Güncelleme Tarihi:
COVID-19’UN DÜNYADA ÇOCUKLARA ETKİSİ
Hastalık Kontrol Merkezi (CDC)’nin verilerine göre Amerika Birleşik Devletleri’nde 5 ila 11 yaşları arasında yaklaşık 28 milyon çocuktan 2 milyonu COVID-19’a yakalandı. Ekim 2021 ortası itibariyle, COVID-19 nedeniyle 5-11 yaş arasındaki 8 bin 300’den fazla çocukta hastaneye yatış ve 100 ölüm gözlendi. Ayrıca CDC, COVID-19’u 5 ila 11 yaş arası çocuklarda ilk 10 ölüm nedeninden biri olarak kabul ediliyor.Çocukların COVID-19 ile enfekte olma olasılığının yetişkinler kadar olduğu, bu hastalığın çocukların hastaneye yatırılmasına, komplikasyonlara ve ölüme yol açabileceği unutulmamalı. Çocukların COVID-19’un yayılmasında kaynak olabileceği akılda tutulmalı. COVID-19 ile enfekte olan çocuklarda, kalp, akciğerler, böbrekler, beyin, cilt, gözler veya mide-bağırsak organlarının inflamasyonu ile giden multisistem inflamatuar sendrom (MIS-C) gibi ciddi komplikasyonlar gelişebilir. Pandemi başladığından beri, 5 ila 11 yaş arası çocuklarda 2300’den fazla MIS-C vakası rapor edilmiştir. Altta yatan tıbbi sorunları olan çocuklar, altta yatan tıbbi durumları olmayan çocuklara kıyasla ciddi hastalık riski altındadır.
ÇOCUKLARI COVID-19’DAN KORUMA YOLLARI
• Kalabalıklardan, havalandırması yetersiz alanlardan kaçınılmalıdır ve aile dışındaki insanlarla güvenli bir fiziksel mesafe bırakılmalı.
• Kapalı, halka açık yerlerde maske kullanılmalı.
• Okullarda tüm öğrenciler, öğretmenler, personelin maske takması tavsiye ediliyor.
• Çocuklara su ve sabunla en az 20 saniye el yıkama eğitimi verilmeli, sabun ve su yoksa yüzde 60 veya üzeri alkol bazlı el dezenfektanı kullanımı öğretilmeli.
• Normal ev temizlik malzemeleri veya mendiller kullanılarak ev ve okullar temizlenmeli.
• Peluş oyuncaklar, mümkün olan en sıcak suda yıkanmalı ve tamamen kurutulmalı.
ÇOCUKLAR AŞILANMALI MI?
• CDC, 5 yaş ve üzeri çocuklara belirli COVID-19 aşılarını öneriyor.
• Ülkemizde 12 yaş ve üzeri için aşı sağlık bakanlığı tarafından ücretsiz karşılanıyor.
• Kendinize ve çocuklarınıza COVID-19’a karşı aşı yaptırarak tüm ailenizi korumaya ve COVID-19’un toplumda yayılmasını yavaşlatmaya yardımcı olabilirsiniz.
PANDEMİNİN PSİKOLOJİK ETKİLERİ NELER OLDU?
Travma kavramını, kontrolümüz dışında, olağan deneyimlerimizin ötesinde olan ve kendi hayatımızın veya başkalarının hayatlarının tehlikede olabileceğini hissetmemize neden olan durumlar olarak nitelendirebiliriz. Bu bağlamda, COVID-19 pandemisi, bir travma nedeni olabilir. Bu dönemde, çocuklar televizyonda korkutucu haberlere tanık oldu, aile bireylerinin hastalanması, hatta ölümüyle yüz yüze kaldı. Bu da çocukların psikolojik yönden etkilenmesine neden oldu. Çocukların travmatik bir olaydan sonraki tepkileri arasında, belirli düşüncelerin veya görüntüleri zihninde yeniden canlandırılması, kabuslar görme, uykuya dalmada güçlük, üzüntü, umutsuzluk, öfke, endişe, odaklanma zorluğu, unutkanlık, sıklıkla irkilme, yalnız kalmaktan korkma veya içine kapanma sayılabilir. Bu semptomlar uzun sürerse bir çocuk veya ergen psikiyatristi veya psikoloğa başvurmak faydalı olacaktır.
