Güncelleme Tarihi:
Dedeniz belki de çoktan kahvede arkadaşlarıyla okey oynamayı bırakıp, sanal alemde okeye alıştı, peki eğitimin bu tutucu tutumu Alfa kuşağının ilgisini çekmeye yeterli mi?
ALFA KUŞAĞI KİMDİR?
Alfa kuşağı, Z kuşağından sonra gelir ve farklı kaynaklara göre 2013 ya da 2016 doğumlular olarak bilinir. Ama genel olarak 2010 ile 2025 arasında doğanları kapsar.
Alfa kuşağı, bütün mensupları 21’inci yüzyılda doğmuş tek kuşak grubudur.
DİJİTAL DÜNYA ONLARIN EVİ
Alfa kuşağı, Apple’ın iPad’i piyasaya sürdüğü, Instagram’ın ilk çıkışını yaptığı yıl başladı. Onların dünyası başından beri teknoloji ve dijital araçlarla çevrili. Konuşmaya başladıklarında muhtemelen kanepe, televizyon ve wi-fi kelimesini birlikte öğrendiler.
Etkileşimli sınıflar, Z kuşağı için bile bir yenilikti, ancak Alfa kuşağı için öyle değil. Çünkü Alfa kuşağı, Z kuşağına göre bile teknolojik her şeyle daha hızlı ve önce tanışarak büyüdüler. Bu onların muhtemelen dijital okuryazarlıkta hızlı gelişmelerine neden oldu. Örneğin, sizden önce YouTube açabilir, oyun indirebilir ve instagramdan filitrelerde yüzlerini değiştirip oyun oynayabilirler. Ancak bu teknoloji çocukları, daha kısa dikkat süreleri yüzünden ve gecikmiş sosyal gelişim gibi sebeplerle zorluklar yaşayabilirler. Ayrıca, “neden okula gidiyoruz, Zoom'dan ders yapalım, YouTube’dan öğrenelim” demeleri de olasıdır. Okullar ve aileler, Alfa kuşağını fiziksel bir sınıfta olmaları gerektiğine ikna etme zorluğuyla karşı karşıya kalabilir.
KİŞİSELLEŞTİRME BEKLENİYOR
Alfa kuşağı, ebeveynlerinden veya Z kuşağından bile daha bireycidir. Her ne olursa olsun, hem çocuklar hem de ebeveynleri, sınıf içeriğinin son derece kişiselleştirilmesini ve mümkün olduğunca her öğrencinin hızına göre ayarlanmasını bekler. Bu elbette, sınıf uyumunu sürdürme ve grup etkinlikleri düzenleme zorluğunu yaratır.
Bu nedenle, sınıf çocukların evde kendi başlarına yaptıkları etkinlikleri gözden geçirme ve öğrenmeye meraklarını arttırmaya ve geliştirmeye dayalı tartışma ve sorgulama temelli olmalıdır.
DERSE KATILIM VE DİKKAT SÜRESİ ZORLUK YARATABİLİR
Dijital dünyanın hızı, görselliği ve aktifliğiyle büyüyen Alfa çocukları tam beklendiği gibi geleneksel öğretim araçlarını kullanırken çok kolay sıkılır ve dikkatleri dağılır. Çünkü onlar her ortamda güçlü ve hızlı uyaranlar beklerler.
Yani, X Kuşağı ve Y kuşağı üzerinde çalışan yöntemler, dikkat süreleri daha kısa olduğu için Alfa Kuşağıyla etkileşimi sürdüremez.
Yani artık, sınıfta oturup konuyu ders kitabından takip ederken tahtaya bakmak Alfa kuşağında işe yaramaz.
ALFA ÇOCUKLARIYLA KALİTELİ EĞİTİM İÇİN İPUÇLARI
1. Oyunlaştırma: Ders mutlaka aktif öğrenci merkezli ve oyun odaklı olmalı.
2. Sınıflar değişmeli: Sınıf iç mekanlarının fiziksel düzenlemesi de değişmelidir. Geleneksel sınıfların katı ve biraz kalabalık tasarımları pek işe yaramaz. Hareketlilik ve etkileşim için daha fazla alana ihtiyaç vardır, bu nedenle sıralar birbirinden daha uzağa yerleştirilmeli ve aynı zamanda öğrencilerin yüzleri öğretmene bakmak yerine birbirleriyle yüzyüze iletişim kurabilecek şekilde yerleştirilmelidir.
