Güncelleme Tarihi:
Milli Eğitim Bakan Nabi Avcı’nın “Dershaneler kapanacak” açıklamasının ardından değerlendirmelerde bulunan Köprülü, “Dershanelerin kapanmasının ne zaman kesinleşeceği ile ilgili bir öngörümüz olmamakla beraber, önümüzdeki 2013-2014 sezonunu kapsamayacağı ve kesin olmayacağı ile ilgili bir öngörümüz var” dedi. Köprülü, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Milli Eğitim Bakanlığı’nın dershanelere vermiş olduğu yasal haklar çerçevesinde bu kurumlar önümüzdeki sezon yani 2013 -2014 yılı için kayıtlarını yaptılar. Bunu da bir yasal hak nedeniyle yaptılar. Kayıtların açılmasıyla ilgili yasal hak vardı. Bu tarihlere göre kayıtlarını yaptılar. Bazı kurumlar öğrencilerle ön çalışmalarını yaptılar, bazı kurumlarımız da ağustostan itibaren zaten önümüzdeki yılın çalışmalarına başlayacaklar öğrencilerle... Dolayısıyla ‘Yasal anlamda bir kapatma söz konusu mu?’ derseniz Meclis’in de tatile gireceğini ve Ekim ayında açılacağını düşündüğümüzde bu yasal kararlar alınmadan çalışmaların başlamış olduğu gerçeği ile karşı karşıyayız ki demek ki önümüzdeki yıl böyle bir yasal durum söz konusu değil.”
Bakan Avcı’nın bakanlıkta bir çalışma olduğunu ifade ettiğini anlatan Köprülü, konunun içeriğinin ne olacağı, nasıl tedbirler alınacağı ya da bu kurumlara olan ihtiyaçların nasıl azaltılacağı konusunda net açıklamaların yapılmadığına da dikkat çekti. Köprülü, çok kısa süre içerisinde yani 3 ila 5 sene gibi bir süre içerisinde dershanelerin kapanmasının gerçekleşmeyeceğini öngördüklerini ifade etti.
100 bini aşkın çalışan öğretmen ve personel olumsuz etkilenir
Dershanelerle ilgili yapılacak düzenlemelerle 100 bini aşkın çalışan, öğretmen ve personelin bundan etkilenebileceğini söyleyen Köprülü, “Bu sektörün kanunen kapatılması ile gerek matbaa sektöründe gerek yayın sektöründe çalışan binlerce kişi, matbaacı, kırtasiyeci, yayıncı, yazarın bundan etkileneceği de bir gerçek. Biz dershanelerin bugünden yarına kapatılacağını düşünmediğimiz için kapsamlı bir çalışma yapmış değiliz. Gerçekten de dershaneye olan ihtiyacın azaltılacağı gibi bir sonuç göremiyoruz. Eğitim ve öğretimle ilgili sınavlar devam etmektedir. Arz ve talep arasındaki bu uçurum devam ediyor” şeklinde konuştu.
Sektörde düzenlemelerin yapılması halinde ortaya çıkacak olumsuzluklara dikkat çeken Köprülü, dershaneler kapatılırsa öğrencilerin özel ders alacakları küçük bürolarda küçük gruplarla daha yüksek bedellerle ders alacakları durumların ortaya çıkacağını söyledi.” “Devletin denetim ve gözetiminden uzak bu imkanlardan yararlanacaklarını değerlendirirsek, fırsat eşitsizliğinin daha da artacağını öngörmüş oluruz ve devletin ciddi vergi kaybı da oluşur. Bu bakımdan değerlendirdiğimizde bütün bunlar kısa sürede gerçekleşecek gibi gözükmüyor demek istiyorum” öngörülerinde bulundu.
“Dershane sektörü eğitim öğretime gerçek anlamda birçok destek veriyor”
Geçen yılki rakamlara göre 1milyon 500 bin öğrencinin dershanelere devam ettiğine değinen Köprülü, ayrıca sektörün katma değerlerine ilişkin, “Dershane sektörü eğitim öğretime gerçek anlamda birçok destek veriyor. Özel okul sahiplerinin büyük bir kısmı bu sektörden faydalanarak maddi ve manevi olarak dershane birikimlerinden yararlanarak bu alana girdi. Bu ülkeye bir katkıdır. Bu dershaneci arkadaşlarımız yine vakıf üniversiteleri kurmuştur. Bu dershanelerin dolaylı etkisiyle Türkiye’de gerek özel okulların yaygınlaşarak öğrencilerin bu okullara gitmeleri gerekse de vakıf üniversiteleri kurularak öğrencilerin bu üniversitelere girmelerine çok büyük katkı sağlamışlardır” değerlendirmelerinde bulundu.
Bakanın yapmış olduğu açıklamaların planlı programlı yapılan açıklamalar olmadığını söyleyen Köprülü, “Esasında bakanın gündemi bu değildi. Gazeteci bir arkadaşın sorusu üzerine yapılmış bir açıklama. Ani verilmiş bir cevap olarak görüyorum. Planlı programlı bir açıklama değil. Bakanın yaptığı açıklamalardan henüz çalışmaların tamamlanmadığını, çalışmaların hala devam ettiğini, hemen kısa vadede ve dershanelerin kapanacağı ile ilgili bir algı bizde oluşmuş değildir” dedi.
Köprülü, sonuç olarak, önümüzdeki 2013-2014 sezonu ile ilgili gerek kayıt olacak veya kaydını yapmış öğrenciler için gerekse de kurumlarıyla sözleşmesini yapmış öğretmenler açısından yasal güvenceden dolayı tedirgin olacakları bir durumun söz konusu olmadığını belirterek; “Kamuoyunun bunu böyle bilmelerini isteriz” dedi.