Güncelleme Tarihi:
İdris Bal, dershanelerin kapatılması düzenlemesiyle ilgili Twitter hesabı üzerinden açıklamalarda bulundu. Dershanelerin bir sebep değil sonucun ürünü olduğuna işaret eden Bal, şunları yazdı: "Ülkedeki çarpık, dengesiz dağılmış eğitim sistemi ve verilen eğitim ile yapılan sınav arasındaki farklılıkların olduğu bir eğitim sisteminin sonucudur. Ülkede ideal eğitim sistemi oluşturulmadan, eğitimin niteliği yükseltilmeden dershanelere olan ihtiyaç bitmeyecektir. İdeal bir eğitim sistemi oluşturulursa, zaten insanlar çocuklarını dershaneye gönderme ihtiyacı da hissetmeyecektir. Kapatılması durumunda bu sistemde legal ya da illegal devam edecektir, yer altına inecek kayıt dışı olarak devam edecektir. Ekonomik durumu iyi olan aileler daha da pahalı hale gelen özel öğretmen tutma yoluna giderek fazla zarar görmeyecektir. Ancak ekonomik durumu iyi olmayan aileler bu hizmeti alamayacak ve eğitimde büyük bir fırsat eşitsizliği olacaktır. Diğer taraftan, demokrasinin bir yönü çok partili sistem, ifade özgürlüğü, özgür medyaya bakarken diğer yönü serbest girişime, planlı değil pazar ekonomisine, arz-talep dengesine dayanmaktadır. Dolayısı ile demokrasi gereği bir emirle özel bir şirket açılamaz ya da kapatılmaz. Piyasa, emirle yürümeyeceği için bu yapı illegal devam edecektir.”
Terörle mücadelede dershaneler önemli rol oynadı
Bal, diğer taraftan, terörle mücadele ve etnik milliyetçilik ile mücadelede Güneydoğu'da ve ülkenin başka yerlerinde dershanelerin önemli rol oynadığına değinerek, "Etnik milliyetçiliğin törpülenmesi anlayışı herkes tarafından kabul edilmektedir. Bu durum aslında terörle mücadele mantığına da terstir" dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı: Dershane gençler için bir şans
Öte yandan CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak da, Türkiye'nin eğitimde sınıfta kaldığını iddia ederek, dershanelerin keyfi değil, ihtiyaçtan dolayı çıktığını söyledi. Milli Eğitim Bakanı'na seslenerek görevini yapmaya davet eden Toprak, "Ailelerimiz, mutfak paralarından kısarak çocuklarını dershanelere gönderiyor. O dershanelerle eğitim farkını kapatıp üniversite imtihanlarında kendilerine biraz şans tanımak istiyorlar. Kimsenin bu şansı gençlerimizin elinden alma hakkı yoktur." dedi.
21. yüzyılda en önemli stratejik değerin eğitimli gençlik olduğuna işaret eden CHP Genel Başkan Yardımcısı, gençliğin üstünden politika yapılmamasını istedi: "Eğitimli gençliğin önünü açmamız lazım. Gençlerimizin yurt sorununu çözmemiz lazım. Gençlerimizi ahlaksızlıkla suçlamamamız lazım. Bilinçaltında, zihin altındaki o görüşleri dışa vurmak doğru değil."
Eğitimde fırsat eşitliği sağlanmalı
Erdoğan Toprak, şöyle devam etti: "Efendim, dershaneleri kapatacağız. Tamam dershanelerin ailelere yük olmasını biz de istemiyoruz ama siz eğitimde fırsat eşitliğini yaratabildiniz mi? Eğitimde fırsat eşitliğini yaratamayan bir hükümet, nasıl oluyor da yapay bir dershane kapatmakla işin içinden sıyrılacağını sanıyor? Sorunları kapatarak ve öteleyerek Türkiye'yi bir yere götüremeyiz. Evet, Türkiye'de öğrencilerimizin eğitim kalitesini yükseltip dershaneye ihtiyaç kalmadığı zaman dershaneler kapanabilir. Doğu ile batı arasında, İstanbul'daki bir gençle Anadolu'nun bir ilçesindeki bir gencin eğitim alma standardı aynı değil. Ailelerimiz, mutfak paralarından kısarak çocuklarını dershanelere gönderiyorlar. O dershanelerle eğitim farkını kapatıp üniversite imtihanlarında kendilerine biraz şans tanımak istiyorlar. Kimsenin bu şansı gençlerimizin elinden alma hakkı yoktur. Onun için bu tür yapay gündemlerle iktidarın bu tip yollara başvurmaması lazım."
