Çocuklar ve biz: Nasıl daha iyi olabiliriz?

Güncelleme Tarihi:

Çocuklar ve biz: Nasıl daha iyi olabiliriz
Oluşturulma Tarihi: Ocak 14, 2021 11:59

Mart 2020 tarihi ve sonrasında yaşadıklarımız, bizler ve çocuklarımız için uzun ve zorlu bir yol oldu, olmaya da devam ediyor. Her bir yaşantımız bu yolda bir mihenk taşı. ‘Hayat eve sığar’dan sonra yaz geldi. Kimimiz eve sığmaya devam ettik. Kimimiz bu sıkıntılı zamanlarda bir mola olsun diyerek kaçak tatiller yaptık. Eylül ayı derken okulların açılıp açılmama belirsizlikleriyle birlikte artık 2020’ye veda ettik. Takvimdeki yıl değişikliğinin diğer adı kâbus olan 2020’den sonra bir umut rüyası olma potansiyeli taşıyan 2021 ile kucaklaştık.

Haberin Devamı

Çabuktan anlatsam da yaşadığımız sürecin kısa veya uzun bir anlatımı yok. Bu dönemde en çok konuşulan konularımız sağlık, eğitim, ekonomi oldu. Bu ağır buhran döneminde virüse yakalanmamak kadar, normalden ve rutinden uzaklaşmanın yarattığı belirsizliğin doğurduğu kaygıyla baş edebilmek ve psikolojik sağlığımızı korumak da önemlydi. Birçoğumuz yetişkin olmanın sorumluluğunu daha fazla hissettik omuzlarımızda. Kendimize “Yaşadığım şey gerçekte ne?” diye sorarken, çocuklarımıza ve öğrencilerimize dönüp “Korkma, maske bizi virüslerden koruyacak”, “Çocuklar geçen gün verdiğim ödevi EBA’dan çalışabildiniz mi?” gibi şeyler söyleyerek anormalin içinde normal olmaya çalıştık. Bunu, çocuklarımızın ve öğrencilerimizin yaşananlardan en az düzeyde etkilenmesini sağlamak için yaptık. İyi de yaptık. Buna devam etmeliyiz. Yaşadığımız kaygı ve korkuları görmezden gelelim demiyorum. Sadece bu duygularımızın farkında olarak ve bu duyguları kabul ederek ama ardından da onların bizim gözlerimizde aradığı güveni onlara vererek.

Haberin Devamı

BAŞA ÇIKMA YOLLARINI ÇOCUKLARLA BİRLİKTE KEŞFETMEMİZ GEREKİYOR
Sistemin işimizi hiç de kolaylaştırmadığını söylemem gerekiyor. Yumurtalar tek sepette ve teker teker düşmeye devam ediyor. Okulların aldığı veya sistemsel kararlar sürekli değişiyor. Bizim evde yaşanıyor. Her pazartesi yeni bir haftalık program geliyor. Defalarca değişen Zoom şifreleri. Çocukların telefonlarında iki saat içinde 2 bin adet WhatsApp mesajı “Hoca derse girdi mi?”, “Hoca Zoom’da mı, EBA’da mı?”. Okullar açıldı haftada iki gün okula gidildi. Sınav yapıldı. Açıklama geldi yeni yılda da uzaktan eğitime devam… Belirsizlikleri en aza indirelim derken, belirsizlik kendi elimizle had safhaya çıktı. Tüm bunlar bizlerin kontrol edebileceği şeyler değil. Bu nedenle bu kaotik durumla başa çıkma yollarını çocuklarımızla birlikte keşfetmemiz gerekiyor. Biz ne kadar rahat olabilirsek, rahat olmasak da rahat davranabilirsek çocuklarımızın endişeli sorularına gerçekçi fakat şefkatli cevaplar verebiliriz. “Maskeni tak, okuluna git”, veya “Okullar kapandı artık evdeyiz” gibi gerçeğin tokadını yüzlerine vurmak değil. “Boş ver, evde ne güzel eğleniyoruz zaten” de değil. “Yeni bir açıklama yapıldı. Okullar kapandı. Sen ne düşünüyorsun ne hissediyorsun bu konuda?”, “Neleri özleyeceksin?”, “Neler sana tuhaf geliyor?” sorularını birbirimize sorarak durum değerlendirmesi yapmak ve duygularımızı öğrenmek bize ve çocuklarımıza iyi gelecektir.

