu. Meksika ise Türkiye’de hiç öğrencisi olmadığı için listede yer almıyor.
TÜRKİYE’DE FAZLA ÖĞRENCİ GÖNDEREN 5 ÜLKE
1-Suriye: 37 bin 236
2-Azerbaycan: 21 bin 69
3-Türkmenistan: 18 bin 16
4-Irak: 9 bin 752
5-İran: 8 bin 776
TÜRKİYE’YE EN AZ ÖĞRENCİ GÖNDEREN 5 ÜLKE
1-Meksika: 0
2-Jamaika, Nikaragua, Kosta Rika, Vanuatu: 1
3-Panama, Honduras, Guatemala, Fiji, Bahamalar: 2
4-Belize: 3
5-Solomon: 4
Jose Roberto Alvarez McInerney (Ege Üniversitesi): Orta Amerika’da Kosta Rika adlı bir ülkeden geliyorum. Çok güzel ve sakin bir çocukluk geçirdim. Liberia adlı ücra bir şehirde annem,babam ve iki kardeşimle büyüdüm. Çocukken de her zaman macera ve yeni deneyimler arıyordum. Sanırım bu kişiliğim beni dünyanın öbür ucundaki bir ülkede okuma kararı almaya yöneltti. Kosta Rika Üniversitesi’nde Ziraat Mühendisliği okudum ve eğitimime burada devam etmeye karar verdim. 2019 yılında Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) burs bürosuna Kosta Rika’daki Türk Büyükelçiliği aracılığıyla burs başvurusu yapma fırsatım oldu. Bu burs programıyla Türkiye’ye gelen ilk Kosta Rikalı ben oldum. Farklı bir kültürü tanıma, yeni insanlarla tanışmak ve aynı zamanda dünya çapında tanınan bir ülkede akademik derece elde etmek merakı beni buraya getirdi. Buraya gelmek oldukça zor oldu çünkü San Jose Kosta Rika’dan İzmir’e gelmek için önce Madrid, ardından İstanbul ve son olarak İzmir’e gelmeniz gerekiyor. Oldukça uzun bir yolculuktu. İzmir’e geldiğimde, toplu taşıma sistemini nasıl kullanacağımı öğrenmek de oldukça maceralıydı. Sayısız sorundan sonra yaşayacağım yere gelmeyi başardım. Futbolu çok seviyorum ve Türk kültürüyle ilk temasım 2002 Dünya Kupası’ndaki Türkiye- Kosta Rika maçıydı. İlk geldiğimde tabii ki kültür şoku ve ülkeler arasındaki farklılıklar nedeniyle zorluklar yaşadım. Çünkü Türkçe’den yalnızca üç kelime biliyordum. “Merhaba, evet, hayır” Ancak yavaş yavaş öğrenip geliştirdim. İklim değişikliği de ayrı bir faktördü çünkü ülkemde sıcaklıklar çok sabittir. Ama Türkiye halkının da çok sıcak ve arkadaş canlısı olması işlerimi kolaylaştırdı. Kapadokya, Efes gibi bu ülkede bulunan deniz ve tarihi güzelliklerinin yanı sıra İstanbul ve İzmir gibi şehirlerin büyüklüğünden de çok etkilendim. İzmir çok güzel bir yer. Ege üniversitesindeki bölümüm hayvansal üretim, yemler ve hayvan besleme. 2 senedir buradayım. Türk mutfağı bu ülkenin en çok sevdiğim özelliklerinden biri. Yemekleri sıra dışı ve lezzetli buluyorum. Yine de alışamadığım tek şey ayran. En sevdiğim yemek şüphesiz iskender ve Adana kebabı. İzmir’de kaldığım süre boyunca Türkiye hakkında pek çok şey öğrendim ve aslında buraya gelmek için birkaç arkadaşımı davet ettim. Ayrıca yurtdışında öğrenci olmak ve Türkiye’de okuyan tek Kosta Rika olarak yalnızlık bazen beni etkiliyor. Dil bilmemek arkadaş edinmenin önünde büyük bir engel, ancak kesinlikle aşılabilir. Ben burada iyi arkadaşlar edindiğime inanıyorum.
TÜRKİYE’DE ‘1’ JAMAİKALI
Yanique Yulene Williams (Bahçeşehir Üniversitesi): Jamaika, Linstead’den geldim. Sıkışmış hissediyordum ve gerçekten bir değişikliğe ihtiyacım vardı. Türkiye bana yeni bir kültüre dalma ve ayrıca biraz bağımsızlık fırsatı verdi. Buradaki yemekler Jamaika mutfağından çok farklı. Türk mutfağını seviyorum ve kesinlikle ailemle paylaşmak için eve buradan biraz baharat götüreceğim. Başlangıçta zordu ancak zamanla arkadaşlıklar kurarak ve ortamdaki değişime uyum sağlayarak bu durumu kendi lehime çevirdim. Şu an hem eğitim alanında yüksek lisans hem de İngilizce öğretmenliği de yapıyorum. Arkadaşlarıma burada geçirdiğim harika zamandan bahsediyordum ve onları burada olmanın nasıl bir şey olduğunu ilk elden deneyimlemeye davet ediyorum.