Dershaneler ihtiyaçtan çıktı
Dershanelerin ihtiyaçtan dolayı ortaya çıktığını ifade eden CHP Genel Başkan Yardımcısı Toprak, "Türkiye'de şu anda dershaneleri kapatmak, hükümetin bir popülizmidir. Sınıflardaki öğrenci sayısına bir standart getirebildik mi? Hayır. Kaliteli öğretmeni Anadolu'ya gönderebildik mi? Hayır. Anadolu'da yeterince eğitimde bir standart yakalayabildik mi? Hayır. Peki bu kadar eksik varken kalkıp da, 'Ben dershaneleri kapatıyorum.' demeyi doğru buluyor muyuz? Hayır. CHP olarak baştan beri söylüyoruz, önce eğitimde fırsat eşitliği. Ben evlatlarımın arasındaki o fırsat eşitliğini yaratmak zorundayım. Eğer bu ülkeyi yönetiyorsam, hükümetsem, 76 milyonun başbakanıysam herkese eşit uzaklıkta ve eşit yakınlıkta olmalıyım. Gençlerimizi, kendi egolarına kurban etmemelerini rica ediyoruz. Bu doğru bir yaklaşım değil. Hükümet, Türkiye'yi ikiye bölüyor. Hükümet hızla bizden ve ondan diye karşı kutuplar yaratıyor" şeklinde konuştu.
Anadolu'nun birçok yerindeki okullarda derslerin boş geçtiğini de vurgulayan Erdoğan Toprak, sözlerine şöyle devam etti: "Yeterince kaliteli öğretmen yok. Ne yapacak yani, kolejde yetişen çocukla Anadolu'daki çok nasıl yarışacak? Aileler, hangi şartlar ve imkânsızlıkta o çocukları okula gönderiyorlar. Şimdi sen o imkanı da elinden alıyorsun. Kolejli çocuklar her yerde üniversitede başarılı olacaklar, Anadolu'da yetişen o pırıl pırıl çocuklar ise yeterince eğitim alamadığı için başarısız olacak. Bu ayrımcılık değil mi? Milli Eğitim Bakanı'nı, önce görevini yapmaya davet ediyoruz. Siyasi hesapları nedir bilmiyorum, sonra ona gelsin. Gençlerimizin fırsat eşitliğini elinden almamalarını diliyorum."
Meclis Başkanı Çiçek: Dershaneye ihtiyaç bitmediyse sıkıntı olur
TBMM Başkanı Cemil Çiçek de dershanelerin ihtiyaçtan ortaya çıktığını belirterek, 'Bu ihtiyaç ortadan kalkmadıysa sıkıntı çıkar' dedi.
Dershanelerin kapatılma çalışmasını katıldığı bir televizyon programında değerlendiren Meclis Başkanı Çiçek, dershanelerin kapatılabilmesi için, eğitim sisteminin, böyle bir ihtiyaç kalmayacak şekilde iyileşmesi gerektiğinin altını çizdi.
