Diş doktoru korkusuna fakülteden müzikoterapi
Güncelleme Tarihi:
Yeditep Diş Hekimliği Fakültesi’nde, hastalar diş doktoru korkusu canlı müzikle yeniyorlar. Fakültede hastalar önce lobide beklerken, ardından da tedavi sırasında keman, viyolonsel, akerdeon, ney ve flüt dinliyorlar. Daha sonra da bu müzik aletleri eşliğinde diş tedavilerine başlıyorlar.
Daha önce hipnoterapi ve empati ile diş tedavisi yapan Yeditepe Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi, bu kez de müzikoterapi ile hasta tedavisine başladı. İstanbul Devlet Konservatuarı mezunlarından oluşan müzisyenler tarafından hastalara bir ay boyunca her gün 3 saat canlı müzik çalındı. Aralık’ta yapılan uygulamadan hastalar memnun kalınca, Nisan’dan sonra her gün her saat koridorlarda ve tedavi odalarında canlı müzik sesi yayılacak. Müzikoterapist ve eğitim danışmanı olarak Gülşah Saydam’dan destek alan hastane, bekleme odasında tedavi öncesi ve sürecinde hastalarına canlı olarak dinlettiği keman, viyolonsel, akordeon, ney ve flüt ile diş hekimi korkusunda azalma olduğunu ve tedavi gören hastaların da psikolojilerinin önemli ölçüde değiştiğini gördü.
Fakülte Dekanı Prof. Dr. Türker Sandallı, canlı müzik öncesi ve sonrası hem hastalara, hem de hekimlere dağıtılan anket formları ile hekimlerin de hastası ile daha iyi iletişim kurduğunu, daha istekli çalıştığını, çalışan personelin de motivasyonunun arttığını belirlediklerini söyledi. Prof. Dr. Sandallı’nın verdiği bilgiye göre uygulama bir ay boyunca günde 3 saat olarak devam ettirildi. Lobide korku içinde sırasını bekleyen hastalara canlı müzik dinletildi. Müzik dinletisi hastanın muayenehanedeki tedavisi sırasında da devam etti. Hem hastalardan hem de doktorlardan alınan olumlu geri dönüşler nedeniyle uygulamanın sürekli hale getirilmesine karar verildi.
Hastalar tempo tuttu, anesteziye ihtiyaç duymadılar
Dekan Sandallı, uygulama ile ilgili izlenimlerini şöyle anlattı:
“Çeşitli enstrümanlarla bir ay kadar hastaların nasıl bir reaksiyon vereceklerini ölçmek istedik. Hekimlerimiz de gayet memnun. Daha neşeli çalışmaya başladılar. Bekleme odasında korkudan titreyen hastalar elleriyle tempo tutmaya başladılar. Streslerini müzikle yendik. Bazı hastalarımız koltukta otururken diş çekimlerinin, dolguların vs. yapılması sırasında tamamen müziğe konsantre oldukları için anesteziye de ihtiyaç duymadılar. Onlara en çok sevdikleri enstrümanın ne olduğunu sorduk, sonuç flüt çıktı. Klasik müzik hastaların motivasyonunda, streslerini ve ağrılarını azaltmada fark yarattı. Ben gözümle gördüm ayak ve elleriyle tempo tutuyorlardı, mırıldanıyorlardı. Her zaman için bizim diş hastanemizde müzik var ama canlı müziğe reaksiyonları farklı oldu. Kapıdan girdikleri andan itibaren şaşırdılar, adapte oldular, sonra bekleme odası onlar için çok daha rahat bir ortama dönüştü. Bir ay sürdü çalışma. Artık devam ettirmeye karar verdik. Hastalar şikayet etmeye başladı niye kestiniz diye. Müzikoterapi yöntemi nisan başında tekrar başlayacak sürekli hale gelecek.” Prof.Dr. Sandallı, “Hastalara bir de gelmişken araştırma yaptık. 1800 hasta üzerinde yapılan bilimsel çalışmanın sonucuna göre, hastalarda yüzde 80 oranında hem psikolojik hem de fizyolojik semptomlar üzerinde olumlu cevaplar alındığını gördük. Yüzde 2 hasta grubu ise ilk kez canlı olarak çello ve yan flüt dinlediklerini ifade ettiler” dedi. Şimdiye kadar sadece yetişkin kliniklerinde uygulanan yöntemin Prof.Dr. Sandallı, çocuk kliniklerinde çocuk şarkılarıyla devam edeceğini açıkladı.