Güncelleme Tarihi:
21 Mart 2018’de New York’ta Birleşmiş Milletler’de yaptığı konuşmayla herkesin dikkatini çeken Cem’in, yetkililere mesajı ise şöyle:
“Ben üniversiteye gidersem. Hayatım bambaşka olacak. Mutlu olacağım. Arkadaşlarımla eğleneceğim. Derslere gireceğim, hepsini öğreneceğim. Çünkü derslerde iyi hissediyorum. Testleri yapıp, başarılı oluyorum. Çabalıyorum ve beceriyorum. Ben yapabilirim, becerebilirim, biliyorum. Ben hallederim. Bütün sınavlarımı çalışır yaparım. O kadar. Ben üniversiteye gitmek istiyorum.”
‘100 PUAN GEREKİYOR’
Down Sendromu Derneği Başkanı, aynı zamanda Cem’in annesi Gün Bilgin, zihinsel engelli gençlerin üniversiteye girişte büyük problemler yaşadığını belirterek, şunları söyledi:
“Mevcut uygulamada standart liseden mezunlarla standart bir üniversite sınavına giriyorlar. 12 yıl boyunca özel müfredatla okurlarken lise bittiğinde an itibariyle diğer öğrencilerin de girdiği o sınava girmeleri bekleniyor. Yetenek sınavıyla alan bölümler için 100 puan tutturmaları gerekiyor. Ancak o 100 puanı almak kolay değil. İkinci alternatif; özel eğitim okulundan mezunlaraysa, -buradan mezunların bir kısmı değişik bir müfredatla mezun oluyor- lise diploması veriliyor ama üniversite kayıtta kullanılamaz ibaresi yazıyor. Sınavı geçse dahi kayıt olamıyor. Zihinsel engelli gençlerin üniversiteye girişinde çok büyük handikaplar var.”
‘EĞİTİM HAKKI KISITLANAMAZ’
Taleplerinin bir eğitim hakkı olduğunu belirten Bilgin, şöyle devam etti:
“Eğitim hakkı kısıtlanamaz. Anayasamız tarafından koruma altına alınan bir eğitim hakkı var. Zihinsel engelli bireyler için yasalar buna pek olanak tanımıyor. Bunların pozitif ayrımcılığa dönüştürülmesi gerekiyor. Bunun toplumsal bütünleşmeye de son derece katkısı olacağına inanıyoruz. Zihinsel engelli birey, üniversitede öğrenci olduğu zaman hem toplumla kaynaşmak için adım atıyor, hem de diğer öğrencilerin ve eğitmenlerin algıları dönüşüyor. Toplum genelinde birlik olma halini daha yukarıya taşıyorlar. Bu önerilerimiz dikkate alınmalı.”