Diyaliz merkezini okula çevirdi

Elazığ’da sınıf öğretmeni Bilgen Sertkaya, evde eğitim verdiği üç yıldır diyalize giren öğrencisi Ali Aydın ve diyalizde tanıştığı 11 yaşındaki Elif Kucum’e de gönüllü olarak haftanın üç günü hemodiyaliz merkezinde ders vererek onları geleceğe hazırlıyor. Diyaliz merkezini eğitim yuvasına çeviren Bilgen öğretmen ayrıca, ders sonrası tedaviye gelen yaşlılara da kitap okuyor.

17 yıl çeşitli okullarda görev yapan ve bu yıl evde eğitim programları kapsamında görevini sürdüren sınıf öğretmeni Bilgen Sertkaya'nın örnek davranışı dikkat çekiyor. Doğuştan böbrek sendromu olan ve son üç yıldır haftanın üç günü diyalize girmek zorunda kalan 3’üncü sınıf öğrencisi Ali Aydın’a sadece iki gün evde eğitim verebilen Sertkaya, diyaliz merkezini eğitim yuvasına çevirdi. Haftanın iki günü evde üç günü de diyalizde Ali'ye ders veren Sertkaya, diyaliz merkezinde tanıştığı Tunceli'den gelen 11 yaşındaki Elif Kucum'unda gönüllü öğretmeni oldu. Bilgen öğretmenin fedakarlığı sayesinde şimdi hem Ali hem de Elif derslerinde önemli bir ilerleme kaydederek okumayı, yazmayı tam olarak öğrendi. Diyaliz merkezinde Ali ve Elif'e eğitim veren Bilgen öğretmen, okuma yazması olmayan yaşlılara da kitap okuyup, sohbet ederek ayrı bir örnek davranış sergiliyor.

‘DİYALİZDE ORTAM MÜSAİT OLUNCA DERS ÇALIŞMAYA BAŞLADIK’
Ali ve Elif’e hemodiyalizde eğitim verdiğini ve olumlu sonuçlar elde ettiklerini belirten Sertkaya, “Ali ile tanıştığımız zaman sadece iki gün eğitim verilebilir durumdaydı, üç gün diyalizdeydi. Ben de ailesine, diyalize gitmemde bir sakınca var mı diye danıştım. Ondan sonra diyalize geldiğimde ben Ali’ye masal okuyordum, baktım ki ortam müsait bu sefer ders çalışmaya başladık. Yapabildiğimiz derslerle daha da ilerledik. Diyaliz merkezinde Ali'ye eğitim verirken, Tunceli'den gelen 11 yaşındaki Elif de bize katıldı. Elif’in öğretmeni yoktu. Tam olarak okula devam edemediği için eğitim öğretimde çok geride kalmıştı. Gönüllü olarak ona da ders vermeye başladım. Harfleri biliyordu ama birleştiremiyordu. Ancak şuan okuma ve yazmaya geçti. Toplama ve çıkarma işlemlerini rahatlıkla yapabiliyor ve gayet iyi ilerlemeler yaptık. Bunların hepsini de diyaliz de başardık.

BİR SINIF, BİR TAHTA GEREKMİYOR, MESLEĞİNİZİ SEVEREK YAPMANIZ YETERLİ
Öğrencilerimle dersimiz bittikten sonra hemodiyalizdeki yaşlılara kitap okuyorum. Burası bizim okulumuz. Okulda derslerimizi tamamladıktan sonra yaşlılarımızla birlikte vakit geçiriyorum. Hemodiyaliz hastalarına kitap okuyorum. Onlarla da burada güzel dostluklar edindik. 17 yıllık öğretmenim, evde eğitimde ilk yılım ve bu benim için de çok büyük bir tecrübe oldu. Amacınız eğitim ve öğretim vermekse eğer illa bir sınıf, bir tahta gerekmiyor. Mesleğinizi severek yapmanız yeterli. Çünkü o zaman yok olanları değil var olanları görmeye başlıyorsunuz.”

‘BENİ, DİYALİZDE HİÇ YALNIZ BIRAKMIYOR’
Ali Aydın ise, öğretmeniyle ilgili şunları söyledi:
“3’üncü sınıfa gidiyorum. Diyaliz hastası olduğum için evde eğitim görüyorum. Öğretmenimi çok seviyorum. Böyle bir öğretmenim olduğu için çok şanslıyım. Beni, diyalizde hiç yalnız bırakmıyor.”

‘BURASI BİZİM OKULUMUZ’
Çemişgezek’ten gelen Elif Kucum ise “11 yaşındayım. Hemodiyalize giriyorum. Burası bizim okulumuz. Tüm derslerimizi burada işliyoruz. Öğretmenimi çok seviyorum ve başka da öğretmen istemiyorum” dedi.