Güncelleme Tarihi:
Demokrat Parti dönemi, yani 10950 - 1960 yılları arası, Türk siyasi tarihinin önemli bir dönemi olmuştur. Yakın tarih ele alınırken demokrat parti döneminin ayrı başlık altında incelenmesi bu öneminden kaynaklıdır.
Demokrat Parti Dönemi Dış Politika Nasıldır?
Demokrat Parti Dönemi dış politikaları konusunun anlaşılabilmesi için o dönem dünya siyasetini, dünyanın konjonktürünü irdelemek şarttır. Dünya yıkıcı bir savaşın ardından bu defa II. Dünya Savaşı ile sarsılmış, ilk kez kullanılan bir atom bombası şokunu yaşamış ve ard arda ortaya çıkan farklı siyasi görüş ve ideolojilerle tanışmıştı.
Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği Komünist bir rejimi benimsemiş ve dünya "soğuk savaş" olarak isimlendirilen iki kutuplu bir dünyaya dönüşmüştür. Bu yeni jeostratejik dünyanın bir tarafında ABD diğer tarafında SSCB bulunmaktaydı. SSCB'nin yayılmacı politika anlayışının karşısında ABD'nin geliştirdiği politikalar uygulanmaktaydı.
Dünyada bu gelişmeler yaşanmaktayken Türkiye'de DP girdiği ve kazandığı seçimle 27 yıllık tek parti dönemine, "tek adam" denilen CHP iktidarına son vermişti. Türkiye bundan sonra çok partili dönemde tam 10 yıl Demokrat Parti dönemini yaşayacaktı. DP 1950, 1954 ve 1957 yılında yapılan seçimleri kazanmıştı. Demokrat Parti'nin dış politikalarını şu başlıklar altına incelemek gerekir:
Aslında DP iktidara geldiğinde önceki iktidarın, yani CHP'nin başarı ile yürütmüş olduğu dış politikasının sonuçlarından nemalanmıştır. Çünkü CHP, ülkeyi büyük bir felaketten koruyarak 2.Dünya Savaşı'na girmemiştir. Dolayısı ile dış kredibilitesi çok yüksek bir ülkeyi hem de son derece demokratik bir seçimle ve usulünce 27 yıl sonra seçilen parti olan DP'ye devir ve teslim etmişti.
İşte CHP'nin başarı ile yürüttüğü bu tarafsızlık ilkesi sebebiyle DP, iktidara gelir gelmez dış kredi kaynağı arayışına girdiğinde bunu çok kolaylıkla bulabilmiştir. Nitekim DP tam olarak bunu yapmıştır. Dış kredi almak için harekete geçmiştir.
CHP iktidarda iken, savaş boyunca ülkenin Merkez Bankası rezervleri altın ve döviz bakımından iyi bir seviyeye ulaşmıştı. Merkez Bankası'nın bu durumunu bilen dış ülkeler kolaylıkla DP'nin kredi talebine olumlu yaklaşım göstermekteydiler.
Kore'de başlatılan savaşa asker gönderme kararı alan DP bu girişimi ile NATO'ya katılmanın da yolunu açmış oldu.
DP iktidarının bu dışa açılma politikası ve başta ABD olmak üzere dış ülkelerin dikkatini çekmekteydi. Nitekim ABD meşhur "Marshall Planı" ile gelmiş ve iktidar bunu kabul etmiştir.
CHP iktidarı dönemindeki savaşın yokluk ve kıtlık yılları, beraberinde bağımsızlık ve iktisadi kalkınma nedeniyle uygulanan sıkı tedbir politikaları ile şimdi yaşanan göreceli bolluk ve refah halkı da memnun etmişti. Böylece DP uyguladığı bu dış politikalar, liberalleşme politikaları sayesinde içerde de arka arkaya seçim kazanmıştı. Fakat bütün bunlar faizle alınan dış kredilerle olmaktaydı. Dayatılan Marshall Planı uygulanmaktaydı, başta Tevhid-i Tedrisat Kanunu olmak üzere içerde çok şeye müdahaleler olmaktaydı.
Demokrat Parti Dönemi Gelişmeleri
Demokrat Parti döneminde yaşanan en önemli gelişmeler; iktidarın başındaki kişi olan Adnan Menderes'in toprak ağası ve bir tüccar olması sebebiyle ülkede liberal politikalar uygulamaya başlaması idi.
Bu liberal politikalar sayesinde dış krediler kullanılmakta ve başta karayolları yatırımları olmak üzere ülkede değişik alanlarda yatırımlar yapılıyordu. Atatürk'ün önemsediği tren yoluna değil de ABD'nin öneri ve yönlendirmesi ile karayolları alanında yatırımlar yapılıyordu. Yine Marshall Planı gereği ülkede tarım alanında politikalar bu plan doğrultusunda olmaktaydı. Yurda giren bu bol para akışı belli kesimleri zengin ediyor ve halk da bu gelişmeleri memnuniyetle karşılıyordu.
DP döneminde daha 1954 yılında Halkevleri ve Köy Enstitüleri kapatılmıştır. Tevhid-i Tedrisat Kanunu, yani Milli Eğitim'de birlik ilkesi zedelenmiştir. Kore Savaşı'na bir tugay gönderilmiştir. 1952 yılında ise NATO'ya girilmiştir. 27 Mayıs 1960 tarihinde yapılan darbe ile DP iktidarına son verilmiştir.