Güncelleme Tarihi:
Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Engin Deniz öğrencilerin okula dönüş sürecinde yapılabilecekleri şöyle sıraladı:
* Öğrenciler çok uzun süre okullardan uzak kaldılar. Bu süreçte hastalıklar ve kayıplar yaşayanlar oldu. Dolayısıyla okulda psiko-sosyal destek verilmesinde yarar var. Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik bölümü ve öğretmenlerin uyum sürecine özel mesai harcaması gerekiyor.
* İlkokul öğrencileri başta olmak üzere okula gidecek tüm öğrencilerin güvende olduğunu hissetmeleri gerekiyor. Öncelikli olarak doğru bilgilendirmeyle kaygılar aza indirilebilir. Kaygının azalması için okulun güvenli bir yer olduğunu bilmeleri gerekiyor.
KAYGILARINI AZALTIN
* Veliler aktif olmalı. Çocukları okula hazırlayacak asıl güç onlar. Öğrenciye eğitim gördüğü kademeye göre bilgilendirme yapılması ve çocuğun farkındalığının geliştirilmesi gerekiyor. Çocuk bu süreçte kaygı verici tutumlardan uzak kalmalı.
* Okuldan uzak kalınan bu dönemde motivasyon kaybı ve öğrenme kaybı olmuş olabilir. Yapılan araştırma işin psikolojik boyutunun öğrenme kaybından daha önemli olduğunu gösteriyor. Dolayısıyla öğrencinin öncelikli olarak uyumuna ve psikolojik durumuna dikkat etmek gerekiyor. Bu açıdan aileler çocuklarına okula gitmenin önemini anlatmalı.
3. SINIFTA BİLE KAYGI OLABİLİR
* Okul kapısından daha hiç geçmemiş ya da okulu çok az tanımış ikinci ya da üçüncü sınıf öğrencilerinde de birinci sınıflar gibi ailesinden ayrılma kaygısı olabilir. Çocuk okula yalnız gitme konusunda zorlanmamalı. Bunun için de ailenin çocukla beraber okula gitmesi, ona güven vermesi, zamanında okuldan alması yani okula uyum sürecinde ailenin de katkıda bulunması gerekiyor.
OKUL İYİ GELECEK
Hacettepe Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Öğretim Üyesi Doç. Dr. Arif Özer:
“Dünya olarak büyük bir sorunla uğraşıyoruz. Çocuklar her şeyin farkında ancak toplumda bir duyarsızlaşma oluştu. Diğer taraftan uzun süredir evde kaldıklarından dolayı okul açıldığında onlar için değişiklik olacak. Bizim toplumumuz da zaten değişime kolay uyan bir yapıda. Biyolojik saatlerimiz bozuldu, işlerimizi gece halleder hale geldik. En büyük sorun burada çıkabilir. Ama ben inanıyorum okula başlamak herkese iyi gelecek.
EKRAN BAĞIMLILIĞI
Bu süreçte okulların uzaktan ya da yüz yüze eğitim vermesi fark etmiyor ancak ailelerin çocuklarının doğru internet kullanıcısı olması için çalışması gerekiyor. Bilgi devamlı yenileniyor, şartlar ne olursa olsun buna ayak uydurmak gerekiyor. Örneğin ekran bağımlılığı adı altında tüm toplumu rahatsızmış gibi gösteren bakış açılarını doğru bulmuyorum. Çocuğun evde olduğu dönemde bunu yapması gerekiyordu ancak okul açıldığında bu durum azalacak. Odak başka noktalara kayacak.”
YALNIZLIĞA KARŞI DAHA ÇOK UYKU
Dijital çağa doğan nesil olarak tanımlanan ve günümüzün yetişen iş gücünü temsil eden Z kuşağının yaşamı pandemi ile beraber değişti. Bu dönemin kuşkusuz en büyük özelliği ekran başında geçirdikleri sürenin uzaması oldu. Araştırmalar, ekran başında kendini daha yalnız hisseden Z kuşağının önemli bir bölümünün bu yalnızlık duygusu ile daha fazla uyuyarak baş etmeye çalıştığını ortaya koyuyor.