Çiçek, Türkiye'de eğitim meselesini tam yerli yerine oturtamadıklarını, 80-90 yıllık süre içerisinde eğitimde çok defa model değişikliği olduğunu belirterek, "Dershaneler neden ortaya çıktı, demek ki bir ihtiyaçtan doğdu. Durup dururken hiçbir konu kendiliğinden olmaz. Devletin eğitim sistemi, insanların eğitimi öğretimi bakımından.. İşte merkezi sistem getirdiniz. Sınava girilecek, bütün öğretmenleri olan bir okulda yetiştirilen öğrenciyle, senesinin yarısı boş geçen, bütün dersleri alamamış bir öğrenci aynı sorularla sınava girince, birisi kazanıyor diğeri kazanamıyor. Eğitim sisteminde taşlar yerli yerine oturtulamadığı için bu ve benzeri müesseseler çıktı. Bu gerekçe ortadan kalktıysa bu türlü düzenlemeler bir şey ifade eder, kalkmadıysa ya da alternatifi konulamadıysa o zaman başkaca sorunlar çıkar. Buna iyice bir bakmak lazım " diye konuştu.
Türkiye'de eğitim sisteminde yapılan değişiklikler sonucunda bir kalite sıkıntısı ortaya çıktığını, imtihan sisteminden kaynaklanan birtakım sıkıntılar olduğunu belirten Çiçek, "O işleri bir ölçüde dışarıdan telafi edebilmek bakımından da, devletin kendi örgütü dışında da dershaneler falan bu ihtiyaçtan kaynaklandı. Bu ihtiyaç mevcut uygulama ya da alternatif düzenleme ile ortadan kaldırılıyorsa mesele yok. Değilse, insanoğlu benzer şekilde formülle, benzer yöntemlere başvurabilir." dedi.
Cemil Çiçek, eğitim eksikliğinin ciddi sorunlara yol açacağını söyleyerek şöyle devam etti:
"Eğitim meselesi önemli. İnsanlar yanlış iş yapmasın diyorsak, bu ister terör ister başka bir şey. Yani terör olmazsa alkol olur, uyuşturucu olur. en önemli faktörlerden bir tanesi eğitimsizliktir. Eğer kurulan müesseseler, ister devletin kurduğu, ister gönüllerin yaptığı bu dershaneler, kurumlar buna olumlu tesir ediyorsa bunları desteklemek lazım. Bu yol ve yöntemlerden de azami ölçüde istifade etmek gerekir diye düşünüyorum."
Dershaneler önemli bir hizmet sunuyor
Dershanelerin kapatılmasına yönelik yasa taslağına tepkiler büyüyor. Siyasiler, kanaat önderleri ve öğretim üyeleri taslağın yasalaşması halinde eğitimin büyük yara alacağı, sosyal sorunların vuku bulacağında hemfikir.
Türkiye‘nin önemli isimlerinin taslak ile ilgili yorumları şöyle:
CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu: “Dershaneler, milli eğitim sisteminin önemli parçasıdır. Önemli bir hizmet sunuyor. Dershanelerin eğitimde eşitsizliğin giderilmesinde büyük katkısı olduğu muhakkak. Bu katkının görmezden gelinmesini; konunun toplumda yeterince tartışılmadan, yerine ne konulacağı saptanmadan başka hesap ve kaygılar ile taslak ortaya atılmasını doğru bulmuyorum."
CHP İstanbul Milletvekili Aydın Ayaydın: “Dershaneler, Türkiye’nin bir gerçeğidir. Bu gerçeği görmezden gelemezsiniz. Eğitim sisteminde dershanelere gerek duyulmadığı takdirde konu tartışılır. O başka ama şu eğitim sisteminde dershaneler bir gerçektir. Herkesin parası pulu yoktur. Zannediliyor ki; dershaneye gitmek için para gerekiyor, parası olmayan dershaneye gidemez. Aksine dershaneyi kaldırırsanız parası olanlar özel hoca tutacak. Onlar gidecek özel hocadan aldığı derslerle üniversiteye girecek. Ama orta ve alt gelir grubundan insanlar dershaneye gidemediği için bir üniversiteye giremeyecek. Yani eğitim sistemine baktığımızda dershaneler olmazsa olmazdır. Dershanelerin kapatılması yanlıştır. İktidar kapatmayı kafaya koyduysa bunda art niyet aranmalıdır. Yani bizler, bu uygulamayı kimi kesimleri piyasadan yok etmek amacı ile atılmış adım olarak görüyoruz. CHP olarak dershanelerin kapatılmaması için elden gelen gayreti ortaya koyacağız."
Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi Başkanı Prof. Dr. Fuat Keyman: "Taslağı Zaman’dan okudum. Bu şok gibi oldu, bende. Böyle bir uygulama AK Parti ile Gülen hareketinin gerginliğini derinleştirebilir."
Eğitim sendikaları temsilcileri: Dershanelerin kapatılmasına karşıyız
Özel dershanelerin kapatılması yönünde hazırlanan kanun taslağı toplumun bütün kesimlerinden tepki topladı. Erzurum'daki eğitim sendikaları temsilcileri, söz konusu taslağın toplumsal barışa darbe vuracağına dikkat çekti.
Eğitim Bir Sen Şube Başkanı Zinnur Şimşek, dershanelerin şu anda kapatılması kararını olumlu bulmadıklarını söyledi. Şimşek, "Çünkü Türkiye'nin sosyolojik gerçekleri var. Dershaneye giden insanlar fırsat eşitliğini yakalamak için gidiyorlar. Az paralarla eksikliklerini buralarda tamamlamaya çalışıyorlar. Yarışa dahil olmaya çalışıyorlar. Dershanelerin diğer tarafı Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde bölücü örgüt, gençleri kandırarak özellikle de beklentisi olmayan gençleri kandırarak dağa göndermeye çalışıyor. Bu dershaneler aynı zamanda orada toplumsal gerçeklikle hareket ederek, dağa gidecek gençleri alarak dershanelerde üniversite ve sosyal hayata hazırlıyorlar. Bu konuda dershaneler önemli işlev görüyor. Dershanelerin bu boyutunu da görmek lazım. Doğu ve Güneydoğu'da öğrencilerin özellikle rehabilite edilmesi, adam yerine konulması, Türkiye'nin birlik ve berberliği hakkında bilgi verilmesi, bilgi sunulması da bu gençleri dağa gitmekten önemli ölçüde dershaneler alıkoyuyor" şeklinde konuştu.
Milli ve manevi eğitim veriliyor
Türkiye Kamu Sen Diyanet Vakıf Sen Şube Başkanı Hüseyin Çıranlıoğlu da Türkiye Kamu Sen olarak dershanelerin kapatılmasına karşı olduklarını söyledi. Çıranlıoğlu, şöyle dedi: "Çocuklarımızın eğitim düzeyinin yükselmesi için, ahlaki yapılarının düzgün olması için, çocukları istisnasız ahlaki ve dini değerlere bağlı dershanelere, kurumlara gönderiyoruz. Memnunuz. Hiçbir zaman bugünkü Milli Eğitim sisteminde var olan kitaplar ile sınavdaki bilgiler birbirini tutmuyor. Bu açığı kapatacak tek yer özel dershanelerdir. Dershaneler olmadan çocukları bugünkü sistemle yarıştırmamız olanak içinde değil, olanak dışıdır. Bunun için iyi veya kötü, bir veli olarak şüphesiz belli bir ücret karşılığında güvendiğimiz, ahlaki, dini değerleri yüksek dershanelere çocuklarımızı gönderiyoruz."
Türk Kamu Sen Eğitim Sen Şube Sekreteri Yurdun İleç ise "Şu anda mevcut yapı için baktığımızda 4+4+4 sistemi içinde bu sınavlar devam ettiği müddetçe, okullardaki hazırlanan kitapların içeriğine baktığımızda sınavsız hiçbir yere girilemeyeceği aşikar. Bu sistem içinde çocukların belli yerden takviye alarak kendilerini hazırlaması gerekiyor. Bu ihtiyacı dolduracak yerler, bu konularda eğitim veren dershanelerdir. Dershanelerin kaldırılması için eğitim ve sınav sistemi örtüşür hale gelmeli. Şu andaki yapıya bakıldığında dershanelerin kapatılması mümkün değil. Dershaneler kaldırıldığında bunu neyle dolduracaksınız? Dershaneler, sistemin olmazsa olmazı, bu sistem devam ettikçe dershanelerde eksiklik varsa düzenlemeler iyileştirmeler yapılmalı" diye konuştu.