Güncelleme Tarihi:
“Daha Adil Bir Dünya İçin Küresel Barışın Tesisi” temasıyla Şişli'de bulunan bir otelde gerçekleşen Uluslararası Model İslam İşbirliği Teşkilatı Liderler Zirvesi gerçekleşti. Beyoğlu Eğitim ve Kültür Vakfı, Beyoğlu Anadolu İmam Hatip Lisesi ve İslam İşbirliği Gençlik Formu (ICYF) işbirliği çerçevesinde 'sü düzenlenen zirveyle öğrencilerin, dünyanın ve İslam coğrafyasının sorunlarına dair farkındalığını, duyarlılığını arttırmak ve bu çerçevede çözüm önerisi sunmalarını sağlamak hedeflendi. Zirveye ilk gününde Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Kültür Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran, Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Dr. Nazif Yılmaz ve İslam İşbirliği Teşkilatı Gençlik Formu Başkanı Taha Ayhan ile 56 ülkeden 224 delege ve öğrenciler de katıldı. Zirvede konuşan Kalın, adalet olmadan Kudüs ve Mescid-i Aksa'da sürdürülebilir bir barışın gerçekleşmeyeceğini vurguladı.
“SAVAŞ HİÇBİR ZAMAN ÇÖZÜM GETİRMEZ”
Bu dünya düzeninin adaletsizlik yaydığını söyleyen İbrahim Kalın, "Gelecekte genç olmayacaksınız ve bizim gibi olgun olacaksınız. Geleceği inşa edecekler. Modern bilim, teknoloji, sanal gerçeklik, iliştirilmiş gerçeklik, sosyal medya ve bütün ara bağlantılarla gelecek zaten burada. Sizin burada gelmeniz ve elinizdeki konuları tartışacak olmanız bir kanıtı bu etkinin. Küresel düzeyde politika yaratılmasına etki ediyorsunuz. Fikirlerinizi dinlemek istiyoruz. Siz de burada fikir alışverişinde bulunuyorsunuz. Bu dünya düzeni bir adalet yaratmıyor. Adaletsizlik, güvensizlik ve yoksulluk yayılıyor. Kaos hüküm sürüyor. Güvensizlik, belirsizlik ve ümitsizlik doğudan batıya, güneyden kuzeye herkesi etkiliyor. Bu dünya sistemi genel olarak başarısız oldu. Bu düzen de artık standartları karşılamıyor. Adalet, dürüstlük, eşitlik, insanlık ve insani değerlerini karşılamıyor. Yeni bir düzen gerekiyor. Bunu nasıl yapacağımız asıl soru. Barış, adalet, akıl ve mantıkla ve kararlılıkla yapılması gerekiyor. Savaş hiçbir zaman çözüm getirmez. Kuzeyimizdeki savaş da mevcut dünya düzeninin hastalığını gösteriyor. Bu düzen Soğuk Savaş'ın sonunda ortaya çıktı. Hiçbir zaman adalet, eşitlik ve doğruluk getirmedi. Filistin sorununu ele alacak olursanız, adalet olmadan Kudüs ve Mescid-i Aksa'da sürdürülebilir barış gerçekleşmez. Adalete dayanmayan barış hiçbir zaman pratik ve uygulanabilir olmayacaktır çünkü ana unsurlar eksik olacaktır. Başka bir çatışmadan bahsedecek olursak Afrika'da, Güney Amerika'da veya Ukrayna'da adalet olmaksızın sürdürülebilir bir barış olamaz. Her şeyi kendi yerine yerleştirmek için bir anlayış ve bilinç olmak zorunda. Biz insanlar olarak bu doğal düzende nereye aitiz? Bunu hatırlamamız lazım. Adalet de en ulvi terimlerden birisidir. Adalet, sadece sosyal ve politik bir kavram değildir. Derin metafizik, dini, kozmolojik kökler ve temellere sahiptir. Allah'ın isimlerinden birisi de ADİL dir. İnsanlar da adil olmalı. Dünya, adalete bağlı olarak yaratılmıştır, bundan dolayı insanın eylemleri de adalete dayalı olmalı. Bizim yolculuğumuzun amacı nedir? Bu kavram olmadan doğayla hiçbir zaman barış yapamayız. En ileri ve teknolojik cihazlar elimizde olabilir ama doğa ile barışı sağlayamayız" diye konuştu.