Güncelleme Tarihi:
Edebiyatımızda ilk hikaye örnekleri ise, Tanzimat Dönemi’nde verildi. Serveti Fünun döneminde ise, hikaye teknik olarak daha da güçlendi.
Cumhuriyet Dönemi Hikaye Özellikleri Nelerdir?
Cumhuriyetin ilan edildiği 1923 yılı ile birlikte “Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı” dönemi de başlamış oldu. Bu dönemde pek çok türde olduğu gibi hikayede de teknik olarak önemli bir ilerleme kat edildi. Bu dönem edebiyatında ise, yıllara göre hikaye geleneğinde belirgin değişimler gözlemlendi. Bu yıllarda ise, roman yazarları aynı zamanda hikaye türünde de önemli eserler verildi. Cumhuriyet Dönemi’nde hikaye türü “1923-1940” ve “1940-1960” yılları olmak üzere iki farklı zaman altında incelenir. Bu dönemde hikayenin başlıca özellikleri ise,
Bu dönemde eser veren sanatçılar gözleme dayalı gerçekçiliği hikayelerine yansıttı.
Sanat akımı olarak da realizm ön plana çıkmıştır.
Hikaye bağımsız bir edebi tür haline geldi.
Olay hikayeleri daha çok olsa da durum hikayesi örnekleri de veriliyordu.
Hikaye türünde verilen önemli eserlerde toplumsal sorunların dile getirildiği bir anlayışla sanat toplum içindir bakış açısı eserlere iyice yerleşti.
Toplumsal işleve uygun olacak şekilde eserlerde sade bir dil kullanıldı.
Toplumsal ve psikoloji temalı eserler verildi.
Bu dönemde hikayelerde ele alınan konuların çeşitliliği önemli ölçüde arttı.
Daha çok gözleme dayanan ve gerçekçi hikayeler anlatılmaya başlandı.
Bu dönemde Anadolu’ya ve Anadolu halkının yaşamına önemli ölçüde ağırlık verildi.
Cumhuriyet dönemi romanlarında ve hikayelerinde “Toplumcu gerçekçi, bireyin iç dünyasına ağırlık veren anlayış, milli ve dini duyarlılık” etkili oldu.
Birinci ve İkinci Dünya Savaşları sonunda toplumsal sorunlar ve Anadolu halkının durumu gibi önemli konuların üzerinde duruldu.
Dini ve milli konular, Doğu Batı çatışması, toplumsal sorunlar, milli mücadele, ahlaki bozukluklar, işçi sorunları, köylü, kasabalı sorunları gibi konular bu dönemde çok sık işleniyor.
Toplumsal konuların yanında bireysel konulara da bu dönemde hikayelerde ağırlık verilmeye başlandı.
Toplumdaki aksakların ve sorunların giderilmesi amaçlandı.
Bu dönemde hikayenin bir tür olarak gelişimi açısından önemli bir değişim yaşandı.
Cumhuriyet Dönemi Hikaye Yazarları ve Hikaye Örnekleri
Halide Edip Adıvar, Yakup Kadri Karaosmanoğlu ve hikayeye daha çok önem veren Reşat Nuri Güntekin gibi isimler bu türde önemli eserler verdi. Bu yazarlarla birlikte Sadri Ertem, Kenan Hulusi Koray, Sait Faik Abasıyanık ve Sabahattin Ali gibi alanında çok önemli isimler de bu dönemde hikaye türünde başarılı örnekler verdi.
1930-1940 yılları arasında sanatın toplum üzerindeki etkisi olduğunu savunan yazarlar, gözleme dayalı ve gerçekçi öyküler yazarlar. Sait Faik öyküde giriş, gelişme ve sonuç bölümlerini kaldırdı. 1940’lı yıllarda Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra Anadolu’nun durumu, İkinci Dünya Savaşı sonra ise toplumdaki ahlak çöküntüsü ağırlık kazanır ve toplumsal konular daha çok çeşitlendi.
1950’li yıllarda işçi, memur, köylü, kasabalı ve şehirlerin kenar mahallelerinde bulunan insanların sorunları bu eserlerde anlatılır. Birey merkezli psikolojik ve anı türünde öyküler yazılıyordu. 1960’lı yıllarda yazar sayısı artarak ve buna bağlı olarak konular çeşitlendi. Aynı zamanda köylü, işçi, kasabalı ve şehirlerin kenar mahallelerinde bulunan insanların sorunları ve cinsellik de öykü konusu içine girer. 27 Mayıs ve 12 Mart’ı hazırlayan olaylar hikayelerde sıkça işlenir. Varoluşçuluk akımı öyküyü de önemli ölçüde etkiler. Öykü, bağımsız bir yazı türü olarak da kabul edilir.