Güncelleme Tarihi:
Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK) Genel Müdürlüğü’nün 2013-2014 öğretim yılında ‘direniş, boykot, işgal, yazı yazma, resim yapma ve slogan atma’ gibi davranışlarda bulunan öğrencilere burs verilmeyeceğini duyurması tepkilere neden oldu.
Öğrenciler de eğitimciler de alınan kararın kanunlara aykırı olduğunu savunarak, üniversite öğrencisinin özgür düşüncesini ifade etmesi gerektiğini belirttiler. Ayrıca, bu karardan bir an önce vazgeçilmesi gerektiğini vurguladılar.
Öğrenci düşüncesini ifade edebilmeli
Tahsin Yeşildere (Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı): Eskiden de öğrenci disiplin yönetmeliğinde ceza almış olan öğrencilerin bu şekilde burs ve kredilerinin kesilmesi öngörülüyordu zaten. Şimdi buna gösteri yürüyüş, demokratik eylem haklarını da eklemişler. Öğrenciler hukuk çerçevesinde herhangi bir eyleme katılmış ya da görüşlerini açıklamışlarsa bir yaptırım olmaması gerekir. Bu özgür düşünceye yasal ve hukuki haklarını kullanmaya karşı bir baskı unsuru yaratmaktır. Üniversite yapısına aykırıdır. Neye göre kim karar verecek bilemezsiniz. Diyelim ki öğrenci toplandı, yönetimle ilgili bir eyleme katıldı bursunu kesiyor. Sonuçta üniversite öğrencisinin özgür düşüncesini ifade etmesi gerekir.
Bir an önce bu uygulamadan vazgeçilmeli
Tuğrul Culfa (Eğitim-Sen Basın Yayın Sekreteri): Birincisi gençlerimiz özgürlüklerini, demokrasiyi, yaşadığı topluma duyarlı olmayı soran sorgulayan ve biat etmeyen gençler olarak yaşadıklarına karşı tepkilerini ortaya koyuyorlar. Özellikle de Gezi Parkı eylemleriyle de ilgili çok belirgin olarak ortaya çıktı ve umut oldu. Ancak siyasal iktidarlar geçmişten bugüne aba altından sopa göstererek uzaklaştırmalarla, disiplin soruşturmalarıyla, gözaltılarla durduramadıklarını mali yönden disipline etmeye çalışıyorlar. Burs olarak ödenmesi gereken öğrenim kredileri ne yazık ki iktidarlar tarafından siyasal tehdit olarak ortaya konuluyor, bir an önce bu uygulamadan vazgeçilmeli.
Kanunlara aykırıdır
İsmail Koncuk (Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı): Bir ülkede insanların demokratik tepkilerini şiddete bulaşmadan, diğer insanlara zarar vermeden ortaya koymalarından daha tabii bir hak yoktur. Bu bir demokratik haktır. Kanunla da bunun nasıl olacağı belirlenmiştir. İnsanlar herhangi bir merciden izin almadan, alanlarda çıkıp düşüncelerini ifade etme hakkına sahiptir. Bunu yapan, yani şiddete bulaşmayan insanlara demokratik tepkilerini ortaya koyuyorlar diye kredi veya burslarının kesilecek olması doğru bir yaklaşım değil. Kanunla da terstir. Kanunla verilen hakkını kullanılan insanlara kredi verilmemesi, kanunla da desteklenen bir uygulama olmaz. Bu kararı alanların, karalarını yeniden gözden geçirmesi gerekiyor. Eskiden de üniversite disiplin yönetmeliğine göre disiplin cezası almış insanların burs ve kredileri kesilebiliyordu. Ama bu sokakta yapılan gözaltıları içermiyor.
Anayasa’ya aykırı bir karar
Ömür Çağdaş Ersoy (Öğrenci Kolektifleri Basın Sözcüsü): Kararın kendisi de, bu açıklama da Anayasa’ya aykırıdır. Açıklamada, “Anarşi ve terör olaylarına karışan” diyor. Bu çok net olmayan bir kavram. Sonra devam ediyor, “Direniş, boykot, yazı yazma, resim yapma gibi...” Anayasa, insanların düşüncesine göre burs vermeyi yasaklıyor. Bu nedenle bu açıklama ve karar Anayasa’ya aykırıdır. Boykot en basit eylem biçimidir. Üniversiteler açıldığında önümüze bir ayrım koyup, böyle bir uygulama başlatacaklar.