Güncelleme Tarihi:
- Beslenme herkesin ‘fikri’nin olduğu bir alan. Herkes bir şey söylüyor. Bu nedenle çok yanlış bilgi var. Bunları düzeltmenin bir zorluğu var ama çok da zevkli bir iş.
En keyifli yanları ne?
- İnsanla teması seven kişiliğe sahipseniz, mesleki anlamda çok tatmin olabilirsiniz. Diyetisyen, sadece obeziteyi tedavi eden bir insan olarak algılanıyor ama aslında obezitenin önlenmesinde koruyucu beslenme tedavisi; hastanelerde şeker hastalığı, hiper tansiyon, kronik böbrek yetmezliği, kanser gibi hastalıklarda da tıbbi beslenme tedavisi uyguluyoruz. Türkiye’de yeni yeni gelişmeye başladı ama sporcu diyetisyenliği bayağı ön planda. Basketbol, voleybol takımlarının diyetisyenleri var.
Eğitim süreci nasıl?
- Beslenme ve diyet eğitimi dört yıl. Bir ve ikinci sınıf temel tıp bilimleri olan anatomi, fizyoloji, biyokimya, mikrobiyoloji, psikoloji gibi derslerden oluşuyor. Uygulamalı ve teorik eğitim alınıyor. Üçüncü sınıfın yazında öğrenciler, toplum sağlığı stajına çıkıyor. Türkiye’nin değişik bölgelerinde eğitimler veriyor. Son sınıf tamamen staj. Haftanın dört günü hastanede; bir gün okulda olunuyor. Mezun olduktan sonra beslenmenin ve gıdanın olduğu her yerde çalışabiliyorlar. İlaç firmalarında CEO düzeyine gelmiş diyetisyenler var. Gıda firmalarının kurumsal iletişimine kadar yükselmiş olanlar da. Genel anlamda hem kamu hem de özel hastanelerde, polikliniklerde, huzurevlerinde, askeri kuruluşlarda, catering firmalarında, kreşlerde görev alabiliyorlar.
Bu bölümü seçmek isteyen gençlere neler önerirsiniz?
- Şu an 65’e yakın üniversitede bu bölüm var. Ama bu üniversitelerin öğretim üyesi kadroları güçlenmeli. Mesleği yapacak kişinin, insanla çalışmayı sevmesi, sağlık alanına ilgi duyması gerekiyor. İnsan ilişkileri ve iletişim becerileri gelişmiş olmalı. İngilizce’yi mutlaka iyi bilmeliler. İngilizce kitap ve makaleler üzerinden daha çok eğitim görüyoruz. Tabii ki kendi yaşam biçimlerini de sağlıklı bir hale getirmeleri şart. Türkiye’de şu an her 10 kişiden üçü kilolu, üçü obez. Yani 10 kişiden altısı ya kilolu ya obez. Rakamlar dünyayla yarışır nitelikte. O nedenle de obezitenin önlenmesi ve getirdiği hastalıklardan korunması açısından diyetisyenlerin görevleri son derece ön planda.