Güncelleme Tarihi:
Demokrasi bilinciyle yetişen çocuklar gelecekte daha sağlıklı bir toplumun oluşmasında önemli rol oynuyor. Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zeynep Kızıltepe’nin verdiği bilgilere göre, çocuklar anne baba arasındaki ilişkiden, yetişkinlerin davranışlarından, kendilerine sunulan tercih seçeneğinden, fikirlerinin sorulmasından çok fazla etkileniyor.
Yaramazlık yaptıklarında onlara kızmak, susturmak yerine nedenlerini açıklamak, sonuçlar hakkında bilgi vermek demokrasi ilkelerinin tanınmasına, benimsenmesine yardımcı oluyor. Çocukların etraflarındaki olayların farkında olduğunu, erken yaşta kazanılan bu bilincin olanlara güven duygusu verdiğini anlatan Prof. Dr. Kızıltepe, şu bilgileri veriyor:
BİR YAŞAM TARZI
Demokrasi bir yaşam tarzı olduğu için çocuk eğer bunu küçüklükte öğrenirse, bu bilinç onda yerleşiyor ve doğal olarak gelişiyor. Eşitlik, tek başına karar vermek yerine danışarak sonuca ulaşmak, fikirleri paylaşmak, azınlığın görüşlerini ezmeden onların da hakkını korumak demokrasinin önemli ilkeleri arasında. Bunların erken yaşlardan itibaren çocuklara benimsetilmesi gerekiyor. Aile, en küçük birim olduğu için bu ilkeleri öncelikle kendi içinde uygulayabilir. Burada en büyük görev anne babalara düşüyor.
KENDİSİNE VE ÇEVRESİNE GÜVEN DUYUYOR
Örneğin 3-4 yaşında iki elbisesi olan çocuğa hangisini giymek istediğini soran bir anne bilmeden de olsa ona seçim hakkı tanıyor. Bunun gibi durumlarla demokrasi bilinci yerleşiyor, gelişiyor. Lise çağındaki bir gence gitmek istediği okul türünü sormak, onun da fikrini almak demokrasinin bir parçasının işlediğini gösteriyor. Yani bu durum 4 yaş için de 15 yaş için de geçerli. Aile içinde demokrasinin olduğunu bilen, anne babanın davranışlarında bunu gören, ona söz hakkı verilen çocuk veya genç kendine ve çevresine güven duyuyor.
‘HAYLAZLIK’ YAPINCA SUSTURMAYA ÇALIŞMAYIN
Onlar haylazlık yaptığında, aileler hemen susturmaya çalışıyor. Oysa yaptıklarının yanlış olduğunu söylemek, anlayacakları dille açıklamak düşünmelerini sağlar. Aksi halde çocuk da yetişkin olduğunda aynısını yapar. Demokrasi bilincinde taklidin öne çıktığı bilinmeli. Demokrasi aslında öğretilmiyor, uygulanıyor. Araştırmalar yaşam tarzı haline getirilen demokrasi ile büyüyen çocukların daha sonra aktif, katılımcı, sorgulayan ve yanlışlar için hesap soran bir zihniyete sahip olduğunu gösteriyor.
KIZLAR AYRIMCILIĞA UĞRUYOR
İtaat sisteminin baskın olduğu aile ve toplumlarda özellikle kız çocuklarına ayrımcılık yapılıyor. Kız çocukları fikirlerini söylerken, istediklerini anlatırken, hayatını planlamaya çalışırken, akşam saatlerinde dışarı çıkarken sorunlar yaşıyor, susturulmaya çalışılıyor. Bunlar eşitlik ilkesine aykırı. Bu durum gerçekleştiğinde kız çocuğu bunları içine sindiriyor. Kendine daha az güvenen, fikirlerini söylemekten çekinen bireyler olarak yetişiyor. Gelecekte anne olduklarında kendi yaşadıklarını çocuklarına yansıtabiliyor. Çünkü doğrunun o olduğunu sanıyorlar.
BUNLARA DİKKAT
- Anne baba veya öğretmenler baskıcı tutumdan uzak durmalı.
- Çocuklara mutlaka söz hakkı verilmeli, fikirleri sorulmalı.
- Onların yanında örnek davranışlarda bulunmaya özen gösterilmeli.
- Demokrasi bilinci ne kadar erken yaşta kazanılırsa ilkeleri o kadar çok hazmedilmiş olur.
- Anne-baba, öğretmen ve okul idarecileri demokrasi kavramını çocuklara ve gençlere aşılamalı.
- Başkaları adına karar vermek, kimseyi dinlememek, fikirlere önem vermemek, sadece kendi aklını beğenmek gibi tutumlardan kaçınılmalı.
- Demokrasi toleransları da içerir. Bu nedenle hoşgörülü olmak gerekir.
- Çocuklara, farklılıklara saygı duyması gerektiği öğretilmeli. Farklı inançlara, yaşam biçimlerine, tutumlara saygı duyulması gerektiğini onlara anlatmak gerek. Örneğin, maddi durumu iyi olmayan arkadaşlarını hor görmemesi gerektiği söylenmeli.
- Kardeşler arasında ayrımcılık yapılmamalı.