Güncelleme Tarihi:
Yaz aylarında köy gibi yerlere gidin kalabalıktan uzak durun, deniz kenarı orman, kırlık küçük yerleri tercih edin oralarda çocuk ve gençlerle doğa içinde rahat hareket edin, doğayı izleyin ve kaygıdan uzak kalmalarını sağlayın diyerek nedenlerini anlattım ve eğitimciler ile aileleri de eylül ekim kasım aylarında güç durumda bırakmamak için önerilerde bulundum. Ayrıca eğitimcilere eylül ekimde alacakları önlemleri anlattım.. Şimdi ikinci aşamaya geldik.
ÇOCUK OKULDA 7 DUYUSUNU KULLANIR
Kaygı dolu sınırlı yaşam, online eğitim, sınırlı hareket etme, sosyal ve duygusal zenginliğin azalma ihtimalinin çok olduğu döneme girdik. Bu dönemde de bu yaş grubu için halen birçok yapacaklarımız var. Hava soğuyor bu nedenle ev dışında yapacağımız hareketler kısıtlandı. İzlediğimiz çocuk, genç ve yaşlıların hareket edebilme olanaklarını, özellikle basınç duyusunu ihmal etmemek gerekiyor. Nedir basınç duyusu? Bedenin zıplama, kuvvetli el sıkma, halk oyunları veya basket oynar gibi karmaşık koordineli hareketlere ihtiyacı oluyor. Ama bu süreçte bu tür imkanlar sınırlı. Durgunlaşma, öğrenme güçlükleri, sosyal ilişki bozukluklarının nedenlerinden sadece biri ama en önemlilerinden biri bu. Çocuk okula giderse hareket eder, öğretmen ve arkadaşlarıyla sosyal ilişki kurar, konuşur, anlamadığı merak ettiğini sorar yedi duyusunu kullanır… Ama evde online eğitimle sadece görme ve işitme duyuları çalışır. Diğer duyular ne olacak? Diğer duyular, sosyal ve de duygusal iletişim desteklenmez ise ailelerin korkulu rüyası atipik otizm sanılan davranışlar, dürtüsel davranışlar, aşırı hareket isteği, öfke, çeşitli öğrenme güçlükler veya tersi yavaş hareketlilik gibi olaylar hele kış aylarından itibaren daha da fazla izlenecek. Benzer durumlar unutkanlık veya yorgunluğu olan 70 yaş üstü kişilerde de artacaktır. Önlem yağışlar artmadan hava daha fazla soğumadan dışarıda kalabalık olmayan ortamlarda vakit geçirmek, mümkünse birlikte tempolu koşmak, belki kahkaha atarak eğlenmek, karşılıklı endişe vermeyen soru cevap oyunları üretmek (ezber oyunlar değil) televizyon ve tabletlerle vakit geçirmeyi eğitim dışında çok azaltmak.
Tablet oyunlarının bazılarının risklerini artık herkes öğrendi sanıyorum. Ayrıca göz bozukluğu, dokunma eksikliği, aile içi iletişim bozukluğu, el parmakları, bilekler, sırt ağrıları ve eklem bozuklukları da artıyor. Online eğitimle iki duyunun (göme-işitme) dışında kalan diğer duyuların çalışması, aile içi iletişimin arttırılması, zıplama-dans etme (kültürünüze uygun halk oyunları) gibi faaliyetler bir gereksinim. Aksamalar veya sorunların kış aylarında artmaması için beynin ve bedenin diğer yapılarının bu gereksinimlerini mutlaka karşılamanız gerekiyor. Görev değil sevgiyle bu eylemlerin üretilmesi zor değil sadece neyin niçin yapılması gerektiğini bu kısa yazıda özet olarak nedenleriyle anlattım. Unutmayın bedeni yöneten beyindir. Beyin ise dışarıdan aldığı uyaranlara göre çözüm üretir.
BÜLENT MADİ KİMDİR?
1976’da İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi’nden mezun oldu, 1980’de aynı üniversiteden ‘nöroloji uzmanlığı’nı aldı. 1982-2002 yılları arasında kurucularından olduğu Türkiye Spastik Çocuklar Vakfı’na bağlı rehabilitasyon merkezlerinde nöroloji uzmanı olarak görev yaptı, aynı kurumda 2009-2012’de Araştırmalar ve Rehabilitasyon Direktörlüğü’nde bulundu. 10 binin üzerinde gelişimsel sorunu olan çocuğun tanılanması, eğitim ve rehabilitasyonunun programlanmasıyla ilgilendi. 1989-2002 yılları arasında Amerikan Hastanesi’nde nöroloji uzmanı olarak çalıştı. 1989-2011 arasında Marmara Üniversitesi Eğitim Fakültesi Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik, Okul Öncesi Öğretmenliği, Zihinsel Engelliler Öğretmenliği, Sosyal Bilgiler Öğretmenliği, Fen Bilgisi Öğretmenliği bölümlerinde lisans ve yüksek lisans dersleri verdi. 1980 yılından bu yana muayenehanesinde çalışıyor. Ayrıca huzurevlerinde konsültan hekim olarak görev yapmaya, birkaç üniversitede öğretim görevliliğini sürdürmeye devam ediyor. 2014 yılında ‘Öğrenme Beyinde Nasıl Oluşur?’ 2010 yılında ‘Aşk ve Beyin’ adlı kitapları yayımlandı.