Bakan Yılmaz’ın ‘40 dakika’ eleştirisini uzmanlar yorumladı: Ders süresi değil içeriği önemli

Güncelleme Tarihi:

Bakan Yılmaz’ın ‘40 dakika’ eleştirisini uzmanlar yorumladı: Ders süresi değil içeriği önemli
Oluşturulma Tarihi: Kasım 20, 2017 21:08

Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’ın hafta sonu 40 dakikalık ders süresinin uzunluğuna yönelik eleştirisini eğitimci ve öğrencilere sorduk. Uzmanlar ders süresinin değil, konu anlatımının önemli olduğunu söylüyor. Eğitimcilere göre doğru planlanırsa 40 dakikanın üzerinde ders yapmak mümkün. Ancak yanlış eğitim materyalleri ve içerik kullanılırsa 20 dakika bile fazla olabilir.

Haberin Devamı

İşte yorumlar:

ÇOCUĞUN DOĞASINA UYGUN OLMALI
Prof. Dr. Erdinç Çakıroğlu (ODTÜ Eğitim Fakültesi): Ders sürelerinin azaltılması öğrencilerin derse ilgilerini kaybetmemesi için bir yöntem olarak kullanılabilir. Öncelikle öğretmenlerin 40 dakikayı nasıl kullandıkları ele alınmalı. ABD’de daha uzun sürelere rağmen öğrencilerin derse ilgisinin kaybolmamasını sağlayan bazı yöntemler var. Öğretmen sürekli tahtada anlatmak yerine, dersi bölümlendiriyor. Örneğin 20 dakika anlatımın ardından kalan sürede etkinlikler yapılıyor. Bu nedenle hızlı bir kararla 40’tan 30 dakikaya çekmek beklendiği sonuçları doğurmayabilir.

Prof. Dr. Nuray Senemoğlu (Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi): Çocuğun derste konuya odaklanması; severek, isteyerek anlamlı şekilde öğrenmesi için tek başına sürenin tartışılması yeterli değil. Çünkü onun doğasına aykırı biçimde işlenirse, 40 da 30 dakikalık ders de yararlı olmayabilir. Hareket etmesine, arkadaşları, öğretmeni ve öğretme-öğrenme materyalleriyle etkileşimde bulunmasına, araştırmasına, konuşmasına, tartışmasına, yazmasına izin verilirse çocuğun doğasına uygun olur. Bu ortamda derse odaklanması, araştırması, incelemesi için 40 dakikadan daha fazla süreye ihtiyacı var. Gelişmiş ülkelerde ders ve teneffüs süreleri daha uzun.

Haberin Devamı

Prof. Dr. SELAHİDDİN ÖĞÜLMÜŞ (ANKARA Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi): Ders giriş ve çıkışında 5-10 dakika zaman kaybediliyor. Yani normalde gerçekten konu anlatılabilen süre 30 dakikayı pek aşmıyor. Bu kayıp da göz önüne alınmalı. Öğretmen, sınıfının durumuna ve işleyişe göre süreye karar verebilmeli. İsterse blok ders yapabilmeli.

Kemal Karabulut (Çapa Fen Lisesi Müdürü): İlk ve ortaokullar için 30 dakika olabilir. Ancak liselerde mevcut durum ideal. Haftalık 40 yerine 30-35 saat ders işlenebilir.

HER ÖĞRENCİYE ULAŞAMAYIZ
Gizem Genç (Ortakokul Matematik Öğretmeni): 40 dakika benim için uygun bir süre. Öğrenciler, aktif ve derse katılmak istiyor, söz alıyor. İki ders üst üste ancak yetiyor. Her çocuğun katılabilmesi için bu süre azaltılmamalı. Azaltılırsa programımız sarkabilir, her öğrenciye ulaşamayabiliriz.

Haberin Devamı

VERİMLİ GEÇMEZ
Eliza Önen (İlkokul Sınıf Öğretmeni): Çocukların derse dahil olduğu bir sistemde 40 dakika uygun bir süre. Teneffüsün ardından çocuk sınıfa geliyor, kitaplarını açması 5 dakika, hazırlık 5 dakika sürüyor. Kalan 30 dakikanın tamamında da konu anlatılmıyor. Konuşmalar oluyor, soru-cevap, video gösterimi gibi süreçler var. Süre kısaltılırsa  verimli olmaz. Belki ders sayısı azaltılabilir.

LİSELER İÇİN KOLAYLAŞTIRICI OLMAZ
Bayram Akyüz (Ankara Atatürk Lisesi Müdürü): Liseler için uzun bir süre değil. Özellikle büyük yaş grubundan öğrenciler dikkatini toplayabiliyor. Bunun içinde öğretmenlerin yoklama alma süreci de var. Sürenin kısaltılması liseler için kolaylaştırıcı olmaz. Ancak daha küçük yaş grubu için uygulanabilir. 40 dakika azaltılacaksa ders saati artırılabilir.

BAKMADAN GEÇME!