Güncelleme Tarihi:
Bu stratejileri uygulayabilmek için yukarıda değinilen iki temel koşulun eksiksiz bir biçimde var olduğuna dikkat etmek de son derece önemli. Bunlardan biri öğrencilerin sesli ya da sessiz akıcı okuyabiliyor olmaları, ikincisi ise metnin düzeye uygun olması ve içindeki bilinmeyen sözcük oranının en fazla yüzde 5 olması. Eğer bu koşullar sağlanmadıysa öncelikle bunun üzerinde durmamız gerekiyor.
ÖNEMLİ GÖSTERGELERDEN BİRİ METNİN KONUSUNU BULMAK
Bir metnin ne hakkında olduğunu bulabiliyor olmak o metnin genel olarak anlaşıldığını gösteren önemli bir gösterge. Bu nedenle konu bulma çalışmalarına özen gösterilmeli. Metnin konusunu bulmak, ana düşüncesini bulmak için de öncelikli olduğu için ayrıca önemli. Bir metnin konusunu bulmak için metnin bütününün işlemlenmesi ve çıkarım yapılması gerekir. Bunun için metin ne hakkında, metin ne üzerinde duruyor, metin neyi ele alıyor, metinde en sık geçen kavram ne, tümcelerin konuları hangi ortak konuya işaret ediyor, paragrafların konuları hangi ortak konuya işaret ediyor? gibi sorulardan yararlanılabilir.
ANA DÜŞÜNCEYİ ANLAMALIYIZ
Ana düşünce bir metnin yazılış amacını, yazarın metni hangi bakış açısıyla nasıl bir ileti (mesaj) vermek için yazdığını gösterir. Ana düşünceyi bulmak için öncelikle metnin konusunu bulmak sonra da yazarın bu konuyu nasıl ve niçin ele aldığını sorgulamak gerekir. Dolayısıyla ana düşünce “konu + yazarın amacı” birleşiminden oluşan bir olgudur. Örneğin yazar metinleştirmek için “sporun sağlığa etkileri”ni kendisine konu edinebilir. Bir yazar bu konuya olumlu bir bakış açısıyla yaklaşabilir bir diğeri ise olumsuz. Bu durumda bir yazar “spor yapmak sağlıklı yaşama katkı sağlar” biçiminde bir ana düşünceyi metninde işleyebilirken bir diğeri sakatlıklara, kalp krizine yol açtığını düşünerek “spor yapmak sağlıksız bir yaşama neden olur” biçiminde bir ana düşünceyi işleyebilir. Bu nedenle ana düşünceyi bulmak için konuyu bulduktan sonra bu konu hangi bakış açısıyla ele alınmış, bu konu hangi yönüyle işlenmiş, yazar bu konuyu niçin ele almış, yazar hangi iletiyi vermek istiyor? gibi sorular sorulabilir ya da şöyle bir akış izlenebilir: (1) Yazarın konuya ilişkin bakış açısını (gözlem, öneri, tutum vb.) bulma, (2) yazarın konuya ilişkin yorumunu bulma, (3) yazarın konuya ilişkin bir savunusunu bulma, (4) bunları tek bir tümce olarak ifade etme.
METİN YAPISINI FARK ETMEK ÖNEMLİ
Metin yapısı kavramı metindeki bilgilerin nasıl organize edildiğiyle ilgilidir. Genellikle öyküleyici metinler kişi, zaman, yer, olaylar/gelişmeler ve sonuç biçiminde organize edilirken bilgilendirici metinler neden-sonuç, problem çözüm, karşılaştırma, sıralama ve açıklama biçiminde organize edilir. Okurlar bir metnin yapısı hakkında bilgi sahibi olurlarsa yazarların bilgiyi nasıl organize ettiklerini de bilirler ve bu da onlara okurken o bilgilere kolay ve düzenli bir biçimde ulaşma olanağı sağlar. O nedenle metin yapılarının gerçek metinler üzerinden çözümlemeler yapılarak öğrencilere fark ettirilmesi son derece önemli. Böylelikle öğrenciler karşılaştıkları metinlerin içeriğinin nasıl organize edildiğini fark ederek yeni bilgiye ulaşmak için kendileri zihinsel olarak bir metin şeması oluşturabilir ve okurken metinden aldığı bilgileri bu şemalara dağıtarak metni daha kolay anlayabilir.
