Güncelleme Tarihi:
Darülkurra adı verilen yapılar Kur'an eğitimi veren yerler olarak tanımlanmaktadır. Bu müesseselere Darülkur'an ya da Darülhuffaz adı verilmektedir.
Darülkurra, mekan, yer, ev gibi anlamları olan ''dar'' ile okuyan anlamına gelen ''kari'' kelimesinin bir araya gelmesi ile oluşan bir kavram olmaktadır. Bu mekanlarda Kur'an-ı Kerim'in tamamı ya da bir bölümü ezberletilmekte ve talim ettirilmektedir. Bu kurumların varlığı Ortaçağa dayanmaktadır. Ortaçağda İslam ülkelerinde yapılan bu yapılar sayesinde Kur'an- ı Kerim öğretimi gerçekleşmektedir. Bu yapıların tek bir tane kubbesi ve iki göz revağı bulunmaktadır. Darülkurra hafızların Kur'an eğitimi yaptıkları bir yer olmaktadır. Burada öğrenciler Kur'an ezberlemenin yanı sıra Arapça ve Tilavet dersleri de görmektedir.
Ne Zaman Kuruldu?
Darülkurranın asıl amacı Kur'an-ı Kerimi en güzel bir şekilde okumak olmaktadır. Bu yapılar, hafızların yetiştirildiği ve Kur'an-ı Kerimin ezberlendiği yerler olarak varlıklarını sürdürmüşlerdir. Mimari özellikleri ile de dikkat çeken Darülkurralar Kur'an- ı Kerim'i okuma yöntemlerini öğrencilere aktarıldığı medreselerden biri olmaktadır. Darükurralar Ortaçağda ortaya çıkmış ve Kur'an öğretimi üzerine eğitim veren bir medrese olarak faaliyetlerini sürdürmüştür. Bu yapılar, Osmanlı devletinin kuruluş yıllarından başlayarak yıkılışına kadar yapımı devam etmiş bir medrese olarak hizmet vermektedir.
Darülkurraların kendine has bir mimari üslubu bulunmaktadır. Kendine özgü olan bu mimari anlayışıyla döneminde yapılmış olan tüm eserler için örnek teşkil etmektedir. Bu yapılar sayesinde pek çok insan Kur'an-ı Kerim öğrenmiş ve ezberlemiştir. Darülkurralarda yetişen kişilerin güzel okuma yapmaları sonucunda imam ve müezzin olarak yetişmeleri de mümkün olmaktadır.
Osmanlı devleti zamanında ilk Darüülkurranın Yıldırım Beyazıt tarafından kurulduğu ve 1389 ile 1402 yılları arasında inşa ettirildiği ifade edilmektedir.
Darülkurra Osmanlı Döneminde Nerede Kuruldu?
Evliya Çelebi Osmanlı devletinde oldukça fazla darülkurranın varlığından bahsetmektedir. Osmanlı devleti Kur'an eğitiminin yapıldığı bu medreselere darülkurra adını vermiştir. Osmanlı devleti zamanında yapılmış olan bu yapılar zamanla yıpranarak yıkılmışlardır. Anadolu Beyliğinden Rumeli Beyliğine tayin edilen Cafer Paşa'nın yapmış olduğu darülkurra günümüzde evlerin arasına sıkışmış ayakta kalmak için direnmektedir. Mimar Sinan’ın yaptığı dârülkurralardan olan İstanbul Süleymaniye, Hüsrev Kethüdâ, Sokullu Mehmed Paşa, Atik Vâlide dârülkurrâları ve Dâvud Ağa’nın yapmış olduğu Edirne Selimiye Dârülkurrâsı günümüze kadar gelebilmiştir. Dârülkurrâların birçoğu hakkında tarihî kaynakların yanında seyahatnâmeler ve vakfiyelerden de faydalanılmaktadır. Darülkurraların türbe şeklinde olanları da bulunmaktadır. Türbe şeklindeki darülkurralarda da amaç Kur'an-ı Kerimi iyi öğrenmek olmaktadır.