Güncelleme Tarihi:
1- DOĞRU YERLERLE İŞE BAŞLAYIN
İlk işiniz, çocukların da ilgisini çekebilecek bir müze bulmak olmalı. Bu biraz zor. Ancak renkli tabloların ağırlıkta olduğu ya da içerisinde çocuk figürlerinin bulunduğu sergiler ilk etapta iyi bir başlangıç olabilir. Modern sanat sergilerindeki farklı çalışmalar da çocukların ilgisini çekebilir. Yine de kuşkusuz en etkileyici sergiler, interaktif olanlar. Video, 3 boyutlu hologram gibi görsel şölenlerin sunulduğu sergiler çocuklara müzeleri sevdirmek için biçilmiş kaftan. Bilim merkezlerini de tercih edebilirsiniz. Bu merkezlerin başında İzmir Uzay Kampı geliyor. Simülasyon, atölyeler ve gösterimlerle bu kamp müzelerin kapısından geçmek istemeyen çocuklar için bile dikkat çekici içerikler sunuyor. Oyuncak müzeleri, askeri tarih müzeleri gibi içerisinde çocuklarınızın ilgisini cezbedecek materyaller bulunduran sergilerle de işe başlayabilirsiniz.
2- HER ŞEYDEN BAHSETMEYİN
Çocuklara her şeyi anlatmayın. Onların anlayabileceği kısa ve dikkat çekici bilgiler verin. Soru sormalarını sağlayın. Eserin yapıldığı tarih ya da sahibi, çocuklar için pek bir anlam ifade etmeyebilir. Unutmayın, çocuklarınız için 14. yüzyıl net olmayabilir. Eser hakkında bilgi vermenin farklı yollarını arayın. Örneğin “Bak, şu resimdeki sarı, sence senin boya kaleminle mi çizilmiş” ya da bir heykel başındaysanız, “Bunun burnu senden büyük mü” gibi ilgi çekici sorular sorun. Farkında olmadan o eserle ilgilenmeye başlayacaklar. Böyle küçük yöntemlerle onlarda yavaş yavaş bir estetik bilinç de oluşturabilirsiniz.
3- KÜÇÜK OYUNLAR OYNAYIN
Bazı müzeler çok büyük. Bir yarışma alanına çevirebilirsiniz. Örneğin bir resim sergisine gittiniz. Buradaki en ünlü tablonun bir çıktısını alın veçocuğunuza müze içinde bulmasını söyleyin. Bu şekilde hedef tabloyu ararken, diğerlerine de göz atmış olacak. Hedef tabloları serginin en önemli parçalarından belirlerseniz, çocuğunuzu, o farkında bile olmadan küçük yaşlardan itibaren bu eserlerle haşır neşir hale getirebilirsiniz. Tabloyu bulduktan sonra çok uzatmadan ‘dikkat çekici’ önemli bilgileri paylaşın. Bir sonrakine geçin. Bu oyun sadece galerilerde değil, birçok yerde işe yarar.
4- ERKEN AYRILIN
Çocuklar müzeye alışkın değilse ilk etapta bu aktivite yorucu olacak. Tüm salonları gezmek, bütün eserleri görmek zorunda değilsiniz. Çocukların gerçekten sıkıldığı anları iyi belirleyin. Zamanı geldiğinde onları çok yormadan ayrılın.
5- MÜZELERDEKI PROGRAMLARA KATILMALARINI SAĞLAYIN
Müzeler, artık sadece tek bir işleve yaramıyor. Birçok atölye, konferans ve gösterime ev sahipliği yapıyor. Müzelerin çocuklar için düzenlediği resim, fotoğraf, heykel gibi atölyeler eğlenceli ortamlar sunuyor. Çocuklarınıza müzelerin ‘sıkıcı’ bir yer olmadığını göstermek için en güzel yöntemlerden biri onlara “Sen de yap” demek. Yaratmanın tadını alan çocuklar, izlemekten de keyif alır.
6- ARKADAŞLARINI DA ÇAĞIRIN
Baş başa gezmenin yanı sıra çocuğunuzun yakın arkadaşlarını da çağırabilirsiniz. Bu sayede hem sıkılma ihtimalini düşürürsünüz, hem de onun yeni arkadaşlar edinmesini sağlayabilirsiniz.
Çocuklar için nerede, ne var?
