Güncelleme Tarihi:
Avcı, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamaları çerçevesinde aralarında şehit ve gazi çocuklarının da bulunduğu bir grup öğrenci ve öğretmeni Bakanlık toplantı salonunda kabul etti.
Bakan Avcı, öğrenci ve öğretmenlere, "Hoşgeldiniz, Milli Hakimiyet ve Çocuk Bayramı veya Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramınız kutlu olsun" diyerek başladı.
"23 Nisan'larda siz bekliyorsunuz ki Milli Eğitim Bakanı da koltuğundan kalksın, onun koltuğuna biz oturalım. Öyle yağma yok" diyerek şaka yapan Avcı, şöyle devam etti:
"Bu koltuklardan kalkmanın ne kadar zor olduğunu karikatüristler çok güzel çiziyorlar. Ama bu bir gelenek. Çocukları buraya sırayla alalım. Eğer bir arkadaşımızı buraya oturtursak diğer arkadaşlarımız mahsun olurlar. En iyisi bu işi sırayla yapalım. Zaten gerçek hayatta da sırayla oluyor."
Daha sonra öğrencileri yanına davet eden Avcı, öğrencilerden koltuklarını da getirmelerini istedi.
Avcı, yanındaki koltuğa ilk oturttuğu Mehmet Memişoğlulları İlkokulu öğrencisi Selin Kaya'ya "Koltuğunu da getir. Benim koltuğum sağlam" sözleriyle espri yaptı.
Kaya, ilk defa çocuklara bayram armağan eden Mustafa Kemal Atatürk ve Bakan Avcı'ya teşekkür ederek, "Bugünün çocukları olarak ülkemiz, milletimiz ve tüm dünya çocukları için tüm gücümüzle çalışacağımıza tüm arkadaşlarım adına söz veriyor, hepinizin Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı kutluyorum" diye konuştu.
Bakan Avcı da Kaya'yı tebrik ettiğini belirterek, "Bu kadar kısa ve öz konuşmayı biz siyasetçiler doğrusu beceremiyoruz. Mikrofonu kaptık mı uzun uzun konuşuyoruz. Ama sen bize şimdi hem kısa hem de özlü dolu dolu konuşmanın nasıl yapılacağının bir örneğini de vermiş oldun" dedi.
Daha sonra Haymana'dan gelen Altıpınar İlkokulu öğrencisi Zeynep Kurt, Bakan Avcı'nın yanına gelerek kendini tanıttı. Şiir okumayı çok sevdiğini anlatan Kurt, Bakan Avcı'nın bir şiir okumasını istemesi üzerine "Tasarruf" isimli şiiri okudu.
Hayme Hatun İlkokulu öğrencisi Cem Nur Sacak da konuşmasında Bakan Avcı'yı gördüğüne çok memnun olduğunu söylemesi üzerine Bakan Avcı da Sacak'ı görmekten memnuniyet duyduğunu dile getirdi.
Bakan Avcı, bir basın mensubunun Güneşevler İlkokulu öğrencisi Berra Kıral'a yönelttiği "Eğitim sisteminde neleri değiştirmek istersin?" sorusu karşısında "Bu çok zor" diyerek müdahale etti. Öğrenci Kıral da "Bakan olarak ilk icraatın ne olurdu? Ne yapmak istersin. Okuluna bir şey yaptırmak ister misin?" şeklinde değiştirilen soruya karşılık, "Okulumun bazı ihtiyaçları var, onları yaptırmak isterim" diye konuştu. Bakan Avcı da öğrencinin bu sözlerine karşılık, "Biz de elimizden geleni yapıyoruz değil mi zaten?" dedi.
Sistem iyi ama anlatamıyoruz
Bakan Avcı, daha sonra yanına gelen Gölbaşı Şehit Bülent Göçer Ortaokulu öğrencisi Ramazan Balcı'dan kendinden önceki öğrenciye sorulan soruyu yanıtlamasını istedi. Balcı da liselere geçişte kullanılan merkezi ortak sınav sistemi hakkında kafasının karışık olduğunu ve daha çok bilgilendirilmeye ihtiyaç duyduğunu ifade etti. Bakan Avcı, Balcı'nın "Benim bile öğrenci olarak kafam karışık. Puan sistemi gibi konularda daha çok bilgilendirme yapılması gerekiyor. Yoksa sitem iyi" sözleri üzerine, "Daha çok halkla ilişkiler ve tanıtım yapmamız gerekiyor. Sistem iyi ama anlatamıyoruz" diye konuştu.
