Güncelleme Tarihi:
Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesinde övgüyle bahsettiği Deliler'in diğer adı ''Azaplar''dır. Azap kelimesi, Osmanlıca bekar demektir. Deliler, özel bir birlik olduğu için evlenmeleri yasaktı.
Deliler Kimdir?
Deliler, piyade - süvari sınıfında yer alan özel bir birliktir. Kıyafetleri genelde aslan ve kaplan postundan yapılır ve özel olarak hazırlanırdı. Bu kıyafetlerin ürkütücü olmasına dikkat edilirdi. Ön safhalarda düşmanla çarpışan delilerin asıl ismi ''Delil'' idi. Rehber ve öncü anlamına gelen Delil, daha sonra Deli'ye dönüştü. Düşmana korku veren Deliler hakkında birçok rivayet ve efsane mevcuttur. Bir rivayete göre bu askerler, ıslak mermere tokat atarak talim yapıyordu. ''Osmanlı Tokadı'' deyiminin Deliler ile birlikte çıktığı rivayeti de oldukça yaygındır. Cesaretleriyle nam salan bu özel birlik Osmanlı İmparatorluğunun önce duraklama sonra gerileme dönemine girdiği 19. yüzyılda dağıtılmıştır.
Osmanlı'da Deliler Taburu Hakkında Bilgiler
Deliler Taburunun büyük çoğunluğunu Türkler oluşturuyordu. Ancak bununla birlikte Boşnak, Arnavut ve Sırp asıllı askerler de bu birliğin içerisinde yer almaktaydı. Şalvarları saçaklıydı ve ayı postundandı. Genelde kıyafetlerinin siyah renkli olmasına özen gösterirlerdi. Batılı kaynaklarda ifade edildiği üzere Delilerin varlığı, birçok savaşta Osmanlı Ordusuna psikolojik bir üstünlük sağlamıştır.
1600'lü yıllara gelindiğinde bu özel birliğin kıyafetlerinde değişime gidildi. Miğfer yerine kaypak giymeye başlayan delilerin bazıları tilki postundan özel kıyafetler de giyiyordu. Osmanlı Ordusu için savaşmayı İslam dinine hizmet sayan delilerin ortak özelliği ölüm karşısında kayıtsız olmalarıdır. Ölüm korkusu duymayan delilerin sloganı ''Kaderde ne varsa o gelir başa'' idi.
Azapların en önemli özelliklerinden biri hafif silahlar kullanmalarıdır. Hem iri hem de hızlı olan deliler, Osmanlı Ordusunun en güçlü birliklerinin başında geliyordu. Genelde silah ve pala kullanan askerler, daha hızlı hareket etmek adına bacak zırhı giymezdi. Bununla birlikte ''cebe'' adı verilen ve diğer askerlerin her savaşın öncesi giydikleri çok parçalı zırhları da giymedikleri rivayet edilir.
Yeniçeri ocağından bile eski olan deliler ocağına girmek zordu. Hem atik hem de güçlü olan deliler, özel ve zorlu eğitimlerden geçiyordu. Vergi ödemeyen Azapların maaşları ise ailelerine ödenirdi. Donanmada da görev alan deliler, İstanbul'un fethedilmesinde de görev aldılar. 19. yüzyıla gelindiğinde kılıçların yerini tüfekler aldı ve Deliler Ocağının dağıtılmasına karar verildi.