Güncelleme Tarihi:
Düalizm, Türkçeye ikicilik şeklinde çevrilen ve iki anlamında olan Latince duo kelimesinden türetilmiştir. Birbirine indirgemeyen iki çeşit tezin olduğunu savunan bir felsefi yaklaşımdır. Ayrıca düalizm, monizm ile birlikte plüralizm terimlerinin karşıtı olmaktadır.
Düalizm Nedir?
Herhangi bir yerde birbirlerine indirgenemeyen iki adet karşıt ilkenin varlığını düşünen felsefi akıma düalizm denilmektedir. Varlığın insan zihninden tamamen bağımsız olarak var olduğunu savunmakta olan bir takım realist filozoflar onun madde ve düşüncenin ürünü olduğunu savunmuşlardır.
Günümüzde bu filozoflara felsefe tarihindeki düalist (ikici filozoflar) filozoflar adı verilmektedir. Felsefe tarihinde hemen hemen her filozof, var olanı sadece tek bir ana maddelere bağlayarak açıklamaz. Bazı filozoflar var olmayı birbirinin yerine geçirilemez iken iki tözle açıklamaya yönelmiştir. Filozoflara göre varlık her zaman birbirine indirgenemeyen iki adet ögeden oluşmaktadır. Bunlar ise madde ve düşünce ve ya beden ve zihin olmaktadır.
Düalizm Temsilcisi Kimdir?
Düalizmin en ünlü temsilcisi Descartes olmaktadır. Descartes 1596 yılı ile 1650 yılı arasında yer almaktadır. Descartes'e göre, özleri bakımından birbirinden ayrı olan iki töz bulunmaktadır. Bunlar, düşünce yani ruh ve madde yani beden olarak nitelenmektedir. Ruhun niteliği düşünmesi, maddenin niteliği yer kaplamaktadır. Madde düşünmezdir ve ruh da yer kaplamaz. Ayrıca madde kendiliğinden hareket etmemekte olup yer değiştirmez.
Düalizm Felsefi ve Dinsel Açıdan
Felsefi açıdan düalizm, en temel olarak gerçekliğin aslında birbirinden bağımsız ve biri diğerine indirgenemeyen temel iki tözden, ögeden ve ya kategoriden oluştuğunu savunmakta olan felsefe akım olmaktadır. Bu teori bir tek alana ve ya konuya ilişkin değildir.
Dinsel açıdan düalizm ise genel olarak bakıldığı zaman düalizmin din felsefesine uygulanmış olan hali iki Tanrı’yı esas almaktadır. Bu felsefi düşünceye göre de birbirine indirgenemez olan iki Tanrı mevcut olmaktadır. Bu felsefi görüşe giden yol en temelde kötülük sorunlarından ortaya çıkmaktadır.
Kötülük sorunu, tanımı gereği mutlak olarak iyi olan Tanrı’nın dünyada somut bir şekilde gözlemlenen kötülükleri neden ya da nasıl yarattığı ve kötülüklerin neden var olduğu konularına odaklanan bir problemdir. Son olarak düalist teorinin bu konulardaki çözümü eş değer olan iki Tanrı’nın varlığı, iyi ve kötü arasındaki mücadeleyi esas almaktadır. Düalizm, politeizm ayrımının altında yer almakta olup kendisini iki tane Tanrı ile sınırlamaktadır