Güncelleme Tarihi:
Günümüzdeyse küçük dâhiler daha çok sosyal medya mecrasında boy gösteriyor. Youtube’da ayakları henüz piyanonun pedallarına yetişmeyen miniklerin inanılmaz icralarına tanık oluyoruz. Bu şaşırtıcı ve etkileyici örnekler, ebeveynlerin aklına şu soruyu getiriyor: “Çocuğum bir müzik aleti çalmaya ne zaman başlamalı?” Bu soruyu, “Çocuklar müzik eğitimine kaç yaşında başlamalı?” şeklinde çevirebiliriz.
3-8 YAŞ ARASI UYGUN
Kesinleşen ideal bir yaş olmamakla birlikte, sistemli müzik eğitimine başlangıç için genel olarak 3-8 yaş arası uygun görülüyor. Küçük yaşta bu eğitime başlamanın pek çok faydası olduğu gibi bazı dezavantajları da olabilir. Bu noktada üzerinde durulması gereken bazı sorularla karşı karşıya kalırız:
- Çocuğuma müzik eğitimi aldırmaktaki beklentim ne? Çocuğumun neden müzik öğrenmesini istiyorum? Müzik eğitimine erken yaşta başlamanın faydaları neler?
- Çocuğumun bilişsel, duyuşsal, devinişsel (zihinsel, duygusal, motor becerileri) gelişimi ne düzeyde? Pedagojik açıdan dikkate alınması gereken konular neler?
- Çevremde, çocuğumun ihtiyaçlarına uygun program ve öğretmenler var mı?
NE KADAR ERKEN O KADAR İYİ
Müzik eğitimine erken başlamanın pek çok faydası var. Müzik, çocukların kendilerini ve duygularını ifade etmelerine yardımcı olur, yaratıcılıklarını geliştirir. İletişim becerilerini geliştirmenin yanı sıra problem çözmede farklı yollar aramalarına teşvik edebilir. Ortak amaç için çalışan bir takımın parçası olmak işbirliği ve yardımlaşmayı öğrenmelerine destek verir. Yabancı dil eğitimiyle müzik eğitimi büyük benzerlik taşırlar. Ne kadar erken başlanırsa o kadar avantaj kazanılır, öğrenmek ve tekniğinizi geliştirmek için daha fazla zamana sahip olursunuz. Erken yaşta müzik eğitimine başlamak çocuğa kontrollü olma, ifade ve müzikal duyum konusunda avantaj sağlar.
PİYANO EN UYGUN ÇALGI
Erken yaşta çalgı eğitimine başlamanın faydaları yanında göz önünde bulundurulması gereken bazı önemli noktalar var. Bunlardan birincisi çocuğun fiziksel gelişimi. 3-8 yaş arası çocukların fiziksel yapısı istisnai durumlar dışında gitar, keman, çello, bateri gibi çalgıların tam boylarını çalmaya uygun değil. Fiziksel gelişimi devam eden çocuklar için tam boy çalgılar genellikle çok büyük kalacaktır. Bu yüzden piyano, çocukların fiziksel yapısı ve kapasitelerine uygun geniş repertuarı nedeniyle en uygun çalgı. Piyano dışında keman gibi yaylı çalgıların çocuklara uygun boyutta olanları mevcut. Akciğer gelişiminin daha geç tamamlanması sebebiyle bu yaş çocuklarının flüt, klarnet gibi nefesli çalgılara başlatılması tavsiye edilmez. Genellikle bu yaşlarda piyano veya kemanla başlayan çalgı eğitiminde daha sonra başka çalgılara geçilebilir. Öte yandan çocuğun dikkat süresi, seçilen program ve en önemlisi müziğe karşı ilgisi büyük önem taşır. Dikkat edilmesi gereken bir başka nokta ise çocukların kas ve beyin gelişimlerinin devam ettiğini göz önünde bulundurarak kapasitelerinin üstündeki zorlukta ve dikkat sürelerini aşan egzersizlerden kaçınılması gerektiği. Sonuç olarak erken yaşlardaki çalgı eğitimi mutlaka pedagojik formasyona sahip, deneyimli ve yetkin eğitimciler tarafından verilmeli. Aksi halde yarardan çok zarar sağlayacağı kesin.
ÇALGIYA BAŞLAMAK İÇİN EN ERKEN YAŞ NEDİR?
