Güncelleme Tarihi:
“Dershanelerin kapatılması kesinlikle yanlıştır” diyen Tanrıkulu, soru önergesinin gerekçesinde şunları dile getirdi: “Dershaneler gerek okula devam eden, gerek mezun olmuş eğitim sistemi dışında kalmış, motivasyonları düşmüş gençleri yeniden hayata tutunabilmelerini sağlamada önemli işlevler yüklenir. Bu nedenle bir alternatif geliştirmeden gençlerin elinden bu fırsat alınmamalı. Dershaneler, dar gelir grubunda olup çocuğunun daha iyi yaşam koşullarına sahip olmasını isteyen ailelerin, çocukları için kullanabilecekleri en önemli destek kurumlarıdır. Bu bakımdan dershanelerin yokluğunda varlıklı ailelerin çocukları özel ders alabilirken diğerleri bu olanaktan yoksun kalacak. Her alanda özgürlük taleplerinin yükseldiği çağımızda eğitim özgürlüğüne engel konulamayacağı gibi tüm dünyada dershane ve benzeri eğitim öğretim kurumlarına talebin arttığı gerçeği unutulmamalı. Daha da önemlisi Türkiye’de özel dershanelerin varlığı eğitim fırsatlarımız için bir zenginlik sayılmalı. Dershaneler, semtlere kadar yaygınlaşarak çocukların ve gençlerin okul dışı zamanlarını kitap okuma, ödev yapma, ders çalışma vb. etkinliklerle en verimli biçimde değerlendirmelerini sağlar. Bu özellikle büyük şehirlerde yaşayan dar gelirli ailelerin çocukları ile Doğu ve Güneydoğu’daki gençler için korunması gereken önemli bir olanak ve fırsattır. Türkiye genelinde okullar ve derslikler çok yetersiz, öğretmen başına düşen öğrenci sayısı çok fazla. Hala ikili öğretimin hatta birleştirilmiş sınıfların olduğu adaletsiz ve eşitsiz sınav ve eğitim sisteminin olduğu bir ortamda eğitim öğretim şartları, imkanları, kalitesi ve standartları artırılmadan dershanelerin kapatılması kesinlikle yanlıştır."
Tanrıkulu’nun Başbakan Erdoğan’a yönelttiği sorular şöyle:
- Dershanelerin kapatılması durumunda ekonomik imkanı olanlar özel ders ve ek destek alacak diğer yoksul öğrencilerle aralarındaki fark daha çok artacak. Bu fırsat eşitsizliği nasıl giderilecektir?
- Dershanelerin kapatılması ile ilgili veli ve öğrencilere yönelik anketler yapılmış mıdır? Yapılmışsa sonuçları nelerdir?
- Dershanelerin kapanması durumunda kaçak kurumlar, etüd merkezleri ve bürolar daha çok yaygınlaşacaktır. Bunların önüne nasıl geçilecek?
- Dershanelerin ödedikleri vergi ve SGK primlerinin eksikliğinde oluşacak ekonomik kayıp nasıl giderilecek?
- Dershanelerde çalışan öğretmen ve diğer çalışanların sayısı nedir? Bu kişiler nasıl istihdam edilecektir?
- Dershanelerin ekonomik, yasal ve anayasal hakları nasıl telafi edilecek?
- Dünyada dershaneciliğin yasaklandığı kaç ülke var? Bu ülkeler hangileridir?
- YGS, LYS, SBS, YDS, KPSS, ALES, TUS ve çeşitli isimlerdeki sınavlara hazırlık kursları veren dershanelerin durumu ne olacak?
- Dershanelerin özel okula dönüşümünden bahsediliyor. Mevcut özel okulların doluluk oranları nedir?
- Yaklaşık 4 bin dershanenin yarısının bile okula dönüşümü durumunda sonuç ne olacak?”
Veliler endişeli
Öte yandan Milli Eğitim Bakanlığı’nda hazırlanan, dershanelerin yanı sıra etüt eğitim merkezlerinin de kapatılmasını öngören kanun taslağına tepkiler sürüyor.
Afyonkarahisar Gazeteciler Dayanışma Derneği(AGD) Başkanı Mehmet Abdioğulları, eğitimin yazboz tahtasına döndüğü bir dönemde, bu kargaşa da taraflarca tartışılmadan ortak akılla hareket etmeden yapılacak bir hamlenin yıllar boyu sürecek bir aksaklığa neden olmasından endişe duyduğunu söyledi. Bıçak keser gibi ‘kapattım’ demenin vicdani, sosyal yaralara neden olacağı uyarısında bulunan Abdioğulları, dershanelerin ne denli önemli bir işleve sahip olduğunun ortada olduğunu söyledi. Abdioğulları, “Asıl sorun varken, eğitim sisteminde bir boşluğu dolduran dershanelerle uğraşmanın iyi bir çözüm olmadığını düşünüyorum. Bu durum daha çok fakir ailelerin çocuklarını vuracak. Durumu iyi olan bir şekilde çocuğuna ders aldıracak. Köyde kasabada zeki olup gelecek vadeden ancak fakirlikten okuyamayan çocukların elinden kim tutacak? Bu bir yaradır, ancak yaranın iyileşmesi bu şekilde toplumu endişeye sevk ederek, kamplara ayırarak olmamalı” dedi.