İstanbul Modern Sanatlar Müzesi’nde her yaştan çocuğa yönelik program düzenleniyor. Çocuklar resimden heykele, videodan performansa, tasarımdan mimarlığa uzanan farklı sanat deneyimleri kazanıyor. Şu an ‘Geçmiş ve Gelecek’ sergisine paralel olarak 4-6 yaş grubuna yönelik düzenlenen ‘Şekillerin Peşinde’. Müzenin Eğitim ve Sosyal Projeler Müdürü Neslihan Varol, şöyle anlatıyor:
Farklı yaş gruplarının bilişsel ve fiziksel gelişimleri, velilerin, öğretmenlerin ve elbette çocukların müze deneyiminden beklentileri dikkate alınarak yapılandırılıyor. Atölye ve sergi gezisi düzenleyen müze uzmanları, en az iki yıl deneyimi olan profesyonellerden oluşuyor. Çocuklara keşfetmeye, soru-cevap yöntemine, problem çözmeye ve daha birçok etkin öğrenme yöntemine dayalı görsel, işitsel hatta dokunsal deneyimler sunabiliyoruz. Etkinliklerimizi bilmecelerle, bulmacalarla, dramayla dolu oyunlarla sunuyoruz. Böylece çocuklar müzede nitelikli ve eğlenceli bir gün geçiriyor. Eğitim programları 4-6, 7-10, 11-12, 13-15 yaş grubu çocuklar ile 16 ve üzeri yaş grubu gençler için. Ayrıca 3-5 ve 6-10 yaş grubundan çocukların aileleriyle katılabilecekleri etkinlikler de var.
Sakıp Sabancı Müzesi anaokulu, ilkokul, ortaokul ve lise öğrencileri için hafta sonu ve hafta içi atölyeler düzenliyor. Kitap süslemeden resme, kaligrafiden tipografi sanatlarına kadar uzmanlar eşliğinde birçok atölye yapılıyor. Şu an ‘Reunion’ sergisi kapsamında çocuklar, çağdaş sanata dair sorulara yanıt arıyor. Ayrıca, hafta sonları 7-8-9 yaş ve üstü çocuklar için düzenlenen ‘Resim Okulu’nda, çocuklara sanat görüşü ve müze sevgisi kazandırılıyor. Müzenin Eğitim Danışmanı ve Pedagog Sibel Şengül programlarla ilgili şu bilgileri veriyor:
Sergi konusu belirlendikten sonra, araştırmalar ve okumalar yapılarak, çocukların karşılaşacakları sanat yapıtı, tanışacakları sanatçı, anlatılan hikâye, önce eğitimciler tarafından özümsenir. Daha sonra her yaş grubu için ayrı eğitim senaryosu planlanır. Görsel, işitsel, dokunsal materyaller tasarlanır. “Çocuklar ne yaparsa, bunlar pekişir” sorusundan yola çıkarak atölye hazırlanır. Tüm çalışmaları, pedagog liderliğinde, sanat eğitimcileri, çocuk gelişim uzmanları, sanat tarihçileri ve sanatçılardan oluşan bir ekiple uyguluyoruz. Eğitici, öğretici olan ve çocukta değişim yaratan, onlarla kurduğumuz ilişki. En önemli prensibimiz ‘çocuklara bir şey öğretmek değil birlikte öğrenmek; onları eğlendirmek değil, onlarla eğlenmek.
Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi birçok yaş grubu için farklı sanat dallarını kapsayan çocuk atölyeleri düzenliyor. En yeni etkinlikse kil atölyesi. Kahve Molası koleksiyon sergisini gezdikten sonra kil atölyesinde çocuklar temel seramik yöntemlerini öğreniyor. Kilin yoğrulmasından, şekillendirilmesine ve boyamaya kadar uygulanacak çalışmada kendi seramik fincanlarını oluşturuyorlar. Müzenin Eğitim Bilimleri Sorumlusu Eda Göknar anlatıyor: Yaş gruplarına uygun olarak hazırlanan programlarda interaktif ve dinamik yöntemler kullanarak atölyenin hem eğlenceli hem de eğitici geçmesine özen gösteriyoruz. Programlar, müzeyi çocukların sosyal hayatının bir parçası kılmayı amaçlıyor. Yaratıcı drama yöntemlerini kullanarak çocukların rol yapma, doğaçlama ve oyun ile müzeyi yaşayan bir mekân olarak deneyimlemelerini sağlayan, müze bilinçlerini ve estetik becerilerini geliştiren çalışmalar da yapılıyor. Müzede çocuklar duyularıyla öğreniyor.