3. Geleceğe hazırlamalı: Okulların sadece çocuklara ve onların benzersiz ihtiyaçlarına hazırlanmaları gerekmiyor, aynı zamanda onlara büyüyecekleri dünyaya uygun bir eğitim sağlama sorumluluğu da var. Önceki nesillerin mezun olduktan sonra keşfettiklerinden çok farklı bir dünya.
4. Dinamik teknoloji donanımlı okullar: Akıllı sınıflar ve teknolojiyle iyi anlaşan öğretmenler önemli.
5. Teknoloji dostu öğretmenler: Zoom’u açamayan, YouTube kaydı yapamayan öğretmen çok donanımlı da olsa alfa kuşağı için puan kaybediyor.
6. STEAM müfredatlarına uygun.
7. Özgür okullar: Kuşağın en belirgin özelliği özgür yapıları olarak görülmektedir. Katı ve kısıtlayıcı öğretmenlerle iletişimde zorlanırlar. Sınırlar, kurallar ve kalıplar onlar için yıkılması gereken duvarlar olarak görülmekte. Toplumsal baskılar onların anlam veremediği konular olmaktadır. Rahatlık, fikir özgürlüğü, istediklerini yapmak gibi konulara odaklanırlar. Bu yüzden az ve öz kural koymak en işlevselidir.
8. Kişiselleştirilmiş sınıflar: Alfa çocuklarında sahiplenme duygusu görülmekt. Kendi dolabı, masası büyük öneme sahip. Üstünde kendi isminin yazılı olduğu sıra, dolap vs. sınıfa aidiyeti arttırır.
9. Ebeveynleri daha eğitimli: Alfa çocuklarının anne-babaları diğer kuşaklara göre daha eğitimli. Çoğu üniversite, hatta yüksek lisanstan mezun olabilir. Bu eğitimli ailelerin katılımını kazanmak ve işbirliği yapmak çocuklarda daha kalıcı olumlu sonuçlar yaratabilir. Tabi çok eğitimli ebeveynler bazen de her şeye fazlaca karışıp engel olabilir.
10. Eğitimde Sanal dünyanın yavanlığını arttırılmış gerçeklik (Augmented Reality) keyifli hale getirebilir. Sanal dünya hayalidir oysa arttırılmış gerçeklik var olan dünyanın üzerine dijital maddelerin canlı görüntüye entegrasyonunu yapar. Eğitimde Artırılmış Gerçeklik sınıfı dedelerimizin sınıfı olmaktan çıkararak çocuklarınız için ilgi çekici hale getirebilir. Ayrıca deney yapmak kolaylaşır, sıkıcı tarih dersleri bile arttırılmış gerçeklikle hem daha eğlenceli hem de daha kalıcı öğrenme sağlayabilir. Ayrıca kimya deneyi yaparken de daha güvenli. Çoğu materyalin kullanımı daha da ekonomik.
DOÇ. DR. ASLI BUGAY SÖKMEZ KİMDİR?
Doç. Dr. Aslı Bugay Sökmez lisans eğitimini Ankara Üniversitesi’nde; doktorasını Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde Rehberlik Ve Psikolojik Danışmanlık alanında tamamladı. Florida State Üniversitesi Aile Enstitüsü’nde araştırmacı olarak ‘sağlıklı romantik ilişkiler’ ve ‘affetme’ konularında çalışmalarda bulundu. ‘Türkiye’de Kadına Yönelik Tutum ve Nedenleri’ başlıklı araştırması ile Koç Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Araştırma ve Uygulama Merkezi (KOÇ-KAM) Proje Ödülü’nü kazandı. Portekiz’de düzenlenen Information Integration Theory and Functional Measurement Konferansı’nda en iyi sunum ödülüne layık görüldü. Ayrıca Aslı Bugay Sökmez’in, kayıp ve yas terapisi ve aile ile evlilik terapisi alanlarında uzmanlıkları bulunuyor. Şu an ODTÜ Kıbrıs Kampüsü Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Programı’nda öğretim üyesi olarak görev yapan Doç. Dr. Aslı Bugay Sökmez affetme, ruminasyon, eşli ruminasyon ve okul ikliminin psikolojik etkileri konularında çalışmalar yapıyor.