Güncelleme Tarihi:
URAP Laboratuvarı tarafından hazırlanan ‘Dünyanın Akademik Performansı En yüksek 2000 Üniversitesi’ sıralamasında Harvard Üniversitesi, Türkiye özel sıralamasında ise Hacettepe Üniversitesi ilk sırada yer aldı.
ODTÜ Enformatik Enstitüsü bünyesinde faaliyet gösteren URAP Laboratuvarı’nın 2010’dan itibaren hazırlandığı ‘Dünyanın Akademik Performansı En yüksek 2000 Üniversitesi ve Türkiye Özel Sıralaması (125 Üniversite)’ açıklandı.
Dünya sıralamasında Harvard en yüksek akademik performansa sahip üniversite oldu. Bu üniversiteyi John Hopkins, Toronto, Stanford, UC Berkeley izledi. Dünyanın ilk 20 üniversitesi arasında ABD’den 14, İngiltere’den 4, Kanada ve Japonya’dan birer üniversite yer aldı.
Türkiye için 9 performans kriteri kullanıldı
URAP Koordinatörü Prof. Dr. Ural Akbulut, 2003 yılından itibaren dünyadaki üniversitelerin ARWU-Jiao Tong (Çin), Times (İngiltere), QS (İngiltere), Leiden (Hollanda), HEEACT (Tayvan), Webometrics (İspanya), SCImago (İspanya) gibi sistemlerle çeşitli kriterlere göre sıralandığını anlattı.
Sıralamaların ilk 500 ile sınırlandırılmasının özellikle gelişmekte olan ülkelerdeki üniversitelerin küresel, bölgesel ve ulusal düzeyde durumlarını değerlendirememesine neden olduğunu savunan Akbulut, bu ihtiyacı karşılamak amacıyla URAP olarak dünyada da bilinilirliği ve saygınlığı olan bir sıralama sistemi hazırladıklarını söyledi.
URAP sıralamalardaki eğitim kurumlarının dünyadaki üniversitelerin yaklaşık yüzde 10’unu oluşturduğunu belirten Akbulut, bu nedenle sıralamanın mevcut sistemler içerisindeki en geniş kapsamlı sıralamalardan olduğunu bildirdi.
Sıralamalarda TÜBİTAK, Çin Bilimler Akademisi, Rusya Bilimler Akademisi gibi devlet kurumların kapsam dışında tutulduğunu ifede eden Akbulut, şöyle devam etti:
“Dünya sıralamasında makale sayısı, toplam doküman sayısı, araştırmanın etkisinin tespitinin amaçlandığı atıf sayısı, bilimsel etkinin baz alındığı toplam dergi etkinlik çarpanı ve uluslararası işbirliği gibi 6 performans kriteri, Türkiye sıralamasında ise öğretim üyesi başına düşen yayın sayısı, atıf sayısı, öğretim üyesi başına düşen atıf sayısı, toplam bilimsel doküman sayısı, kişi başına düşen toplam doküman sayısı, doktora öğrenci sayısı, doktora öğrenci oranı, kişi başına düşen öğrenci sayısı gibi bilimsel üretkenliğe dayanan 9 performans kriteri kullanıldı.”
Akademik performansa dayalı URAP sıralamasında iki başlılığın yer aldığını aktaran Akbulut, dünya sıralamasında en çok yayını olan 3 bin üniversite arasından performası en yüksek 2 bin üniversitenin, Türkiye sıralamasında ise YÖK’ün 2010 yılı yayın sıralamasında yer verdiği 125 üniversitenin değerlendirmeye tabi tutulduğunu dile getirdi.
İlk 500’de 4 Türk üniversitesi var
Dünya sıralamasında uluslararası alanda güvenilirliği kabul edilen Scopus ve Web of Science gibi kuruluşların verilerinin kullanıldığını aktaran Akbulut “Dünya sıralamasında 3 bin üniversiteden en iyi performas gösteren 2 bin üniversitesini sıraladık. Sıralamada ilk yirmiye Harvard, Johns Hopkins, Toronto, Stanford, California Berkeley, Oxford, Washington Seattle, Michigan Ann Arbor, California Los Angeles, Cambridge, Tokyo, California San Diego, Pennsylvania, Massachusetts Institute of Technology, California San Francisco, Imperial College, Columbia University New York, Yale, College London, Duke Üniversitesi girdi. Türkiye’den ise Ege Üniversitesi (486), ODTÜ (474), Hacettepe Üniversitesi (458) ve İstanbul Üniversitesi (417) ilk 500 arasına yer aldı. Dünyanın ilk bin üniversitesi arasında 19, ilk 2 bin arasında 73 Türk üniversitesi yer alma başarısını gösterdi” diye konuştu.
Türk üniversiteleri üst sıralara yükseldi
Dünya sıralamasında bu yıl Boğaziçi, İTÜ ve Bilkent Üniversitelerinin ise üst sıralara yükseldiğini vurgulayan Akbulut, yeni kurulan TOBB ve Doğuş Üniversitelerininde sıralamada hızlı bir yükselme kaydettiğine dikkati çekti. Akbulut, bazı Türk üniversitelerinin dünya sıralamasında gerilemesinin akademik performansındaki düşüşten kaynaklanmadığının altını çizdi.
Son yıllarda İsviçre’de CERN’de yapılan uluslararası çalışmalar sonucunda Higgs Bozonu’nun varlığının kanıtlandığını anımsatan Akbulut, bu çalışmalarla ilgili, her birinde 100’den fazla yazar adı olan 4 bine yakın bilimsel makalenin yayımlandığını anlattı.
Akbulut, “CERN’de 1-2 elemanı çalışan üniversitelerin makale sayıları 100 veya fazla, atıf sayıları ise 400 veya daha fazla arttı. Bu nedenle CERN’de elemanları çalışan üniversiteler sıralamada normalden fazla yükselince diğerleri geride kalmış oldu. Bu durum çok sayıda dünya üniversitesini etkilese de birkaç yıl içinde bu fark normal düzeye iner” diye konuştu.
Güvenilir kaynaklar kullanıldı
Türkiye sıralamasında ise YÖK, ÖSYM, Web of Science gibi güvenilir kaynaklardan alınan verilerin kullanıldığı anlatan Akbulut, Türkiye özel sıralamasının sonuçları da dünya sıralamasına paralel bir gelişme gösterdiğini ifade etti.
İlk 20 Türk üniversitesi sıralamasında birinci sırada Hacettepe Üniversitesinin yer aldığını belirtten Akbulut, şöyle devam etti:
“Hacettepe’nin ardından sırasıyla ODTÜ, İstanbul, İstanbul Teknik, Ege, Ankara, Boğaziçi, Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Sabancı, Bilkent, İzmir İleri Teknoloji Enstitüsü, Koç, Selçuk, Atatürk, Çukurova, Gaziantep, Erciyes, TOBB ve Fatih Üniversiteleri geliyor. Sıralamayı üniversiteleri iyi veya kötü olarak sınıflandırmak amacıyla değil üniversitelerin konumları hakkında bilgi sahibi olması ve karşılaştırmalarla belirli ölçütlere göre gelişmeye açık yanlarını fark etmesi amacıyla hazırladık. Umarız katkısı olur.”
Akbulut, bu çalışmayı kalabalık bir akademisyen grubunun yaptığını da sözlerine ekledi.