Her şeyden önce burada vereceğimiz yaş aralıklarının bireysel gelişim özelliklerine göre değişkenlik göstereceğini belirterek, belli çalgılara başlamak için uygun olacak en küçük yaşları şöyle sıralayabiliriz; piyano dört yaş ve üstü, keman dört yaş ve üstü, gitar yedi yaş ve üstü, bateri yedi yaş ve üstü, flüt, klarnet, saksafon gibi nefesli çalgılar dokuz yaş ve üstü. Yine de buradan her çocuğun belirtilen bu yaşlarda mutlaka bir çalgıya başlaması gerektiği sonucu çıkarılmamalı. Çocuğumu çalgı eğitimine başlatıp başlatmamam gerektiğini nasıl anlayacağım?” sorusuna gelince, bu noktada en doğru şey bir uzman görüşüne başvurmak. Ama bundan önce yapmanız gereken çocuğunuzun yaşına uygun müzik eğitim programlarını incelemek ve onun ilgisini çekeceğine inandığınız bir tanesine yönlendirmek olacaktır. Sonuçta çocuğunuzu en iyi tanıyan kişi sizsiniz. Önemli olan sizin arzu ettiklerinizle çocuğunuzun gerçekten ihtiyacı olanı ayırabilmeniz. Çalgı eğitimi esas itibarıyla bireyseldir. Çocuğunuz henüz bireysel çalışmaya hazır olmayabilir. Böyle bir durumda müzik-oyun-dans eksenindeki Orff-Schulwerk ve ABD orijinli, interaktif tabanlı temel müzik eğitimi programı Preschool Prodigies (PsP) çok iyi birer alternatif olacaklardır. Özellikle PsP kulak eğitimi ve müzik okur yazarlığını destekleyen yapısı ile çalgı eğitimine adeta bir solfej dersi gibi destek verecektir. Çocuğunuza çalgıları tanıtarak da onun ilgisini hangisinin daha çok çektiğini keşfedebilirsiniz. Çocuğu ilgisi çekmeyen ve sevmediği bir çalgıya devam etmeye zorlamak, büyük ihtimalle müzik ile bağının bir daha kurulmamak üzere kopmasına sebep olabilir. Bu noktada yapmanız gereken onun isteklerine ve ilgisine kulak vererek destek olmaktır. Komşunuzun çocuğunun viyolonsel çalması sizin çocuğunuzun da viyolonsel çalacağı anlamına gelmez. Çalgısı ile düzenli egzersiz yapması için cesaretlendirmek, olumlu geribildirimler ve olumlu eleştiri, müzik sevgisini beslemek ve onu bu yolda motive etmek yapacağınız en doğru davranışlardır.
HER YAŞTA MÜZİK EĞİTİMİNE BAŞLAYABİLİR
Tüm bu bilgilere ek olarak eğer yeni bir Paganini veya Chopin yetiştirmeye niyetiniz yoksa çocuğunuz her yaşta müzik eğitimine başlayabilir. Elbette erken yaşlarda çalgıya başlamak özellikler çalgıyla ilgili teknik zorlukların aşılması açısından avantaj sağlar. Ancak bu durum daha çok profesyonel müzikçiler yetiştirmek için önem taşır. Özetle müzik eğitiminde başarıya yol açan en büyük etken doğuştan gelen bir yetenek değil, genetik özellikler ve çevresel şartların getirdiği bir karakter, çalışmak ve motivasyon. Bunların yanında çalışmaya başlama yaşı, hafıza, dikkat, çeşitli fizyolojik ve psikolojik unsurlar da farklılıkların ortaya çıkmasında büyük rol oynarlar. Her bireyin öğrenme hızı ve ilgileri kendine özeldir. Ebeveyn olarak çocuğunuza vereceğiniz en büyük armağan onun ilgi ve isteklerini besleyip, dikkate alarak ihtiyaçları doğrultusunda ona müziğin sihirli kapılarını açmak olacak.
DOÇ. DR. ATİLLA COŞKUN TOKSOY KİMDİR?
Doç. Dr. Atilla Coşkun Toksoy, İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuarı Temel Bilimler Bölümü’nden mezun oldu. İTÜ Geliştirme Vakfı Okulları’nın kurucu öğretmenliğini ve sanat bölüm başkanlığını yaptı. Pek çok özel eğitim kuruluşunda ve İTÜ Sürekli Eğitim Merkezi’nde gitar öğretmeni olarak çalıştı. Yüksek lisans eğitimi süresince müzik eğitim yöntemleri, doktora sürecinde ise Orff-Schulwerk üzerine çalıştı. Yurtiçi ve yurtdışında erken müzik eğitimi üzerine pek çok seminer ve eğitime katıldı. Müzik eğitimi üzerine uluslararası dergilerde makaleleri yayınlandı. ‘Orff Yaklaşımı-Elementer Müzik ve Hareket Eğitimine Giriş’ kitabı ilgili Türkçe literatürde ilk olma özelliği taşıyor. Müzikalite Yayınları tarafından yayımlanan Piyano Eğitimi I, Piyano Eğitimi II kitaplarının editörlüğünü yaptı. Halen İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuarı Müzikoloji Bölümü öğretim üyesi. 2009’dan bu yana İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuarı Erken Müzik Eğitimi Programı Akademik Koordinatörlüğü’nü yürütüyor. İTÜ Geliştirme Vakfı Okulları Beylerbeyi İlkokulu Mini Konservatuar Programı kurucusu ve koordinatörü.