Güncelleme Tarihi:
Çocuklarımızı aşı ile önlenebilir hastalıklardan koruyabilmek için, Sağlık Bakanlığı bebek ve çocukluk dönemi aşı takviminde bulunan Hepatit A, Hepatit B, difteri, boğmaca, tetanoz, kızamık, kızamıkçık, kabakulak, suçiçeği, çocuk felci, menenjit ve tüberküloz hastalığına karşı aşı uygulamaları ücretsiz yapılıyor. Okul çağına gelen çocukların, okula başlamadan önce genel bir muayeneden geçirilmesi ve varsa eksik aşılarının tamamlanması gerekiyor. Çocukluk çağı aşılama takvimine, okul aşıları ile devam ediliyor. Bu çocuklarımıza difteri, tetanoz, kızamık, kızamıkçık, kabakulak, çocuk felci gibi hastalıklara karşı hatırlatıcı doz aşı uygulaması yapılarak, antikor seviyesinin devamı sağlanıyor. Anne ve babaların, çocuklarına okul çağında uygulanan aşıları yaptırmaları konusunda hassasiyet göstermeleri son derece önemli.
Koruyucu tedavi için aşılama yapılıyor
Bulaşıcı hastalıkların bir kısmı, henüz belirtileri ortaya çıkmadan bulaştırıcılığı başladığı için kolay yayılım gösteriyor. Bazı bulaşıcı hastalıklarda iyileşme döneminde veya kronik taşıyıcılık durumunda, bulaştırıcılık söz konusu olabilir. Okullarda yarım veya tam gün bir arada bulunan çocukların özellikle solunum yoluyla bulaşan hastalıklar olmak üzere, dışkı-el-ağız ve dermal yolla bulaşan hastalıklar ile karşılaşma olasılığı mevcut. Bulaşıcı hastalıklardan korunmada kişisel hijyen kurallarına uyulması başta olmak üzere etkeninin tipine ve bulaşma yoluna göre hastalığa karşı alınan genel önlemlerin yanı sıra koruyucu tedavi veya aşılama gibi kişisel ve toplumsal korumaya yönelik uygulamalar da yapılıyor.
ÇOCUKLARA TEMEL HİJYEN KURALLARI ÖĞRETİLMELİ
Çocuklar henüz okulla tanışmadan, evde anne ve babalar tarafından temel kişisel hijyen kuralları öğretilmeli, öğretmenler anaokulu, kreş ve ilköğretim okullarında çocukların hijyen konusundaki bilgilerini arttırmalı, üst sınıflarda okuyan öğrencilerde hijyen konusunda farkındalık oluşturulmalı.
Öğrencilere dışkı-el-ağız yoluyla bulaşan hastalıklardan korunmaları için beslenme saatinden önce ve sonra, tuvaletten sonra sabunla en az 15-20 saniye süreyle el yıkamanın en temel korunma önlemi olduğu anlatılmalı. Solunum yolu ile bulaşan bir hastalık tanısı konan bir öğrencinin hapşırırken veya öksürürken ağzını ve burnunu kağıt mendille kapatması, kullandığı kağıt mendilleri çöp kutusuna atması gerektiği söylenmeli. Hastalıktan korunmak için hasta kişilere yakın temastan kaçınılmalı. Kirli ellerle göz, ağız ve buruna dokunulması, ellerin sık sık yıkanması gerektiği anlatılmalı.
OKUL İDARECİLERİNE DE GÖREV DÜŞÜYOR
Hastalıklardan korunmak için yeterli ve dengeli beslenme ile sağlıklı su ve gıdaya erişim de oldukça önemli. Okul idareleri, yemekhane ve kantinlerinde gıda hijyenine ve ortam sanitasyonuna azami dikkat göstermeli, gıda ile temas eden çalışanların portör muayenelerinin yaptırılmasını sağlamalı, öğrencilerin okul içinde sağlıklı su ve gıdaya erişimi ile ilgili her türlü tedbirleri almalı. Açıkta satılan veya son tüketim tarihi geçmiş ürünler satın alınmamalı, yerel yönetimlerce okul çevresinde yapılacak denetimler ile açıkta gıda satışına izin verilmemeli. Okul lavabo ve tuvaletlerinin temizliğine azami özen gösterilmeli, her lavaboda mutlaka sıvı sabun bulundurulmalı. Okul idaresince başta sınıflar olmak üzere kapalı alanların ve koridorların ders aralarında ve eğitim bittikten sonra havalandırılması sağlanmalı. Okul sıraları, kapı kolları, elektrik düğmeleri ve trabzanlar gibi öğrencilerin doğrudan temas ettiği yüzeylerin sık temizlenmeli.
AİLELER ERKEN TESPİT VE TEDAVİ SAĞLAMALI
Çocukları bulaşıcı hastalıklardan korumak için anne ve babalara büyük rol düşüyor. Hastalık belirti ve bulguları ortaya çıktığında mutlaka hekime müracaat edilmeli, erken dönemde tedavisine başlanmalı. Bulaşıcı hastalık tanısı konulduğunda tanı koyan hekim tarafından, aileye hastalık ve korunma yolları hakkında detaylı bilgi verilmeli. Aile bu bilgiyi aile hekiminden de talep edebilir. Hastalığın, çocuğun çevresindekilere yayılımını engellemek için bulaşıcı olduğu dönem boyunca tedavisinin yanında istirahati ve gerekirse izolasyonu sağlanmalı. Aileler, öğretmen ve okul yönetimi, çocukların hastalığı hakkında bilgilendirmeli. Öğretmenler sınıflarında benzer hastalık tablosu gösteren çocuk tespit ettiklerinde okul idaresini derhal haberdar etmeli. Toplum Sağlığı Merkezleri bulaşıcı hastalık salgın şüphesi olduğu durumlarda öğrencinin bulunduğu okulda ve çevresinde inceleme araştırma, korunma ve kontrol tedbirlerine dönük uygulamalar başlatacaktır. Okullarda bulaşıcı hastalıkların erken tespiti ve zamanında korunma ve kontrol tedbirlerinin alınmasına yönelik, Sağlık Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı arasında yapılan protokol çerçevesinde, e-nabız sistemi üzerinden okullarda bulaşıcı hastalık salgın erken uyarı sistemi yakın zamanda uygulamaya girecektir.