Güncelleme Tarihi:
İslamiyet'in ilk yaygınlaştığı dönemlerde açıktan ibadet etmek çok zordu. Bu nedenle ibadet etmek isteyen Müslümanların Dar-ül Erkam evi gibi sığındıkları mekanlar vardı.
Darül Erkam Mekke’de Müslüman kişilerin henüz açıktan ibadet yapamadıkları zamanlarda kurulmuştur. Müslümanların toplanıp sığındıkları ve burada ibadet ederek Allah'a rahat rahat dua edebildikleri evin adıdır. Bu evin sahibi ise Erkam bin. Ebu’l Erkam'dır. Ev sahibinin adına hitaben Darül Erkam evi denilmektedir.
Ne Zaman ve Nerede Kuruldu?
Darü'l Erkam evi Hz. Peygamber ile ilk Müslümanların toplanıp bir araya geldikleri yerdir. O dönemde Mekke müşrikleri, Darü'l-Nedve adı verilen yerde toplanarak Müslümanların aleyhine kararlar alıyorlardı. Bu nedenle Hz. Peygamber ve akabinde Müslümanlar rahat bir şekilde toplanarak bir araya gelemiyorlardı. Bunun üzerine Hz. Peygamber bu zorluğu aşmak adına Risaletin 5. yılında yani Miladi 615 yılında aldığı bir karar ile ilk Müslümanlardan olan Erkam bin Ebil-Erkam'ın evini ibadet için kullanmak ister.
Müslümanların gizli buluşma yeri olarak karar verilen bu ev giriş-çıkışlar için oldukça elverişli bir yerdir. Bununla birlikte etraftan gelen ve gidenlerin kolaylıkla kontrol edilebileceği emin bir konumda yer almaktaydı. Darül Erkam sayesinde Müslümanlar daha rahat bir şekilde toplanarak bir araya geliyorlardı. Böylelikle ibadet ediyor ve İslam’ın ve imanın talimini daha sağlıklı bir şekilde yapıyorlardı. Bununla birlikte müşriklerin baskı, zülum ve eziyetlerine karşı tedbirler alabiliyorlardı. Ayrıca Darül Erkam'ın Müslümanların ilk medresesi ve ilk parlamentosu olma özelliğini taşımaktadır. Burada her türlü kararın alındığı ilk karargah yeri olan bu ev İslam tarihinde Darü'l- Erkam olarak geçmektedir.
Darül Erkam Ne İçin Kullanıldı?
Darül Erkam evi İlk Müslümanlardan olan Erkam bin Ebû’l- Erkam el- Mahzûmiye aittir. Diğer bir ifadeyle Darü’l Erkam, Hz Peygamber (sav) ile birlikte ilk Müslümanların toplanarak buluştuğu ve bir araya geldikleri bir evdir. Mekkeli müşriklerin o dönemdeki zulüm ve baskıları nedeniyle Hz Peygamber (sav) bu evi ibadet yeri olarak tespit etti. Mescid-i Haram içinde bulunan ve Sala tepesinin eteklerinde yer alan bu ev ibadet ikametgâhı olarak seçildi. Burada bir taraftan Ashab-ı ikrâm’a dinî bilgiler öğretilmekteydi. Diğer bir yandan ise İlâhî gerçeği arayan diğer kişilerin İslâm’ı seçmesi için yol gösterilmekte ve İslam'a davet edilmekteydi. Peygamber Efendimizin (sav) bu evdeki faaliyetlerinin neticesinde birçok kimse Müslüman olmayı seçmiştir. Hazret-i Ömer, nübüvvetin 6. yılında Müslüman oluncaya dek bu ev İslâm’ın öğretilmesinde büyük hizmetler icra etmiştir.