Güncelleme Tarihi:
TEDMEM Direktörü Prof. Dr. Ziya Selçuk, Türkiye’nin okul sayısının henüz net olmadığını belirterek, “Atlas, hali hazırda paylaşılmış istatistikleri harita, grafik ve tablo gibi görsellerle zenginleştirerek erişimi ve anlamayı kolaylaştıran bir seçenek olması amacı ile hazırlandı” dedi. Selçuk, atlasta Milli Eğitim Bakanlığı, YÖK, ÖSYM istatistikleri ile PISA (Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı), TIMSS(Uluslararası Matematik ve Fen Eğilimleri Araştırması) ve OECD Education at a Glance (Bir Bakışta Eğitim) gibi kaynaklarda öne çıkan bilgilerin yer aldığını açıkladı. Atlasta öne çıkan bilgileri aktaran TED Genel Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu, “Yaptığımız araştırmalarla eğitime yön verme gayreti içindeyiz” dedi.
Türkiye’nin Eğitim Atlası’nda öne çıkan istatistikler şöyle:
Türkiye’de öğrenciler seçmeli derslerde en çok matematik ve yabancı dil gibi zorunlu dersleri seçiyor.
En fazla devamsızlık, ders kırma, okul terki bizim öğrencilerde, ancak PISA mutluluk indeksinde okul memnuniyeti en yüksek çocuklar bizimkiler görünüyor.
İki yıl önceki verilere göre Türkiye’de okul terk sayısı 120 bin. Okulu terk eden öğrenci sayısı erkeklerde daha fazla.
Tüm Türkiye’de seçmeli derslerde satrancı seçen öğrenci sayısı sadece sekiz.
PISA araştırmasına katılan ülkeler arasında alt SED’de en yüksek başarı Türkiye’nin. Ülkemizdeki okul sayısı hala net değil.
Üniversite giriş deneme sınavlarında soru başına bir dakika yerine iki dakika verildiğinde tam yapanların oranı iki katına yakın artıyor.
Şırnak’taki öğretmenlerin sadece yüzde 16’sı kendi branşında kadrolu olarak derse giriyor.
Tüm kademelerde özel okullardaki erkek öğrenci sayısı kız öğrenci sayısından daha fazla.
2013 yılında 128 bin 867 öğretmen açığı bulunurken, 1729 norm fazlası öğretmen var. Ancak bu sayı yanıltıcı olabiliyor. Halen görevde olan on binlerce öğretmenin sınıf dışında, yönetici, uzman, görevli vb. konumlarda olması gerçek öğretmen açığı ve dağılımının nasıl gerçekleştiğinin belirlenmesini zorlaştırıyor.
Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde kız öğrencilerinin devamsızlıkları daha düşük, diğer bölgelerde bu oran neredeyse birbirine eşit.
Liseyi bitiremeyen erkek öğrenci sayısı kızlardan daha fazla.
Genel ortaöğretimde kız öğrencilerin okullaşma oranı erkeklerden daha yüksek.
Mesleki ve teknik ortaöğretimde erkeklerin okullaşma oranları kız öğrencilerin üstünde.
Tüm bölgelerde erkek öğretim elemanı sayısı kadınlardan daha yüksek iken, Güneydoğu’da erkek ve kadın öğretim elemanı sayısı arasındaki fark oransal olarak daha fazla.
Beslenme eksikliği eğitimi aksatıyor
Çalışmada TIMSS sonuçlarına da yer verilerek şu bilgiler paylaşıldı:
Türkiye’de evlerinde eğitim kaynağı az düzeyde olan öğrenci oranı yüzde 54. Bu oran uluslararası ortalamada yüzde 21, Rusya Federasyonu’nda yüzde 19.
4’üncü sınıf düzeyinde temel beslenme eksikliği nedeniyle öğretimi aksayan öğrenci oranı Türkiye’de yüzde 74, uluslararası ortalamada yüzde 29, Rusya Federasyonu’nda yüzde 17.
4’üncü sınıf düzeyinde Türkiye’deki okulların sadece yüzde 38’inde disiplinsizlikten kaynaklı sorun yaşanmazken, bu oran uluslararası ortalamada yüzde 61, Rusya Federasyonu’nda yüzde 65.
Öğrenciye yapılan harcamada sonuncuyuz
OECD verilerine göre ise, Türkiye öğrenci başına yaptığı eğitim harcamasında son sırada:
2011’de Türkiye’deki yetişkin nüfusun yüzde 68’i ortaöğretim düzeyi altında eğitime sahip. OECD ülkeleri ortalamasında ise yüzde 25.
6-15 yaş aralığında öğrenci başına yapılan harcamada Türkiye Lüksemburg’un 10’da biri düzeyinde. Harcama sıralamasında Türkiye 19 bin 821 dolar ile son sırada, Lüksemburg 197 bin 598 dolar ile ilk sırada.
Sosyal, kültürel ve ekonomik (ESCS indeksi) olarak alt düzeydeki (-1 altı) öğrenci oranı Türkiye’de yüzde 69, Rusya Federasyonu’nda yüzde 12, OECD ülkeleri ortalamasında ise yüzde 15.