Afyonkarahisar Memur Yardımlaşma ve Derneği(AFMEYAD) Başkanı İsmail Barut da MEB’nin hazırladığı dershaneleri, etüt merkezlerini ve okuma salonlarını kapatma taslağını endişeyle karşıladıklarını belirtti. Barut, şunları söyledi:
“Hiçbir hukuki alt yapı olmayan böyle bir konunun gündeme gelmesi bizleri endişeye sevk ediyor. Birçok veli çocuklarının geleceği konusunda endişe duyuyor. Eğitim sisteminde eşitliğin olmadığı, herkese aynı fırsatın verilmediği bir yapıda iyi eğitim almış bir öğrenciyle köydeki bir çocuğa ‘yarış’ diyorsunuz. Dershaneler işte burada rol üstleniyor. Kapatırsanız bu boşluğu nasıl dolduracaksınız? Bunun izahı yok.”
Kapatmak çözüm olmaz, merdiven altına iner
Milliyetçi Hareket Partisi Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu, dershaneleri kapmakla sorunun halledilemeyeceğini belirtti. Taslağın yasalaşması halinde dershaneciliğin merdiven altına ineceği uyarısında bulunan Dedeoğlu, “Dershanelerin iyileştirilip devletin kontrolüne ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın kontrolünde çalışması gerekir. Yani bunu kapatmak çözüm olmaz. Merdiven altına inecektir" dedi.
Etüt merkezlerinin de dershanelerle aynı kaderi paylaşacağını ifade eden Dedeoğlu, “Bu kurumların denetim altına alınıp fiyat ucuzluğunun imkanlarının sağlanıp vatandaşa hizmet edilmesi lazım. Sistemin iyileştirilmesi gerekiyor. Veyahut eğitim sisteminde köklü bir değişiklik yapıp dershanelere hiç ihtiyaç kalmaması gerekiyor. Bütün çocuklar derste yetişecek yani. Ama görüldüğü kadarıyla her ikisi de yapılmıyor. Kör bir noktaya gidiyor iş” diye konuştu.
Doğu ve Güneydoğu'da devam etmesi şart
Kahramanmaraş'taki Necip Fazıl Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı Osman Altınköprü, ülkenin hassas bir dönemden geçtiğini, bu süreçte özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu illerinde faaliyet yürüten eğitim kurumlarının çözüm sürecine sağladığı katkının gözardı edilmemesi gerektiğini söyledi. Bölgedeki gençlere sahip çıkılması gerektiğini, yoksa 30 yıldan bu yana yaşanan sıkıntıların devam edeceğini belirten Altınköprü, “Özellikle Doğu ve Güneydoğu Bölgelerimizde dershanelerin ve etüt merkezlerinin işlevleri çok önemli. Oradaki gençlerimize sahip çıkmadığımız zaman 30 yıldan beri yaşananları hepimiz görüyoruz. Bu konu bugün belli bir aşamaya geldiyse bunda eğitim kurumlarının da sürece katkı sağladığını görmek gerekiyor. Yöre halkı ve idareciler de zaten bunu her fırsatta dile getiriyor. Özellikle Doğu ve Güneydoğu'da bu tip eğitim kurumlarının devam etmesi şart” dedi.
Eğitim sisteminin bir parçası
Konya’nın Beyşehir ilçesinde faaliyet gösteren Beyşehir Sanayiciler ve İşadamları Derneği (BEYSİAD), Dershane ve etüt merkezlerinin kapatılma çalışmasıyla ilgili bir basın toplantısı yaptı. BEYSİAD Başkanı Atila Almaz, dershanelerin eğitim sisteminin bir parçası olduğunu ve bir ihtiyaçtan doğduğunu belirterek şunları söyledi:
"Dershaneler eğitim sorunlarının sebebi değil. Okullara alternatif değil, sınavlara hazırlık kurumlarıdır. Okullarda alınan eğitimi pekiştiren dershaneler, eğitim sisteminin bir parçası olarak çalışmalarını sürdürmelidirler. Bu kurumların bırakın kapanması, sayılarının artırılması gerektiği aşikar" dedi.
Dershanelerin kapanmasıyla öğrenciler mağdur olacak
Milli Eğitim Bakanlığı eski Müsteşar Yardımcısı ve Talim Terbiye Kurulu eski Başkanı Merdan Tufan, dershanelerin kapatılmasıyla birçok öğrencinin akademik eğitim almasının önünün kapanacağını savundu.
Tufan, yaptığı açıklamada görev yaptığı dönemde dershanelerin kapanmaması konusunda görüşlerini sürekli dile getirdiğini belirtti. Merdan Tufan, "Türkiye'de dershanelerin varlığı, herkesçe bilinen bir gerçek. Bu dershanelerde öğrenim gören ve bilgilerini geliştiren öğrencilerin, bu vesileyle gidemeyecekleri akademik üst öğrenimlere gitme imkanı buldukları da herkesçe biliniyor. Ayrıca dershane sektöründe 10 binlerce öğretmen ve diğer çalışanlar var. Şayet dershaneler kapatılırsa bu çalışanların işsiz kalması söz konusu olacaktır. Ayrıca eğitimlerini daha da geliştirme konusunda imkânlar yakalayan öğrencilerin de bu imkandan mahrum kalması söz konusu olacak. Oluşacak bu boşluk, bir şekilde doldurulur. Eğer böyle bir uygulama yapılacaksa sonuçları da düşünülmelidir, ona göre tedbirler alınmalıdır" dedi.