Güncelleme Tarihi:
Bu sporla tanışan çocuk her spor dalında olduğu gibi kötü alışkanlıklardan uzak kalır. Satranç aynı zamanda planlı hareket etmenin önemini ve gerekliliğini kavratıyor. Doğru ve çabuk düşünebilmeye yardımcı oluyor, olaylara doğru yorumlarla yaklaşabilme yeteneklerini geliştiriyor. Kişiliği ve karakteri olumlu yönde etkiliyor ve geliştiriyor. “Kendine güven” duygusu aşılıyor ve geliştiriyor. İnsanın kendi güç ve yeteneklerini daha iyi tanıyarak, bireysel güç ve yetenekleri açığa çıkarmaya ve bireysel doğru kararlar alabilmeye yardımcı oluyor. Dikkatini tek konu üzerinde yoğunlaştırabilme alışkanlığı kazandırıyor. Bilimselliği ön plana alarak araştırmalar yapmaya yönlendiriyor.
Kaybetmeyi kabullenmeyi öğretiyor
Akademik anlamda da birçok yararı olduğunu söyleyebiliriz. Derslerin daha iyi anlaşılıp kavramasına yardımcı oluyor. Konulara karşı şüpheci yaklaşımı benimsetiyor, ezberci zihniyetten arındırıyor. İnsanları düşünen, araştıran, yargılayan varlıklar haline getiriyor ve yaratıcılıklarında özgür bırakan bir ortam hazırlıyor. Başarıya sistemli ve disiplinli bir çalışmayla varılabileceğini gösteriyor. Mücadeleci bir ruh yapısına sahip olmanın gerekliliğini benimsetiyor. Başarısızlıklar karşısında yılmamayı, başarı için daha da çok çalışmanın gerekli olduğunu öğretiyor. Başarılardan büyük hazlar duyarak daha da başarılı olmaya yönlendiriyor. Yepyeni hedefler göstererek bunlar doğrultusunda motivasyon sağlıyor. Kurallara uymayı, dostça oynamayı, kaybetmeyi kabullenmeyi, kazananı kutlamayı öğretiyor. Yakın dostluklar kurup sosyal yaşamın zenginleşmesine de yardımcı oluyor.
Bu kazanımlar Milli Eğitim’in de temel amaçları arasında yer alıyor. Bu kadar pozitif etkisi olan bir alanın kesinlikle bir ‘eğitim aracı’ olduğunu söyleyebiliriz. Yeryüzünde başka hiçbir araç, bu kadar olumlu davranışların hepsini birden bireylere kazandıramaz! Öyleyse, çocuklarımızın olabildiğince küçük yaştan başlayarak, kişilik gelişiminde satrancın pozitif etkilerinden yararlanmaları amaçlanarak; olumlu davranışlar sergilemelerini sağlamaya çalışılmalı ve bu amaç bir ‘görev’ olarak benimsenmeli.
Rekabet, mücadele, heyecan ve ortak dil barındırıyor
Satranç sosyal bir etkinliktir. Diğer bireylerle etkileşim ve iletişim gerektirir. Oyun, rekabet, çekişme ortamlarında bireyleri tanıma, değişik davranışlarla tanışma, dostluk ve arkadaşlık kurma yoğun ve gerçekçi yüzüyle yaşanıyor. Aile içinde de toplumsal yaşamda da olsa bilişim ve iletişim çağında iletişim kopukluğu önemli bir sorun olarak çıkıyor karşımıza. Ortak etkinlikler bu kopukluğa direnme bakımından önemli. Satranç, fiziksel güç gerektirmediği için aile ortamında değişik yaşta insanların birlikte spor yapabileceği bir ortam sunuyor. Rekabet, mücadele, heyecan ve ortak dil barındırıyor.
Türkiye Satranç Federasyonu (TFS) olarak analitik düşünen, stratejik bakış açısına sahip, çalışkan, vizyoner, başarılı, özgüveni yüksek, Türkiye’nin geleceğine imza atacak nesiller oluşturulmasına aracılık etme hedefiyle çocuklarımızı satranç sporu ile tanıştıracak birçok özel projeyi hayata geçiriyoruz. Satrancı Türkiye’nin en sevilen sporu haline getirmek istiyoruz. Bu ülkeden dünyaca ünlü satranç ustaları, satranç sporcuları çıkarmayı hedefliyoruz. Bu amaçla toplumun her kesiminden ve her yaştan insanımıza dokunmaya çalışıyoruz.
Satranç sporunu 81 ile 919 ilçeye ve 500’ün üzerinde köye ulaştırmak için TSF olarak 2016 yılında birçok proje ve etkinlik gerçekleştirdik. Kocaeli’de başlayan, Ordu, Burdur, Söke, Bozkurt ve Merzifon’da devam eden “Doğru Hamlede Buluşalım” projesi ile yüz binlerce ilkokul birinci sınıf öğrencisi satranç sporu ile tanıştı. “Satrançla Büyüyorum - Satrancın Ana Sınıflarında Yaygınlaştırılması” projesi ile 14 ilde faaliyet gösteren anasınıflarına, Spor Toto Teşkilat Başkanlığı ve Başbakanlık Tanıtma Fonu’nun desteği ile 10 bin adet satranç takımı dağıtıldı.
3 milyona yakın çocuk satrançla tanıştı
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na bağlı “Sevgi Evleri”nde bulunan çocukların hayatlarına dokunmak için satranç sınıfları açtık. Ana sponsorumuz Türkiye İş Bankası ile yürüttüğümüz ve 81 ilimizin tamamında açılan “Türkiye İş Bankası Satranç Sınıfları Projesi” ile satranç sınıflarının sayısı 18 bine ulaştı, 3 milyona yakın çocuğumuz satranç sporuyla tanıştı. Satranç sporunu anasınıflarından itibaren çocuklarımızla tanıştıracak yeni faaliyetler için Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ile de işbirliği yapıyoruz. Kaçkar Dağlarından Konya Ovası’na, Toroslardan Ilgaz’a kadar Türkiye’nin 81 ilinde 919 ilçesinde gerçekleştirdiğimiz ‘Sokakta Satranç Var’ etkinliğimize katılımı arttırarak, Satranç Parkları’nın Yaygınlaştırılması projemizde satranç parklarının sayısını çoğaltarak düzenlemeye devam edeceğiz.
Ocak ayında, geçen yıl temellerini attığımız T.C. Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü işbirliğiyle ve Türkiye İş Bankası’nın sponsorluğunda başlatılan “Yeni Hayata Bir Hamle” Projesi kapsamındaki ilk satranç sınıfını Ankara’da açtık. Sincan’da Ankara Çocuk Eğitim Merkezi’nde ilk adamı atılan “Yeni Hayata Bir Hamle Projesi” ile satranç sporu ile tanıştırılan Ceza İnfaz Kurumlarında bulunan hükümlü/tutuklu çocuklara, hayatlarında yeni bakış açısı oluşturabilmeleri ve kötü alışkanlıklardan korunmaları için fırsat sunmayı amaçlıyoruz.
Federasyon olarak çocuklarımızın, satrancın aydınlık dünyasında büyümelerini, satranç ve zekâ arasındaki büyük yol arkadaşlığını keşfederek geleceklerini inşa etmelerini istiyoruz ve bunu mümkün kılacak her proje ve faaliyeti ülkemiz genelinde hayata geçirmeye devam edeceğiz.