Haberin Devamı

ZOR ZAMANLARDA ATILAN KÜÇÜK ADIMLAR BÜYÜK ETKİLERE YOL AÇAR
Boyumuzu aşmayan çarşaf gibi denizde hepimiz rahatça yüzeriz. Ama dalgalı denizde? Ebeveynlik veya öğretmenlikte dalgalara karşı attığımız her kulaç bizi daha güçlü kılmakla birlikte her kulacın etkisi de daha büyük olur. İşler yolunda giderken gösterdiğimiz çabanın etkisi fazlaca yokken, zor zamanlarda attığımız en küçük adım büyük etkilere yol açar. Küçük bir gülümseme, bir espri, “Nasılsın, biraz bahsedelim mi neler oldu bugün?”, “Bu biraz zor çocuklar, bir dersimizi daha bu konuya ayıralım” “Bir daha deneyelim” demek, “Ben bu ödevimi/etkinliği yapamadım” diyen bir çocuğa sorumluklarını hatırlatmak yerine “Anlıyorum…, bana anlatır mısın seni ne engelledi? Ben sana nasıl yardımcı olabilirim” demek, normal şartlarda da etkisi olan yaklaşımdır fakat şu zamanlarda değeri ve çocuklar üzerindeki olumlu etkisi çok daha fazla olacaktır. Bir çoğumuz eğitimi düşünüyoruz. Çocuklarımızın geleceğini. Çocuklarımız ne kaybediyor, nasıl telafi edecekler, geri de mi kalıyor diyerek endişeleniyoruz. Fakat bu günler geçip gittiğinde geriye kalan ilişkilerimizin sağlamlılığı olacak. Bugünlerde birbirimizi ne kadar sarıp sarmaladığımız, güven noktasının eksilere düştüğü dış dünyaya karşı her birimizin iç dünyasını ne kadar beslediğimiz hatırlanacak. Eğitimin içeriği bir şekilde tekrarlarla, öğretmen-öğrenci arasındaki karşılıklı çabayla, ebeveyn-öğretmen işbirliğiyle kazandırılacak çocuklara. Gerideysek herkes geride… İleriye de birlikte yol alacağız.

Haberin Devamı

ÇOCUKLARLA İYİ OLMAK İÇİN YAPILABİLECEKLER:
- Çocuklarla sohbet ortamı ve ortak zamanlar yaratalım. Bunu yaparken oyun ve sanat etkinliklerinden faydalanabiliriz. Bir yandan resmimizi yaparken bir yandan ortaya bir soru atabiliriz. İki taraf da sohbet havasında değilse sadece elimizi oyalayarak yaptığımıza odaklanabiliriz. Zorlama sohbetten kaçının.

- Genel sorular sormak yerine spesifik sorular sormak sohbeti başlatır ve devam ettirir: “Olanlarla ilgili ne düşünüyorsun?” yerine “Geçen gün bana okulda en çok özlediğin şeyin, bahçede oynamak olduğunu söylemiştin. Başka neler var mesela özlediğin?”

- Sohbet sizin soru sorduğunuz, çocukların cevap verdiği bir şekilde ilerlememeli. Kendi yaşantınızdan örnekleri, yaşantılarınızın ortak duygulara yol açtığını göstermek ve duygudaşlık (empati) kurmak için bir fırsat olarak kullanabilirsiniz: “Benim bir arkadaşım vardı iş yerinde, onunla da telefonda konuşuyoruz. Ben onu görmeyi özlüyorum.”

Haberin Devamı

- Ev ortamında fazla vakit geçirmek, bireysel ihtiyaçların göz ardı edilmesine yol açabilir. Ortak zaman kadar bireysel zaman ve ihtiyaçların karşılanması da önemli. Çocuğunuzla gün planlaması yaparak karşılıklı bir anlaşmaya varabilirsiniz.

- Çocukların evde ‘boş zaman’ geçirmeleri önemli. Beynin ve bedenin dinlenmeye ihtiyacı var.

- Onların uzaktan eğitim sürecinde ekran zamanlarında geçirdikleri artışla birlikte daha fazla hareketsiz kaldıkları da bir gerçek. Mümkün olduğunca doğa yürüyüşleri veya evde egzersiz yapmak için zaman ayırın. Dans etmek de hem eğlenceli hem hareketli.

- Hareket etmek sadece kaba motor becerileri (koşma, zıplama, sekme) için değil, ince motor becerileri için de gerekli. Küçük yaş çocuklara bazı kişisel bakım ve ev işleri verilerek bu yapılabilir. Maşa, mandal kullanma, yemek servisi yapma, ipe boncuk dizme, ayakkabı bağlama, hamur yoğurma, sürahiden bardağa su dökme gibi işler onların öz yeterlilik kazanmalarını da (kendim yapabilirim) sağlar. Büyük çocuklar için örgü örme, tahta işleri, kil ve seramik çalışmaları önerebilirim.

Haberin Devamı

- Bol bol kitap okuyun. Hayal gücünü destekleme, sözcük dağarcığı genişletme ve doğru cümle yapılarını öğrenme, kavram öğrenme gibi birçok alana hizmet eder. Ortak güzel anılar oluşturmak için birebir.

- Böyle zamanlarda çocukların kendilerini güvende hissetmeleri çok önemlidir. Sıcak bir ev ortamı onların tüm korku ve kaygılarını yenmelerini sağlar. Çok zor olabilir ama eşler arası münakaşaları askıya almak iyi bir fikir…

DOÇ. DR. MİNE GÖL-GÜVEN KİMDİR?
Mine Göl-Güven, 1997 İstanbul Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık mezunu. Yüksek lisansını Syracuse Üniversitesi Çocuk ve Aile Araştırmaları Bölümünden 2001 yılında aldı. Pennsylvania Eyalet Üniversitesi Eğitim Programları ve Öğretimi Bölümünde doktorasını tamamladı.   2006 yılında Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Temel Eğitim Bölümünde öğretim üyesi olarak çalışmaya başladı. Mine Göl-Güven, okul ve program değerlendirmeleri, hizmet öncesi ve hizmet içi öğretmen eğitiminde uzmanlaştı. Yetişkinlere çocuklarla olan ilişkilerinde olumlu tutum ve davranışlar kazandırma, gelişime uygun çevre oluşturma, eğitim programları ve malzemeleri geliştirme gibi konularda araştırmalar yapıyor ve sivil toplum kuruluşlarıyla uygulamalı çalışmalar yürütüyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!