Güncelleme Tarihi:
Kalbin normalden daha hızlı bir şekilde atmasını önleyerek kalbin tekrar normal kalp ritmine dönmesini sağlayan sağlık cihazına defibrilatör adı verilir.
Defibrilatör Cihazı Nedir ve Ne İşe Yarar?
Defibrilatör, aletinin bir diğer ismi ise, kalp elektroşok aletidir. Kalpte görülen fibrilasyon adı verilen kalp ritmi, eğer kalbin kulakçık kısmını (atrium) etkiliyorsa, kalbin çalışma düzeni de bozulur. Defibrilatör, fibrilasyona giren bir kalbin normal ritmini geri kazanabilmesi için kalbe kısa bir süreliğine yüksek değerde akım veren bir cihazdır.
Fibrilasyon halinde, kalbin karıncık tarafını (ventrikül) etkiliyorsa, kalp etkili bir şekilde kasılarak vücuda kan pompalamak yerine titreşim yaparak çalışır. Dolaşımı durduğu için bu tabloda yaşam sürmesi mümkün değildir. Bu durumda 5-10 dakika içinde defibrilatör aleti ile kalbe elektroşok verilir. Bu sayede ventriküler fibrilasyon düzeltilmeye çalışılır.
Defibrilatör Neden ve Nasıl Kullanılır?
Defibrilatör, hayatı tehlikeye atabilecek kadar ciddi ventriküler (kalp karıncıklarındaki) fibrilasyonda (V-fib), kardiyak (kalple ilgili) ritim bozukluklarında ve kalp atımı alınamayan ventriküler taşikardi (V-tach) durumunda da sıkça kullanılır. Bu durumlar ise, kalp durmasının önlenebilmesi için kullanılır. Kalp durduktan sonra defibrilatör işe yaramaz. Bu sırada sadece CPR (Kardiyopulmoner Resüsitasyon, ilaçlar ya da "yapay solunum") işe yarar. Filmlerde görülen düz çizgi, her zaman kalp durmasına işaret eder. Dolayısıyla defibrilatör bu durumlarda hemen hemen hiç kullanılmaz.
Defibrilatörler, yaklaşık olarak 3000 voltluk bir potansiyel fark uygular. Bu verilen elektrik potansiyeli 1 saniyenin 1000'de birinden daha kısa bir süre için uygulanır. Buna rağmen bu süre içinde geçen akım, 100 Wattlık bir ampulü sadece 23 saniye kadar yakabilir. Bu tür bir uygulamada, neredeyse hiçbir zaman hastayı yay gibi gererek, göğsünü havaya fırlatır gibi hoplatmaz. Ama pedallar yerleştirilmesi gereken noktalara yerleştirilirse, kaslar verilen bu şoktan çok az etkilenir. Bu nedenle de çok kasılmazlar. Kaslar kasılmadığı zaman, göğüs yukarı doğru fırlayamaz. Sadece kötü ya da isabetsiz yerleştirildiği zaman ve bazı başka özel durumlarda kaslar şiddetle uyarılır. Bu zamanlarda bile, hastalarda sadece sert bir titreme görülür. Bu durumda hasta yay şeklini almaz ve göğüs yukarı doğru fırlamaz.
Bir diğer hata ise, bu şokun amacı ile ilgilidir. Verilen elektrik şoku, kalbi ani bir şekilde asistole (kalp durması içine) sokar. Ama beyin ve kalbin kendi sinir ağı, şok işe yararsa tekrar elektrik atımlarını ürettiği için, bu anlık kalp durmasının ardından kalp tekrar eski ritminde, normal şekilde çalışır hale gelir. Yani şokun bilinen en temel amacı, kalbi normal ritmine sokmak değil, kalbi anlık bir şekilde durdurmaktır. Kalbi normal ritmine ise, sokan, zaten kalbin kendi elektriksel atım mekanizmasının kendisidir.
Defibrilatör Kullanım Amacı
Özel bir elektrik cihazı aracılığı ile kalbe doğru akım verilerek kalp kasındaki düzensiz titreşimleri gidererek kalbin normal bir şekilde çalışmasını sağlamaya için yapılan yaşam kurtaran bir işlemdir. Ventriküler fibrilasyon ismi verilen, kalp kaslarındaki oluşan ölümcül kaotik elektriksel aktiviteye karşı bifazik 150–360 joule ile tek deşarj ya da monofazik 360 joule doğru yeniden canlandırma teknikleri ile sonucunda yüksek oranda sonuç verebilir. Bu sayede pek çok insan yaşama geri döndürülüyor. Filmlere de sıkça konu olan bu uygulama, tıpta sıkça kullanılıyor.