Güncelleme Tarihi:
İç kuvvetlerin etkisi neticesinde ortaya çıkan yer şekilleri dış kuvvetlerin de etkisi ile birlikte şekil kazanır. Yeryüzü şekillerinin oluşumu sürecinde iç ve dış kuvvetlerin etkisi oldukça büyüktür. Bu bakımdan önemli bir konu başlığı olarak önümüze çıkmaktadır.
Dış Kuvvetler Nelerdir ve Özellikleri Nedir?
Dış kuvvetler iki şekilde yeryüzü şekilleri üzerinde aşındırma işlemi yapmaktadır. Bunlar;
Mekanik (Fiziksel Parçalanma: Yıllık ve günlük sıcaklık farkının çok fazla olduğu bölgelerde kayaların ufalanması neticesinde ortaya çıkmaktadır. Çöllerle, yüksek dağlarda ve karasal iklimin hakim olduğu bölgelerde oldukça etkilidir. Türkiye'de Doğu Anadolu, İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde etkili durumdadır.
Kimyasal Çözülme: Nem ve yağışın fazla olduğu bölgelerde sıklıkla görülen bir çözülme biçimi olma özelliği taşımaktadır. Ekvatoral bölge, muson ve okyanus iklimleriyle deniz kıyılarında etkili olmaktadır. Bu çözülme biçimi Türkiye'de daha çok Karadeniz Bölgesinde etkili durumdadır.
Coğrafya Dış Kuvvetler Konu Anlatımı
Dış kuvvetler önemli bir coğrafya konusu oluşturmaktadır. Bu doğrultuda pek çok kişinin merak etmekte ve araştırmakta olduğu konulardan biri olma niteliği barındırmaktadır. Büyük önem barındırmakta olan dış kuvvetler konu anlatımı bu noktada açıklayıcı bir nitelik barındırmaktadır. Bu yüzden burada dış kuvvetler konu anlatımına yer verilmektedir. Buna göre yeryüzünde ortaya çıkan aşındırma işlemini gerçekleştiren dış kuvvetler 6 ana başlık altında incelenir. Bu başlıklar ise şu şekilde belirtilebilir;
- Rüzgarlar: Kurak ve yarı kurak olan bölgelerde yer şekillerini oluşturan en etkili ve güçlü rüzgarlardır. Rüzgarın söz konusu olan şekillendirici etkisi bitki örtüsünden yoksun ve kurak durumdaki bölgelerde çok daha fazla olmaktadır. Bunun sebebi ise bu bölgelerde bulunan toprağın daha taneli bir yapıya sahip olmasıdır. Rüzgar tarafından toprak, kolaylıkla yerinden sökülüp havalandırılarak taşınabilmektedir. Bunun sonucu olarak da rüzgarlar, en büyük ölçüdeki etkilerini çöllerde göstermektedir. Bunun en önemli sebebi ise bu bölgelerde bitki örtüsünün daha zayıf, rüzgarların daha hızlı ve arazinin kuru olmasıdır.
- Akarsular: Akarsuların aşındırma etkisi ortaya koyabilmesi için en önemli etken eğim fazlalığı yani suyun akış hızı olmaktadır. Bunun beraberinde akarsuların taşıdığı su miktarı, akışkanlık gösterdiği arazi yapısı, mevcut bitki örtüsü ve taşımakta olduğu yük miktarı da aşındırma şekilleri üzerinde çok etkili durumdadır.
- Yeraltı Suları Kaynak Çeşitleri: Jips, kalker ve kaya tuzu gibi kolay eriyebilen yapıya sahip durumda olan kayaçların en yaygın halde olduğu bölgelerde aşındırma ve biriktirme sürecine bağlı olarak ortaya çıkan yer şekilleri olmaktadır. Türkiye sınırları içerisindeki karstik şekillerin en fazla olduğu bölge ise, Akdeniz olmaktadır.
- Buzullar: Buzullar önemli etkiye sahip dış kuvvetlerden biri olma özelliği taşımaktadır. Buzulların sebep olduğu yeryüzü şekillerinden biri de hörgüç kaya olmaktadır. Hörgüç kayanın oluşumda ana kayanın buzullar tarafından aşındırılması neticesinde deve hörgücünü andıran yassı tepelerin oluşması etkilidir. Bir diğer örneği ise buzul vadisi oluşturmaktadır. Buzul vadisi, Dağ yamaçlarında bulunan eski akarsu yataklarının buzullar tarafından doldurulması ve bu buzulların ana kayayı eritmeleri neticesinde meydana gelen U şeklindeki vadiler olmaktadır.
Dalga ve akıntıların aşınım şekilleri: Falezler, dalga ve akıntıların aşınım şekillerinden biri olarak ortaya çıkar. Falezlerin oluşumunda yüksek kıyıların dalgaların etkisiyle alt kısımlarının aşınması ve oyuklar oluşumu etkilidir. Oluşan bu oyukların tavanları çöker ve denize dik halde kıyılar meydana gelir. Falezlere yalıyar adı da verilmektedir. Dalga ve akıntıların aşınım sonucunda ortaya çıkan diğer şekillerden biri de doğal köprüler olmaktadır. Denizde bulunan bir kara parçasının alt bölümlerinin aşındırılması neticesinde oluşurlar. Bu yeryüzü şekillerinin ters U gibi bir görüntüsü mevcuttur.