TEKNOLOJİ KULLANIMI YAYGINLAŞTI
Çocuklarda teknoloji kullanımının yaygınlaşmasının çocuklar üzerinde olumlu ya da olumsuz etkileri oldu. Limone P ve arkadaşlarının, “Brain Sciences” Dergisi’nde yayımlanan makalesinde, pandemi sürecinde çocuklarda teknoloji kullanımının yüzde 15 arttığını ve akıllı telefon kullanımının yüzde61,7 olduğu bildiriliyor. Artan kullanım, uyku ve bilişsel yetenekleri tehlikeye atabilir ve depresyon, anksiyete, ve dikkat eksikliği/hiperaktif bozukluk gibi hastalıklar için risk oluşturabilir. Bununla birlikte dijital oyunlarının çocuklarda depresyon ve kaygıyı azalttığı ve yaratıcılığı, becerileri ve bilişi artırdığına dair veriler de bulunuyor Ebeveynlere düşen görev, bu zor pandemi zamanlarında çocuklarının ruh sağlığını ve davranışlarını izlenmesi ve teknoloji kullanımının kontrol altına alınıyor.
DÜNYA ÇAĞINDA İŞSİZLİK ARTTI
Çocuklar ve aileleri COVID-19 pandemisinden ekonomik olarak da etkilendi. Okul ve iş yerlerinin kapanması, evde kalma süreçlerinde işsizlik arttı, tüm dünyada maddi kayıplar yaşandı. Lambovska M ve arkadaşları, Çek Cumhuriyeti, Hollanda, Polonya, Slovenya, İtalya, Belçika gibi Avrupa ülkelerinde, 25 yaş altı kişilerde işsizlik oranının iki katına çıktığını bildirildi
AİLE İÇİ ŞİDDET YAYGINLAŞTI
COVID-19 pandemisi sırasında aile içi şiddet, özellikle kadına şiddet vakaları dünya çapında katlanarak arttı. “Globalization and Health” dergisinde yayımlanan Su Z ve arkadaşlarının bir makalesine göre, Avustralya’da sokağa çıkma yasağı sonrasında suç oranları yüzde40’ azalırken, aile içi şiddet vakaları yüzde 5 oranında arttı. Google Trends’ten elde edilen bilgilere göre aile içi şiddet mağdurlarının desteği için yapılan çevrimiçi aramalarda yüzde 75’lik bir artış gözlendi. Çin’in Hubei Eyaleti’ne ait polis raporları, kadınlara yönelik şiddet vakalarında üç kat artış kaydetti, İngiltere’de kadın ölümleri son on yıla nazaran iki kat arttı. Bu sonuçlar çocukların bu süreçteki maruziyetlerini açıkça ortaya koyuyorr.Sonuç olarak, COVID-19 pandemisi tüm insanlığı, özellikle de çocukları derinden etkiledi. Pandemi sorunun çözümü, sadece kendi çocuklarımızı değil, dünya çocuklarını da düşünerek hareket etmek, çocukların fiziksel, sosyal ve ekonomik ihtiyaçlarını karşılıyorr. Pandemi süreci gösterdi ki sadece kendi ülkemizi, kendi çocuğumuzu düşünmek, süreci yönetmede yetersiz kalıyor. Tüm dünya ülkelerinin gıdaya, sağlık hizmetlerine ve aşıya ulaşımını sağlamak bir insanlık borcudur.
PROF. DR. TUBA DAL KİMDİR?
Prof. Dr. Tuba Dal, İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. Uzmanlık eğitimini Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Tıbbi Mikrobiyoloji alanında tamamladı. Tıp alanında 100’den fazla yayını bulunmaktadır. “İstanbul Tıp Kitabevleri” tarafından yayınlanan Güncel Laboratuvar Tıbbı” adlı kitabın editörü olup COVID-19 ile ilgili bilimsel makaleleri ve kitap editörlükleri bulunuyor. Halen Dr Abdurrahman Yurtaslan Ankara Onkoloji Hastanesi Tıbbi Mikrobiyoloji Laboratuvarı eğitim ve idari sorumlusu olarak ve Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde öğretim üyesi olarak çalışıyor.