Önceki sınavda öğrencinin daha çok stres yaptığını, 5 sınava birden hazırlandığını anlatan Balcı, "Ancak burada teker teker hazırlanma şansı var ve sınavlar arasındaki 40'ar dakikalık sürede öğrenciyi rahatlatma amaçlı çok iyi oldu" dedi.
Cemil Yıldırım Ortaokulu öğrencisi Süveybe Cinkara da okullarda pek çok eksiklikler bulunduğunu belirterek, okulda bir deney yapmak yerine kitaptan okuduklarını anlattı. Buluşlardan hoşlandığını, bilimle uğraştığını dile getiren Cinkara, bunun büyük bir zevk olduğunu ve herkesin tatmasını istediğini söyledi. Cinkara, yeni sınav sisteminin de kafaları karıştırdığını belirterek, bunun iyileştirilmesi için bir proje hazırlayacağını belirtti.
Hilal Yiğit isimli öğrenci de Bakan Avcı'nın "En çok hangi dersi seviyorsun?" sorusuna fen bilgisi yanıtını verdi. Yiğit, Avcı'nın fen dersinin okullarında iyi işlenip işlenmediğini, eksiklerinin bulunup bulunmadığını sorması üzerine, bazen deney yaparken materyallerinin bulunmadığını, laboratuvarlarının bulunmadığını anlattı. Avcı da bütçeden en büyük payın bu tür eksikliklerin tamamlanması için milli eğitime ayrıldığını söyledi.
Engelli öğrencisine yürüme öğreten öğretmene teşekkür
Avcı, heyetteki öğretmenler nezdinde tüm öğretmenlere teşekkür ederek, bayramlarını kutladı. Avcı, heyette bulunan ve kendi davetlisi olarak Adıyaman'dan Ankara'ya gelen Mehmet Uğur Ayhan'ı yanına davet etti.
Avcı, öğretmen Ayhan'dan bedensel engelli öğrencisine okuma yazma ve yürümeyi nasıl öğrettiğini anlatmasını istedi.
Bakan Avcı'nın yanına oturan Ayhan'ın, 8 yaşındaki doğuştan engelli Filiz Arık ile yaşadıkları olayı anlatırken boğazının kuruması üzerine Bakan Avcı, Ayhan'a su ikram etti.
Ayhan, Filiz'le tanıştığında hiçbir uzvunu hareket ettiremediğini ve bu yüzden okula gidemediğini, kendisinin yaptırdığı egzersizler sonrası Filiz'in tutunarak 3,5 metre yürüyebildiğini anlattı.
Ayhan'ın yaşananları anlatırken duygulandığı gözlendi. Bunun üzerine Bakan Avcı, "İnşallah önümüzdeki Bayram da Filiz'le beraber sizi burada ağırlarız. Onu da misafir ederiz inşallah" dedi.
Ayhan'a teşekkür eden Avcı, bir Kars türküsünde "muhabbet olsa olan, ah nece olmaz olmaz" denildiğini, nice olmaz şeylerin muhabbet, sevgi olunca olacağını belirtti.
Öğretmen Ayhan'ın anlattığı olayın aynı zamanda sahip olunan sağlığın, elleri ve ayakları kullanabilmenin, başkasının yardımına ihtiyaç duymadan pek çok hareketi yapabilmenin büyük bir nimet olduğunu gösterdiğini dile getiren Avcı, öğrencilerden sınıflarında bu durumda olan arkadaşlarıyla muhabbetle, sevgiyle dayanışma ilişkisi kurmalarını istedi.
Daha sonra Bakan Avcı, öğrencilere satranç dağıttı ve sergide olan kitaplardan istediklerini seçmelerini istedi.
Bakan Avcı'ya çocuklar ve öğretmenler adına çiçek veren ve teşekkür eden öğretmen Mualla Şepitçi, maddi ve manevi olarak Avcı'nın arkasında olduklarını ve kendileriyle gurur duyduklarını ve güvendiklerini söyledi.