Güncelleme Tarihi:
Ölçme Seçme ve Yerleştirme Merkezi’nin (ÖSYM) 50’nci yılı etkinlikleri çerçevesinde, Milli Eğitim Bakanlığı ile birlikte düzenlediği “Uluslararası Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Sempozyumu” Ankara’da dün başladı. Sempozyumda Liselere Geçiş Sistemi (LGS) ile Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) gibi iki geniş katılımlı sınav başta olmak üzere pek çok sınavın ölçme değerlendirme sistemi konuşulacak. Üç gün sürecek etkinlikte, ölçme değerlendirme alanında dünyada yeni yaklaşım ve gelişmeler, yapay zeka tabanlı ölçme değerlendirmeyle ilgili uygulamalar ve yenilikler ele alınacak.
YÖS’Ü TÜM DÜNYADA GEÇERLİ HALE GETİRMEK İSTİYORUZ
Sempozyumun açılış konuşmasını yapan ÖSYM Başkanı Bayram Ali Ersoy, bu toplantıyı geleneksel hâle getirmek istediklerini söyledi. Ersoy, “Dijitalleşmeyi başarmış bir kurumuz. Hedefimiz tüm imkanları kullanarak e-sınav sistemini arttırmak. ÖSYM adil bir sınav sistemi gerçekleştiriyor. Bu sene 68 sınav yapacağız. TR-YÖS yani uluslararası öğrenci sınavını çok önemsiyoruz. Önümüzdeki yıllarda bu sınavı tüm dünyada geçerli olan bir sınav haline getirmek istiyoruz. YÖK’un aldığı karar gereği performans ölçen sınavlar da yaptık. Spor bilimlerine giriş sınavını standart hale getirdik. Öğrenciler üniversite üniversite gezmek zorunda kalmadı” dedi.
‘SINAVLARI KALDIRDIK’
“Bakanlık olarak son dönemde ölçme ve değerlendirme araştırmalarıyla ilgili yoğun bir çalışmanın içerisinde olduğumuzu ifade etmek isterim” diyen Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Ömer Faruk Yelkenci ise şunları söyledi:
“Bununla ilgili çalışmamız mevzuat çalışmalarıydı. Mevzuatla beraber özellikle sınıf içi ölçme kapsamında açık uçlu soruların kullanılması zorunluluğu ve önceliği getirildi. Bu mevzuatla öğrenci ve öğretmenlere geri bildirimlerin, analizlerin yapılması, İlkokullarda öğrenci gelişiminin izlenmesi maksadıyla sınavların kaldırılması ile oyun temelli değerlendirmeleri merkeze aldık. Ulusal ve uluslararası izleme araçlarının takibini yaptık. Uluslararası sınav izleme araçlarından da istifade ettik. Sınıf içi ölçme ve değerlendirme süreçleri içerisinde öğretmenlerin güçlendirilmesini hedef aldık.
BECERİ ÖRGÜSÜ TEMELLİ MÜFREDAT
Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ni beceri temelli bir program olarak tanımlıyoruz. Yeni müfredat bu yıl okul öncesi, 1, 5 ve 9’uncu sınıflarda uygulanmaya kondu. Bu yılla beraber, 4 yıl sonra YKS sistemindeki sınavlara girecek olan öğrencilerimiz, artık beceri örgüsü temelli bir müfredatla ÖSYM’nin, üniversitelerin kapısına gelecekler. Dolayısıyla bu noktada ÖSYM ile her alanda olduğu gibi bu alanda da güçlü işbirliği yapıyoruz. Yükseköğretime geçişte beceri örgüsü temelli bir müfredatı değerlendirebilecek bir sınav sistemi ortaya konması için çalışacağız.
DÖRT YIL YENİDEN ELE ALINMALI
Milli Eğitim Bakanlığı’nın politikalarını belirleyen bir çok unsur var. İleriye yönelik bir öngörüde bulunacak olursak beceri örgüsü temelli bir müfredat alan öğrenciyi bugünkü gibi çoktan seçmeli bir sınavla seçen yaklaşımın, kötürüm bir yaklaşım olacağı şüphesiz. Gerek ortaokuldan liseye, gerek liseden yükseköğretime geçişte öğrenciyi bütün boyutlarıyla değerlendirecek bir sistemi geliştirmek kaçınılmaz. Kademeler arası geçişte bir başka husus da mesleki teknik eğitimde niteliği artırmak. Doğrudan ilişkili olan bir başka husus ise 4+4+4 sisteminin son dört yılı. Bu son dört yılı da yeniden ele almamız gerektiği aşikar. Bu noktada çalıştaylarda ve panellerde bu konular gündeme gelirse detaylı bir şekilde tartışılırsa Milli Eğitim Bakanlığına büyük bir katkınız olacağını politika geliştirmede özellikle ifade etmek isterim.”