ÖZETLEME YAPABİLMEK METNE HAKİMİYETİ GÖSTERİYOR
Özetleme asıl metnin silme, genelleme, seçme ve yeniden yapılandırma gibi birtakım bilişsel işlemlerden sonra ana çerçevede anlam kaybına uğratılmadan daha kısa bir metne dönüştürülmesi işi. Burada özet metnin kaynak metni yeterince temsil edecek nitelikte olması çok önemli. Bu bakımdan özetleme okurun bir metne ne denli hâkim olduğunun en önemli göstergelerinden biri. Metni bütüncül olarak anlamdan özetleme yapılabilmesi olanaklı değil. Ancak metni tam olarak anlamak da özetleme için yeterli olmaz. Anlamayla birlikte metindeki önemsiz bilgileri yani metnin anlamına doğrudan katkısı olmayan bilgileri belirlemek ve silmek gerekir. Bunun yanında metnin anlamını oluşturan ve kesinlikle çıkartılmaması gereken bilgilerin farkında olmak ve o bilgileri özet metin için seçmek gerekir. Yine metni daha kısa bir duruma dönüştürebilmek için seçilen bilgilerin ortak noktaları bağlamında birleştirilmesi ve kendi tümceleriyle yeniden yazılması gerekir. İyi bir özet metin yazabilmek için metnin ana düşüncesi ve yardımcı düşüncelerinin belirlenmesi, önemli bilgilerinin seçilmesi, önemsiz bilgilerinin silinmesi, genellenebilir bilgilerinin bir üst kavram içinde birleştirilmesi ve eylemlerinin ortak bir çatıda yeniden yapılandırılmasına dönük ayrı ayrı etkinlikler yapılmalı ve sonrasında özetleme çalışmalarına geçilmeli.
TAM VE DOĞRU ANLAMA İÇİN GEREKLİ
Eleştirel okuma becerisi öncelikle metindeki bilgilerin tam ve doğru olarak alınmasını ve ardından bu bilgilerin okurun sahip olduğu bilgilerle karşılaştırılmasını gerektirir. Bu bakımdan okuma becerisinin ileri aşamalarında gerçekleştirilebilecek olan bir okuma stratejisidir ve okuma anlama becerisini çok iyi yarar. Eleştirel okuma yapabilmek için yazarın amacı ne, metindeki bilgiler doğru ve güncel mi, metindeki bilgiler doğrulanabilir mi, metindeki bilgiler tutarlı ve mantıklı mı, metindeki bilgiler abartılı mı, metindeki bilgiler önemli mi, metindeki bilgiler aşırı genellemeler içeriyor mu? gibi soruların sorulması gerekir.
TEKRARI UNUTMAYIN
Çocukların okumanın teknik ve akıcılık yönüne ilişkin sorunları varsa ve sözcük dağarcıkları yeterli değilse öncelikle bunlar üzerinde durulmalı. Bu boyutlara ilişkin sorun yoksa ya da çözülmüşse yukarıda değinilen stratejiler uygulanarak çocukların yetkin bir okur durumuna gelmeleri sağlanabilir. Ancak tüm bunlardan önce unutulmaması ve asla göz ardı edilmemesi gereken şey tekrar olmalı. Bir sözcüğün belleğimize yerleşmesini ve orada kalıcı olmasını sağlamak ve gerekli durumlarda o sözcüğe zahmetsizce ulaşabilmek nasıl sık sık karşılaşmayla ilgili ise okumada da bu durum geçerli. Buna göre her şeyden önce çocuklarımızın kitaplarla sık sık karşılaşarak hem sözcük dağarcıkları ve metin yapısı bilgilerinin oluşturulmasını sağlamalı hem de okuma sürecinde onlara destek olarak strateji bilgilerini geliştirmeliyiz. Bunun için hem okulda hem de evde birbirini destekler biçimde organize olunması son derece önemlidir. Aristo döneminden bugüne dek söylene gelen bir sözle bitirmek isterim. “Zihin bir kas gibidir ne denli çok çalışırsa o denli çok gelişir.” Zihni de geliştirmek için başvurulabilecek en etkili yolların başında okumak gelir.
PROF. DR. HAKAN ÜLPER KİMDİR?
Hakan Ülper, Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Fakültesi, Türkçe Eğitimi Anabilim Dalında görev yapıyor. Türkçe Eğitimi alanında öğretmen ve öğretim üyesi olarak 25 yıllık bir deneyime sahip. Anadili ve yabancı dil olarak Türkçe öğretimi alanında ulusal ve uluslararası düzeyde çok sayıda kitap, kitap bölümü, kitap editörlüğü, çeviri editörlüğü, makale, bildiri ve projeleri bulunuyor. Ayrıca Dil Eğitimi ve Araştırmaları adlı bir derginin de editörlüğünü yapıyor. Özellikle okuma eğitimi, yazma eğitimi ve sözcük öğretimi konularında dersler vermekte ve araştırmalar yapıyor.